Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

ELLE – FİLM İNCELEME – Psikolektif + – Sayı – 10

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakikadır.

Vizyon Tarihi: 2016

Tür: Gerilim, Dram

Yapım: Fransa, Almanya, Belçika

Süre: 2 saat 10 dakika

Imdb Puanı: 7.1

Oyuncular: Isabelle Huppert , Laurent Lafitte , Anne Consigny

Yönetmen: Paul Verhoeven

Yazı spoiler içermektedir.

Philippe Dijan’ın “Oh” adlı kitabından uyarlanan Elle filminin başkahramanı Michele arkadaşıyla birlikte sanal bir oyun şirketinin yöneticiliğini yapan bir iş kadını ve bekar bir anne olarak karşımıza çıkmaktadır. Kontrol sahibi, özgüvenli, sert ve kibirli bir karaktere sahip olan Michele, duyguları ile etrafındaki insanlar arasına set çekmesiyle izleyicinin onunla empati kurmasını engellemektedir.

Filmin başlangıç sahnesinde Michele kendi evinde saldırıya ve tecavüze uğruyor. Tecavüzün ardından evini temizlemesi, yemek sipariş vermesi ve oğluyla hiçbir şey yaşanmamış gibi konuşması Michele’in saldırı olayını bastırarak atlatmaya çalıştığını göstermektedir. Beklenmedik bir şekilde gerçekleşen ve kişide çaresizlik hissini uyandıran travmatik olaylar bunları yaşayan kişide yeniden yaşama, kaçınma, aşırı uyarılma ve uykusuzluk benzeri belirtilere neden olarak travma sonrası stres bozukluğunu beraberinde getirebilmektedir. Michele’in yaşadığı travmatik olayın ardından benzeri tepkileri göstermemesi, günlük yaşantısına devam etmesi izleyicide şaşkınlık yaratmaktayken filmin ilerleyen sahneleri Michele’in duygularını izleyiciden bile gizlediğini gösteriyor.

10 yaşındayken Michele’in dindar olan babası bir cinnet ardından mahallelerindeki çocuklar dahil 27 kişiyi ve 9 kediyi katlettikten sonra eve gelerek Michele ile birlikte kanıtları yakarken yakalanıyor. Michele’in babasına yardım edip etmediği bilinmezken bu olay Michele’in hayatını uzun yıllar boyunca etkiliyor. Çocukluğunda yaşadığı bu travmatik olay Michele’in insanlara karşı daha mesafeli olmasına neden olurken onu duygusuz bir insan olma yoluna sokuyor. Cinayetlerin ardından babasıyla görüşmeyi kesiyor ve babasına destek olan annesiyle iletişimini en aza indiriyor. Kendi ayakları üzerinde durmaya çalışıyor. Kendisini babası gibi olmadığına inandırmaya çalışan Michele, kedi besliyor, gördüğü yaralı kuşlara bakım yapıyor. Fakat bu Michele’in içindeki şiddeti gizleyemiyor. Yöneticisi olduğu oyun şirketinde pornografik şiddetin olduğu oyunlar üretmeyi teşvik ediyor. Oyundaki kadın bir canavar tarafından tecavüze uğruyor ve aslında Michele bu sahne ile birlikte kendi tecavüzünü atlatmaya çalışıyor. Tecavüzünün ardından normal hayatına devam etse de bilinçaltının tecavüzü iş hayatına aktardığını görmekteyiz. Annesiyle ilişkisinde mesafeli olan Michele onun genç erkeklere düşkünlüğünü ve yaşlanmamaya çalışmadaki çabalarını eleştirel gözlerle izlese de bilinçaltında annesiyle bağ kuruyor ve kendinden yaşça küçük erkeklere ilgi duymaya başlıyor.

Michele’in oğlu yirmili yaşlarına ulaşmış olmasına rağmen mesleki anlamda kendini gerçekleştirememiş ve sorumsuz bir profil çiziyor. Kız arkadaşı hamile olduğundan dolayı birlikte eve çıkıyorlar fakat evin kirası için Michele’den yardım istemektedir. Michele’in kontrolcü kişiliğinin oğlunun kendi ayakları üzerinde durma ve bağımsızlığını kazanma noktasında engelleyici role sahip olduğu söylenebilmektedir. Michele oğlunu doğurduğunda odasını paylaştığı ve aynı gün yeni doğurduğu çocuğunu kaybeden Anna ile tanışıyor ve o günden itibaren yakın arkadaş olmaya başlıyorlar. Anna, Michele’in oğlu Vincent’i emzirme isteğinde bulunuyor. Anna’nın Vincent’i emzirmesi Michele ile Vincent arasındaki soğuk ilişkiyi bir nebze açıklıyor. Emzirme annelik güdüsünün gelişiminde yardımcı olarak anne ile bebek arasında güçlü bir bağ oluşmasını sağlar. Bu bağı annesi ile değil Anna ile kuran Vincent önemli kararlarında Anna’nın fikirlerini daha fazla önemsiyor. Michele’in ise oğluna yönelik yoğun annelik duyguları ile yaklaşmadığını görmekteyiz.

Anna ile ilişkisi Michele’in kurduğu en yoğun duygusal bağ olarak karşımıza çıkmaktadır. Üzüntülü ya da sevinçli anlarında birbirlerine kol kanat geren iki yakın arkadaş iş sektöründe de aynı desteği göstermektedir. Etrafındaki insanlarla arasına duygusal mesafe koyan Michele, Anna ile kurduğu yakın bağdan kendini korumak ve bu bağ sebebiyle kendini cezalandırmak istercesine Anna’nın eşi ile cinsel ilişkiye giriyor ve bunu Anna’ya açıklarken hiç zorlanmıyor.

Filmin ilerleyen sahnelerinde Michele’e tecavüz edenin karşı komşusu olduğu ortaya çıkmaktadır. Michele yine izleyiciyi şaşırtarak polisten ya da etrafındakilerden bu konuda yardım istemiyor ve tecavüzcüsüyle olay esnasında nasıl hissettiği üzerine konuşmalar yapıyor. Cinsel anlamda tecavüzcüsüne birtakım hisler taşıyan Michele tekrar birlikte olmak istiyor. Fakat tecavüzcüsü Patrick normal bir şekilde cinsel ilişkiye girmekten tatmin olmuyor ve ilk seferki gibi olmasını istiyor. Michele Patrick’in kendisine tekrar tecavüz etmesini istiyor ve bu tecavüzden büyük bir haz duyuyor. Bu sahne Michele’in kendisi yok saysa bile içerisinde bulunan şiddetin gözlenmesini sağlıyor.

Filme yönelik görüşlerim

Elle filmi üzerine yapılan birçok analizin Michele’in tecavüzün ardından kurban rolünü kabul etmeyerek kahraman olduğunu söylemesine rağmen ben başarı ile yönetilememiş bir travma yaşadığını düşünüyorum. Michele’in duygusal yoksunluğu çocukluğunda yaşadığı travmanın ardından ortaya çıkıyor ve kendinden başkasına güvenmeyen bir karakter haline geliyor. Film özgüvenli, kendi ayakları üzerinde duran bir kadının gerilim dolu hallerini başarı ile anlatıyor. İyi seyirler dilerim…

Tuğçe ERDEM

Psikolojik Danışman

Tuğçe Uysal

Psikolojik danışman, Psikolektif+ Genel Yayın Yönetmeni. MEB’e bağlı bir okulda görev yapıyor, yüksek lisansını 2021’de tamamladı.