Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 2 Dakikadır.

İlginçtir ki doğduktan birkaç yıl sonra başlar hayat telaşı. Sürekli bir adım sonrasını düşler, geçmişe özlem duyarız. Bir lise öğrencisi için en önemli şey üniversiteyi kazanmakken, üniversiteden mezun birisine sorarsanız iş bulmak onun için en önemli şey haline gelmiştir. Kendimiz için önemli olan şey her ne ise onun için yaşarız. Yaşarız yaşamasına da birisi çıkıp “Bugün neler yaptın?” diye sorduğunda cevap bile veremeyiz. Bunun sebebi yaşadığımız her şeyi otomatikleştirmiş olmamızdır. Bu otomatikleşmiş düzende durup “Şu an ne yaşıyorum? , Ne hissediyorum? , Neredeyim?” gibi sorular sormak aklımıza gelmez. Halbuki bu sorular gelecek telaşıyla geçmiş yaşantılara karşı hislerimiz arasına sıkışıp kalan bizleri şu ana çeker. Şu anda var olmak ise bize bir şeyleri yapabilme gücü hissettir, yaşamdan zevk almamızı sağlar, gelecek endişesinden ve geçmişte yaşanılanları düşünmekten bitap düşmüş beynimizi dinlendirir.

Gestalt terapistleri şu anı fark etmek üzerinde çok durmuşlardır. Onlar için içinde bulunulan zaman önemlidir. Birey, geçmişe ve geleceğe kafa yordukça şu anın tadını alamayacaktır ve anı yaşamaya enerjisi bile kalmayacaktır (Corey, 2015). Anı yaşayamayan birey ise gelecekte pişmanlık duyacaktır. Bu döngü biz müdahale etmedikçe aynı şekilde işlemeye devam edecektir. Bahsettiğim müdahaleler çok çaba gerektirmeyecek ve bizi içinde bulunduğumuz ana davet edecek, orada bir süre de olsa yaşadığımızın farkında olmamızı sağlayacaktır.

Literatürde mindfulness teknikleri ya da farkındalık arttırma yöntemleri şeklinde yer alan birkaç yardımcı öneriden bahsedebiliriz:

  • Çevreyi aktif bir şekilde gözlemlemek, çevredeki ayrıntıları fark etmeye çalışmak bir adım olabilir (Gedik, 2018). Her zaman geçtiğimiz yolda bile fark edilmeyi bekleyen o kadar ayrıntı var ki…
  • Bir duruma dair bakış açımızı çoğaltmak bu konuda önemlidir. Bir durumu başkalarının gözünden değerlendirebilmek bilinçli farkındalığımızı arttırır (Gedik, 2018).
  • Yaşadığımız önemli olayları günü gününe yazarak da gün içinde anda kalabiliriz. Gün sonunda o günü düşünerek yaptığımız pratikler olaylar ve durumlar meydana geldiğinde o olayları bilinçli bir şekilde değerlendirmemizi sağlayacaktır (Gedik, 2018).
  • Müzik dinlerken tamamen müziğe odaklanarak o müziğin içerisindeki müzik aletlerini fark etmeye çalışabiliriz. Bu bizim ayrıntıları fark etme gücümüzü de arttıracaktır.

Ara ara yapacağımız bir şeylere odaklanma pratikleri algılarımızı genişletecek ve yavaş yavaş yaşamdan haz almamızı sağlayacaktır.

 

KAYNAKÇA

Corey, G. (2015). Psikolojik Danışma Kuram ve Uygulamaları (Sekizinci Baskı) (T. Ergene, Çeviren). Ankara: Mentis Yayıncılık.

Gedik, G. (2018). Bilinçli Farkındalık ve Kendini Kabul. Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 71, s. 615-626

Resim 1: http://www.aylintarcan.com/dev/pages/mo01.php

Resim 2: http://www.lovethispic.com/image/56610/future-past-present

Psikolojik Danışman

Şeyma KÜÇÜK