
Kitabın Adı: İnsan Tabiatını Tanıma
Yazarın Adı: Alfred Adler
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Basım Yeri ve Tarihi: İstanbul, 1994
Sayfa Sayısı: 276
Alfred Adler 1870 yılında Viyana’da dünyaya gelmiştir. Altı kardeşten ikincisidir. Küçükken geçirdiği rahatsızlıklar hayatının kalanını etkilemiştir fakat buna rağmen çocukluk hayali olan doktorluk mesleğini eline almış ve göz doktoru olmuştur. Hastalarının tedavisi ile birlikte insan zihni üzerinde çalışmalar yapmış ve gözlemleri aşağılık kompleksi ve üstünlük çabası ile ilgili çalışmalarına ön ayak olmuştur. 1902 yılında yolları Freud ile kesişmiştir. Birlikte ‘Viyana Psikanaliz Derneği’ adını verdikleri psikanaliz toplantılarına ev sahipliği yapmışlardır fakat Adler, Freud’un kuramına yönelik fikir ayrılıklarından dolayı bir süre sonra bu çevreden ayrılmış ve kendi sistemini kurmuştur. Bundan sonraki çabası sistemini geliştirmeye yönelik olmuştur. 1937’de İskoçya’ya konferans vermek için gittiği sırada kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmiştir.
İnsan Tabiatını Tanıma, Bireysel Psikolojiyi halka tanıtmak amacıyla yazılmıştır. Bununla birlikte; kişinin, sorun yaşadığı alanlarda kendini, diğer insanlarla ilişkilerini, toplumla uyumunu kendisinin düzenleyebilmesi noktalarında kitap bir rehber niteliği taşımaktadır.
Kitap, Adler’in Viyana Halk Enstitüsü’nde vermiş olduğu konferansların derlemesinden oluşmuştur. Bu derlemeler insan davranışı ve karakter bilimi olarak iki genel kategoriye ayrılmış olup ruhsal hayat, çocuk ve toplum, aşağılık duygusu, cinsiyet, karakter, saldırganlık, duygular vb. alt başlıkları içermektedir.
Günümüz dünyasında artan nüfusun aksine gittikçe bireyselleşen kişiler haline geliyoruz. Bu bireyselleşme kimi zaman çevremizdeki insanlarla yeterli ilişki kurmamayı ifade ediyor. Yeterli ilişki kurulmaması ise sağlıklı iletişimi engellemekte, insanların birbirlerini anlayamamalarına ve birbirleriyle sorunlar yaşamasına neden olmaktadır. Adler’e göre insan tabiatı ile ilgili daha çok bilgi sahibi olarak problemlerin önüne geçilebilir ve sosyal ilişkiler zarar görmemiş olur. İnsan tabiatını anlamanın temelinde ise o kişinin ruhsal yaşamını anlamak gerektiği anlatılmaktadır. Burada karşımıza ilk olarak gaye çıkmaktadır. Ruhsal yaşamdaki bir hareketlilik ancak uygun bir gaye belirlemiş olmakla mümkündür. Gayeye yön veren şey kişinin tüm yaşamını etkileyen ilk çocukluk yaşantılarıdır. Çocukluk yaşantılarındaki olayların, izlenimlerin, tutumların tespiti ile daha sonrakiler ruhsal yaşam bağlamında birlikte ele alınmaktadır. Çocuğun kaçıncı sırada doğduğu, çevresinden gördüğü sevgi/ihmal, içinde bulunduğu toplumun kadına ve erkeğe yüklediği roller, bedensel kusurları, aşağılık duygusu ve üstünlük çabası, oynanan oyunlar bu bağlamda üzerinde durulan konulardır.
Ruhsal hayatı şekillendiren bir diğer faktörün karakter özellikleri olduğundan bahsedilmektedir. Bu özellikler saldırgan, saldırgan olmayan, neşelilik, düşünme-konuşma biçimleri, duygular bağlamında incelenmiştir. Üzerinde en çok durulan konu ise boş gurur. Kıskançlık, haset, cimrilik, kin gibi özelliklerin altında yatan dinamiğin boş gururdan kaynaklı olduğu dikkat çeken noktalardandır. Ayrıca boş gururun, kişinin üstün/güçlü olmaya çalışmasına göre her insanda bulunduğu fakat aşırı hale geldiğinde sosyal duyguyu engellediği vurgulanmaktadır. Sosyal duygunun engellenmesinin önüne geçmek, bu duyguyu geliştirmek adına yapılabilecek şeylerin başında çocuğun hatasına anında dönüt verip davranışını düzenleyecek bir anlayışı benimsemek gerektiği söylenebilir. Aile ve okul sistemleri bu doğrultuda hareket ederse sağlıklı ve güvengen bireyler yetiştirmek mümkün.
Kitaba dair kişisel izlenimim:
Her ne kadar Adler’in konferanslarından derlenmiş olsa da aktarım dilinin sohbet havasında değil akademik tarzda olduğu göze ilk çarpan detaylardan. Kavramlarla ilgili verilen örneklerin kiminde ise çevrenizden birinin tasvirine şahit olabilirsiniz. Hatta kimi örneklerin kendi davranışlarınızla benzerliği garip bir farkındalık oluşturuyor. Adler’in düşünce yapısını ve Bireysel Psikolojiyi daha yakından tanımak isteyenlerin okuyabileceği dolu dolu bir kitap.
Melike GÜMÜŞ
Psikolojik Danışman