
İnsanlar başkalarıyla birlikte var olan ve yakın ilişkiler kuran varlıklardır. Çağlar öncesinden beri insanlar yaşamlarını sürdürebilmek, ticaret yapabilmek, türeyebilmek ve daha birçok nedenden ötürü hep başka birilerine ihtiyaç duymuş ve tüm bunlar ilişkilerin varlığını gerekli kılmıştır. Yaşamda birçok ilişki tarzı bulunmaktadır. Bunlar arasında aile ilişkileri, arkadaş ilişkileri, iş ilişkileri, yakın ilişkiler, romantik ilişkiler gösterilebilir. Sayılan tüm ilişkiler oldukça önemlidir ancak bunların içinde tutkuyu barındıran tek ilişki çeşididir; romantik ilişkiler. Karen Horney’e göre insan dünyaya birçok nevrotik kaygıyla gelir. Bu kaygılardan en önemlisi ise yalnızlık kaygısıdır. Kişi içinde bulunduğu yalnızlığı paylaşmak kaygısıyla ilişki ağlarını örer. Tüm bu ilişkiler, kişinin kendini güvende hissetmesini en önemlisi de ait hissetmesini sağlar. Fromm ise aşk hakkında,’bizi daha iyi insanlar olmaya teşvik eden güç’ tanımlamasını yapar. Ona göre aşk, önce öz sevgimizi tatmin edeceğimiz ve sonrasında tam olarak diğer kişiyi sevebileceğimiz bir ilişki sarmalıdır. Collins’e göre ise romantik ilişki, her iki tarafın gönüllü olduğu ve karşılıklı olarak kabul ettiği bir ilişki türüdür. Sternberg, aşkın üç ana malzemesini olduğunu bunların ise; duygusal yakınlık, tutku ve bağlılık olduğunu ifade etmiştir. Buradaki duygusal yakınlık, başkalarıyla paylaşılmayan şeylerin paylaşılması; tutku, cinsel ve tensel çekim; bağlılık ise gelecek planlarında yer etme olarak adlandırılmıştır. Robert Sternberg için sadece tutku olursa “delicesine aşk” olur; sadece yakınlık olursa “hoşlanma” olur; bağlılık olursa “boş aşk” olarak nitelenir ilişki. İkili kırılımlarda bakılırsa; Tutku ve yakınlık “romantik aşkı” ; yakınlık ve bağlılık “dostça aşkı” ve tutku ve bağlılık “aptalca aşkı” oluşturur. Buradaki üç ana elementin birleşimine ise mükemmel aşk olarak bakmıştır Sternberg. Bunlardan hiçbirinin olmama durumuna ise “aşk dışı” terimiyle yaklaşmıştır. Tüm bu tanımlamalar ışığında denebilir ki romantik ilişkiler kişiye, biricik bir kimlik oluşturma, ilişki becerilerini geliştirme ve karşı cinsle yakınlık kurma, cinsel istek ve dürtülerle sağlıklı bir şekilde baş edebilme olanağı sunar.
“Eskiden yabancı olan iki insan birden aralarındaki duvarın yıkılmasını sağlar ve birbirlerini keşfetmeye ve hissetmeye başlar, bu yaşamlarının en heyecan verici deneyimi olacaktır.”der Erich Fromm. İki farklı hayattan bir hayat yaratılır sonrasında. Evrimsel psikoloji ise, çiftlerin birbirlerini seçerken bazı kriterleri olduğunu savunur. Erkeklerin kriterleri daha çok fiziksel çekicilik ve benzeriyken kadınlarınsa sosyal statü ve duygusal yakınlıktır. Tüm bu kriterler değişebilir ya da çeşitlenebilir ancak temelde bu faktörler partner seçiminde önemlidir. Seçimlerde gözetilen kriterler ne kadar farklı olursa olsun temelde kişi önce kendi içindeki sevgi ihtiyacını beslemek ister. Sevgi insanın yaşamına anlam katan temel ihtiyaçlarından biridir. Bu noktada kişi harekete geçer ve romantik ilişkilerin temeli atılır. Kişilerin sevgiyi anlamlandırış ve yaşayış biçimi de çeşitlenmektedir bu noktada. Özellikle son zamanlarda çiftler yaşamış oldukları ilişkileri yapılandırış biçimlerini, birlikte geçirdikleri zamanları, yaptıkları etkinlikleri vs. sosyal medya üzerinden çokça paylaşmaktadırlar. Tüm bu paylaşımlar oldukça sevgi ve mutluluk dolu görünse de yapılan araştırmalar sonucunda yaşadığı ilişkiden doyum alan, partneri ile tam uyumu yakalamış çiftlerin sosyal medyayı aşklarını sergilemek için kullanmadıklarını ancak partneri ile tam uyumu yakalayamamış, çatışmalı ilişkileri olan çiftlerin sosyal medyada tam aksine paylaşımlarda bulunarak çevreye karşı ‘mükemmel aşk’ yaşadıklarını kanıtlamak zorunda olduklarını hissettikleri sonucuna varılmıştır. Kendi gereksinimlerimizi tatmin etmek adına her şeyi ticarileştirdiğimiz dünyada romantik ilişkilerin bu denli gözler önüne serilmesi ayrıca tartışılması gereken bir konudur. Tüm bunlar toparlanacak olursa, insanlar gerek yalnızlık kaygısı gerekse sevgi ihtiyacı ile bir başkasına ihtiyaç duymaktadır. Paylaştıkları bu birliktelik ise hayatlarını bir başka aşamaya taşımaktadır. Hayatlarımızı bu denli etkileyecek bir seçimi yapmak ve bunun sorumluluklarını almaksa hiçte hafife alınacak bir konu değildir. Burada önemli olan kişinin kendisini doğru tanıması ve sevgisini kiminle paylaşacağına doğru karar vermesidir, gerisi ise erosun okunu fırlatmasına bakar!
Nevin Dede
Psikolojik Danışman