Öğretmenim Mori’yle Salı Buluşmaları

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakikadır.

Kitabın Adı: Öğretmenim Mori’ yle Salı Buluşmaları

Yazar: Mıtch Albom, 1997

Çeviren: Burcu Gezek Harbert

Yayın yeri ve yayıncı: Boyner Yayınları

Baskı: 12. Baskı Eylül 2016

Sayfa sayısı: 191

Fiyatı: 19 tl

Not: ‘’Mori İle Her Salı’’ filmi bu kitaptan uyarlanmıştır.

‘’Ölüm bir yaşamı sona erdirir, ilişkiyi değil.’’

Biri sihirli değneğini sallayıp sana bir gün sağlıklı bir yirmi dört saat verse ne yapardın? kitabın analizini okumadan önce siz okuyucudan bu soruyu cevaplamanızı istiyorum. Acaba sadece yirmi dört saatiniz olsaydı ne yapardınız? Gelin bu süreyi biraz daha uzatalım ve yirmi dört saat değil de altı ay vaktiniz olsaydı ne yapardınız ve ölüyor olacağınızı sevdiklerinize söyler miydiniz? Yaman bir çelişki ve gerçeğin bir anda sizi bulması ve yüzleşme. Önce bu soruya cevap verip sonra Öğretmenim Mori’ yle Salı Buluşmaları kitabının analizini okumaya devam edin. Hatta kitabı hemen okumanızı ardından da aynı kitaptan uyarlanmış Mori İle Her Salı adlı sinema filmini izlemenizi öneririm.

Mıtch Albom ve Mori’ nin hikâyesi. Mori kitabın yazarı Mıtch Albom’ un hocasıdır. Hayattaki en büyük ders olarak adlandırabilecek yaşamak ve ölüm temalı bir gerçek hikâye. 16 yıllık derin bir süreç, bir dostluk, arkadaşlık ve öğrencilik.

Yaşayan herkese hitap edebilecek bir kitap. Ölümün en az yaşam kadar anlamlı olduğunu Mori öğrencisi Mıtch Albom’ a gösteriyor.

Varlığını varoluşunun anlamını kavrayan özünü bulabilen herkese bu hikâye. Ya da bulmak isteyen herkese bir yol gösterici. Benlik bütünlüğünü yakalamış yaşamının her anını dolu dolu yaşayan tadını alabilen herkes ulaşabilecektir yaşamın anlamına.

Yaşam, aile, evlilik, toplum, merhamet, ölüm, korku, açgözlülük, yaşlanma ve anlamlı bir yaşam felsefesi üzerine hasta yatağındaki yaşlı bir profesörle eski öğrencisi arasındaki içtenlik ve bilgelik dolu konuşmalar.

Felsefe, sosyoloji, psikoloji,,, yaşama ait hangi sosyal yaşam bilim varsa hepsini barındırıyor. İnsanı anlatıyor, insana ait olan şeyi anlatıyor. Doğuş varoluş yaşam ve kaçınılmaz olan ama korkulmaması gereken ölüm.

Müfredat, ders özeti, öğrenci … sınıf, yoklama, 14 hafta boyunca her Salı ve mezuniyet.

Ders kitabı yoktu. Konu başlıkları; sevgi, çalışma, toplum, aile, yaşlanma, bağışlama ve en son ölüm idi. Son ders çok kısaydı; sadece birkaç sözcükten ibaretti.

Mori yıllarını sosyoloji bilimine adamış, birçok değerli kitaba imza atmış, saygıdeğer bir üniversitede öğretim üyesi olarak çalışan sosyoloji doktoru. Ki herkes onun kaçık olduğunu düşünüyordu. 1994 yılının Ağustos ayında sıcak ve nemli bir gün, Mori karısı Charlotte ile nöroloji uzmanına gider ve Mori ALS tanısı alır. Nörolojik sistemi kısa zaman içinde tamamıyla çökerten acımasız bir hastalıktır bu.

Kendimi bırakıp yok olmayı mı bekleyeceğim, yoksa kalan zamanımı en iyi şekilde mi değerlendireceğim? diyor Mori. İşte onu diğerlerinden farklı kılan yaşamının anlamını da bulduran buydu. Ölüyor sözcüğünün işe yaramaz sözcüğüyle eş anlamlı olmadığını kanıtlamayı kafasına koymuştu. Ölüm üzülecek bir şey inkâr etmiyorum. Ama mutsuz yaşamak çok daha üzücü diyor Mori.

Dostları onun son zamanlarını kayıt altına almak istiyordu. Mori yaşamı boyunca öğretmendi son zamanlarında da öğretmenliğine devam edecekti.  Ses kasetleri de, fotoğraflar ve videokasetleri gibi ölümün valizinden aceleyle bir şeyler aşırabilme çabasından başka bir şey değildi.

Herkes öleceğini bilir, fakat buna kimse inanmak istemez. Eğer öleceğimize inansaydık bir takım şeyleri farklı yapardık. Öleceğini bilmek ve buna her zaman hazır yaşamak. Bu daha olumlu. Bu sayede hayatı yaşarken daha katılımcı olunabilir. Ölmeyi öğrenince yaşamayı öğrenmiş oluyorsun. diyor Mori. Yaşlanmak çürümek değildir büyümektir de.

İçinden geldiği gibi davran. Öyle hareket ettiğinde doyumsuz olmayacaksın, diğer insanların varlılarına gıpta etmeyeceksin. Tam tersine, davranışlarından coşku duyacaksın.

Mıtch’ in hayatı elinden kayıp gidiyor. Mıtch öğretmeni Mori’ yi buluyor. Mori ölüyor olmasına rağmen bize yaşamayı öğretiyor. Hayatın öğrenmek ve öğretmek olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Öğretip öğrendiğinizi verip aldığınız sürece hayat birçok güzellikle doludur. Sadece etrafınıza bakmanız yeterli.

‘’Öğretmen sonsuzluğu etkiler ve etkisinin nerede nihayete ereceğini hiçbir zaman kestiremez.’’

Henry Adams

Gerçek öğretmen Mori’ nin anısına. Dolu dolu yaşanmış diğerleri tarafından okunulası bir yaşam.

Kitabın açık anlaşılır bir üslubu vardır. Çevirmenin de bunda rolü büyüktür. Ölüm temasının farklı bir bakışla ama gerçek yaşam öyküsüyle öğretmenini çok seven bir öğrencisiyle birlikte ele alınmasıdır. Yaşamak güzel şey bundan doyum almak gerekir. Ama ölüm gibi bir gerçek vardır. Ölümü yok saymayı değil ilk önce ölümün varlığını fark ettirerek daha sonra da kabul etmeyi sağlıyor bu kitap. Her yaşın bir güzelliği vardır. Yaşlanmak çürümek değildir büyümektir de. Yaşlanmak kötü bir şey değildir. Gelişim evreleri deyince sadece doğum öncesi, bebeklik, çocukluk ve yetişkinlik değil de yaşlığın da var olduğunu her anını dolu dolu yaşanabileceğini bir kez daha göstermiş oldu bu kitap.

 

KÜBRA BİÇER

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ