Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

FRİDA VE PSİKOLOJİK SAĞLAMLIK – Psikolektif Dergisi – Sayı – 4

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 2 Dakikadır.

Evren sürekli bir değişim içindedir. Değişim ise adaptasyonu ve ilerlemeyi zorunlu kılar. Adaptasyon süreci, evrendeki tüm canlıları içine katmış ve bu süreçte en faal rolü insanlar almıştır. Değişime ayak uyduramayan bitkiler ve hayvanlar neslin kapanmış olan yüzüne bir daha gün yüzüne çıkmamak üzere teslim olmuşlardır. Oysa insan tüm değişim süreçlerine adapte olmayı başarabilmiştir. Adaptasyon veya uyum, doğal seleksiyonda başarılı olmuş, ona sahip olan organizmayı evrimsel olarak daha uyumlu kılan bir özelliktir (Gould, 2000). Bu tanım da gösteriyor ki canlıların yaşamda başarılı bir şekilde var olabilmesi için uyum şarttır. Uyum kavramı ise son zamanlarda psikoloji biliminde çokça üstünde durulan kavramlardandır. Özellikle teknolojinin hızla geliştiği çağımızda değişen yaşam koşullarına ayak uydurabilmek uyum yeteneğini gerekli kılmıştır. Uyum sağlama kavramı ise psikoloji biliminde, ‘psikolojik sağlamlık’ başlığı altında ele alınmıştır. Olumsuz yaşantılar karşısında güçlü kalabilmek olarak tanımlanabilecek psikolojik sağlamlık kavramı güncel ve önem taşıyan bir konu olarak göze çarpmaktadır. Peki nedir psikolojik sağlamlık?  Psikolojik sağlamlık, bir olumsuzluk durumu ile karşı karşıya kalındığında, risk faktörleri ve koruyucu faktörlerin etkileşimi sonucu oluşan süreçte, bireyin hayatındaki değişikliğe uyum göstermesini içermektedir (Garmezy ve Masten, 1986). Psikolojik sağlamlıkla ilgili yapılan araştırmalarda risk karşısında bireyin uyum göstermesi üzerine odaklanılmıştır. Şiddet, yoksulluk, terör, doğal afet, aile yapısında bozulmalar gibi olumsuz yaşam olayları risk faktörleri arasında görülebilir. Bireyin uyum sağlamak noktasında en çok zorlandığı alan olan  stresli yaşam olayları risk grubunda en büyük paya sahiptir (Bahadır, 2009). Peki stresli yaşam olaylarına uyum sağlamak ve üstesinden gelebilmek gerçekten bu kadar zor mudur? Elbette bu soruya herkesin vereceği cevap birbirinden farklıdır. Stresli yaşam olaylarına karşı gardımızı alabileceğimiz savunma mekanizmaları ve çözüm yolları bu noktada çeşitlilik gösterir. Stresli yaşam olaylarına karşı dik durabilmeyi başaranlardan biridir Frida Kahlo.

 ”Gün ışığını görünceye dek isyanın coşkusuyla dolup, böyle bir ateşin ortasında doğdum ben ve o gün tüm yaşamım boyunca sarıp sarmaladı beni…Çocukken bir kıvılcım gibi çıtırdardım. Büyüyünce tepeden tırnağa alev kesildim. Ben, bir devrimin kızıyım. Buna hiç şüphe yok, bir de atalarımın taptığı ihtiyar ateş tanrısının!”. 

Frida Kahlo, son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz, popüler kültürün içinde var olmayı başarabilen başarılı kadın ressamlarımızdandır. Frida’nın resimlerini ve resimlerinde figür olarak daha çok kendini kullanışını birçok kişi bilir. Frida, stresli yaşam olaylarının olabildiğince içinde yaşamını sürdüren ve bir süre sonra içinde bulunduğu durumu reddetmek yerine kabul etmeyi seçerek uyum sağlayabilen, böylelikle psikolojik sağlamlığını devreye sokabilmiş nadir sanatçılarımızdandır. Frida geçirdiği çocuk felci sebebiyle hayatına bir adım geriden başlamıştır. 18 yaşında okuldan dönerken bindiği otobüs tramvayla çarpışınca yolcuların tutunduğu kalın bir çubuk Frida’nın sol kalçasından girip leğen kemiğinden çıkmıştır. Frida, bu kazadan sonra yatağa bağımlı hale gelmiştir. Hayatı bir süre korselerle bitmek bilmeyen ameliyatlar ve doktorlarla  hastaneler arasında geçmiştir. Bu süre zarfında 32 kez ameliyat edilmiştir. Aslında işin ilginç tarafı Frida’yı ressam olmaya yönelten de bu kaza olmuştur. Babasının yattığı yerden odasındaki eşyaları görmesi için kurduğu mekanizmalar ve başının üzerine yerleştirdiği aynalar sayesinde, ağrıları ile başa çıkabilmek için bir şeylerle oyalanmaya çalışan Frida, yattığı yerden kendi resimlerini yaparak başlamıştır resim çalışmalarına. Frida örneğinde de görüldüğü üzere psikolojik sağlamlık kavramı, yüksek risk gruplarındaki insanların, olumsuz yönde olması beklenen sonuçlardan daha iyi sonuçlara ulaşmalarını, stresli olaylarla başa çıkabilmelerini ve uyum göstermelerini ve travmatik deneyimler karşısında çabuk toparlanmalarını kapsamaktadır (Garmezy ve Masten, 1986). Denilebilir ki psikolojik sağlamlık kişinin var olan potansiyelinde gizlidir ve bunu harekete geçiren kişinin toparlanma gücüdür. Sonuç olarak Frida’nın da yaptığı gibi giderek artan stresli yaşam koşullarına adapte olabilmemizi sağlayacak o güç (psikolojik sağlamlık) hepimizde vardır ve hiçbir koşul bizi yıldırmamalıdır.

Nevin DEDE

Psikolojik Danışman