
Şiddet denilince akla gelen ilk alanlardan biri de spor. Sporda şiddet ise daha çok futbol müsabakaları ile birlikte anılan bir kavram haline gelmiştir. Türkiye’de sporda şiddetin önlemesi ile ilgili geçmişte yapılan çalışmalardan pek sonuç alınamayınca kanun aracılığıyla bu konu çözüme kavuşturulmak istenilmiştir. Bu bağlamda 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun çıkmış, bu doğrultuda stadyumlara girişte elektronik sisteme geçilmiş böylelikle şiddet ve ilişkili olumsuz davranışları sergileyen kişilere yönelik önlem alınmaya çalışılmıştır. İlgili kanunun dikkat çekebilecek yönlerini inceleyelim:
31 Mart 2011 tarihinde kabul edilen 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunun amacı, müsabaka öncesinde esnasında veya sonrasında spor alanları ile bunların çevresinde, taraftarların sürekli veya geçici olarak gruplar halinde bulundukları yerlerde veya müsabakanın yapılacağı yere gidiş ve geliş güzergâhlarında şiddet ve düzensizliğin önlenmesidir.
Yorum: Bu maddeye bakıldığında asıl amacın sadece şiddeti önlemek olmadığını aynı zamanda düzensizliğin de önlenmek istendiğini görebilmekteyiz. Stadyumlara girişlerde yaşanılan düzensizlikten kast edilenin ne olduğu açık olmasa da organize bir şekilde hareket etmenin vurgulandığını söyleyebiliriz.
- a) Spor alanlarına, seyri engellemeyecek şekilde ve federasyonun bağlı olduğu uluslararası federasyonun talimatlarına uygun olarak seyirci ile müsabakanın yapıldığı yer arasına tel, duvar, bariyer ve benzeri fizikî engeller konulabilir.
Yorum: Birçok stadyumda yüksekliği ve genişliği oldukça fazla olan fileleri (fiziki engelleri) görmek mümkündür. Bu filelerin genellikle kale arkasının ya da misafir takım tribünlerinin olduğu yerlerde yapıldığını söyleyebiliriz. Bunların yapılması ile taraftarların müsabaka esnasında sahaya girmelerinin önü kısmen alınmış ve bununla birlikte futbol topunun seyircilere zarar vermesinin de önüne dolaylı olarak geçilmesi sağlanmıştır.
(4) Bilet satışları kişilere özgü elektronik kart üzerinden yapılabilir. Spor müsabakalarına, kişi ancak adına düzenlenen elektronik kart ile izleyici olarak girebilir. Spor müsabakasına izleyici olarak girecek kişilerin kontrolünü ev sahibi kulüp yapmakla yükümlüdür. Bu yükümlülük ev sahibi olmayan müsabakalarda, müsabakaya katılan her iki kulüp; milli müsabakalarda ise, ilgili federasyon tarafından yerine getirilir.
Yorum: Bu madde ile birlikte stadyuma giriş ve çıkışlar kontrol altına alınmak istenilmiş ve suça karışma durumu söz konusu olduğunda ilgili kişilerin bulunup cezalandırılması işlemi kolaylaşmıştır.
(5) Spor alanlarında; güvenliğin sağlanması ve bu Kanuna aykırı davrananların tespiti amacıyla, gerekli teknik donanımlar kurulur. Kameralar ve benzeri teknik donanımların yerleştirilecekleri yerler ve sayıları il veya ilçe spor güvenlik kurulları tarafından belirlenir.
Yorum: Üstteki madde ile bağlantılı olarak stadyumlara güvenlik sağlanması amacıyla teknik donanımların kurulmasının şiddetin önlenmesinden çok caydırıcı etki uyandırmak maksadıyla yapıldığı söylenebilir.
Saha güvenliği başlığı altında (6) Profesyonel spor dallarında yapılan müsabakalara katılanlar ile basketbol en üst ligindeki spor kulüpleri, genel kolluk ile birlikte görev yapmak üzere güvenliği sağlamaya yetecek sayıdaki özel güvenlik görevlilerini müsabaka öncesinden müsabakanın tamamlanıp seyirci ve sporcuların tahliyesine kadar geçecek dönem içerisinde, müsabakanın yapılacağı yerde bulundurmakla ve spor alanının iç güvenliğini sağlamakla yükümlüdür.
Yorum: Güvenliğin sağlanması konusunda kulüplerin yükümlü kılınmaları ve güvenlik görevlileri ile kolluk görevlilerinin sayılarının belli bir standarda kavuşturulması bu maddeyi anlamlı kılmaktadır.
İlgili kanunun üçüncü bölümünde yasak fiiller ve ceza hükümlerine yer verilmiştir.
Spor alanlarına sokulması yasak maddeler şöyle sıralanmıştır: ruhsatlı dahi olsa ateşli silahlar, kesici, ezici, bereleyici veya delici aletler ile patlayıcı, parlayıcı, yanıcı ve yakıcı maddeler; uyuşturucu veya uyarıcı maddeler, alkollü içecekler. Bu maddeleri bulunduran kişiler en az üç ay (uyuşturucu ve ilgili maddeleri bulunduranlar adli para cezası almaktadırlar sadece) en fazla iki yıl hapis cezası ile cezalandırılmaktadır.
Yorum: Söz konusu yasak maddeler oldukça olumsuz sonuçlara yol açabilecek potansiyele sahip oldukları halde bunları bulunduran ya da kullanan kişilerin 2 yılı geçmeyen hapis cezası ile karşılaşmaları şiddetin ceza yolu ile önüne geçilmesi ihtimalini zayıflatmaktadır.
Hakaret içeren tezahürat başlığı altında (2) Spor alanlarında veya çevresinde toplum kesimlerini din, dil, ırk, etnik köken, cinsiyet veya mezhep farkı gözeterek hakaret oluşturan söz ve davranışlarda bulunan kişi, fiili daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Yorum: Sözü geçen hususları gözeterek hakaret oluşturan söz ve davranışlarda bulunan kişileri üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırmanın adalet anlayışı ile bağdaştığını söylemek zor görünmektedir.
Sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanun 4 Temmuz 2019 tarihinde kabul edilen 7182 no’lu kanunla revize edilmiştir. Böylelikle cezalar ağırlaştırılmış, 8 yıllık sürede yaşanılan olumsuzlukların etkisiyle düzenlemeler gerçekleştirilmiştir.
Ele alınan maddeler ve yorumlar doğrultusunda, yasal düzenlemeler aracılığıyla şiddetin önlenmesinin zor göründüğü söylenebilir. Cezaların caydırıcılığı 7182 no’lu kanunla arttırılmaya çalışılsa da bunun yeterli olmadığı ve kanundaki ilgili ceza hükümlerinin en alt sınır üzerinden uygulandığı bilinmektedir. Bunun yanında olumlu sayılabilecek bir husus olarak UEFA’nın aldığı önlemden söz edilebilir. Sahaya giren seyircilerin görüntülerinin gösterilmemesi konusunda gösterilen özen son yıllarda sahaya girmeye teşebbüs eden kişilerin azalmasına katkı sağlamıştır. Sporda şiddetin önlenmesine yönelik Türkiye’de yasal boşluğun giderilmesi açısından 6222 ve 7182 no’lu kanunlar önemli olsa da ilgili yasaların kapsamlarının yeterince geniş olmadığı ve caydırıcılık açısından ‘sobaya yaklaşırsan elin cız olur’ düzeyinden ileriye gitmediği söylenebilir.
Mücahit AKKAYA
Psikolojik Danışman