
Oyun tüm çocukların gelişimi için önemli bir role sahiptir, onların fiziksel, zihinsel, duygusal olarak gelişimlerini sağlar. Otizmli çocuklarda normal gelişim gösteren çocuklar gibi oyun yoluyla eğlenip öğrenirler.
Otizm yaklaşık yüz kişiden birini etkilemektedir. Oluşum nedenleri arasında genetik etmenlerin önemli rol oynadığı bu hastalıktaki temel problemler, sosyal ilişkiler, dil gelişimi ve iletişim becerilerinde kendini göstermektedir. (Yosunkaya, 2013) Oyun sayesinde gerek akranları gerek aileleri ile iletişimlerini pekiştirme imkanı bulabilirler. Bu bazen psikolog, davranış analistleri ve özel eğitim çalışanlarının uzmanlığı dahilinde belirli metotlar ve teknikler kullanarak, bazen de ebeveyn ve akranlarla oynanan oyunlar ile olur.
Otizmli çocukların diğer çocuklara oranla oyun içerisinde takıldıkları, duraksadıkları ya da dikkatlerini çeken noktalar farklı olabilir.
Peki o zaman otizmli çocuklarla oynarken nelere dikkat etmeliyiz ve onlara nasıl yardımcı olabiliriz:
- Çocuğun size bakabilmesi, sizinle iletişim kurabilmesi ve ne yaptığınızı görebilmesi için çocuğun önüne oturun. Bu sayede çocuğun oyuna dahil olması kolaylaşır.
- Çocuğun oyunu yönetmesine izin verin. Örneğin çocuk legoları yapmaya büyük parçalarla başlamak istiyorsa, o şekilde başlasın ve siz de onu taklit edin. Bu sayede çocuk kontrolün kendinde olduğunu hissetmiş olacaktır.
- Çocuğu ödüllendirin. “Ne kadar güzel kule yaptın, harika olmuş, aferin sana!” gibi övgüler ve olumlu geri bildirimler kullanın.
- Çocuk sizi taklit etmiyorsa, onu oynamaya teşvik edin. “Oyuncağı dizme sırası sende” diyebilirsiniz. Çocuğun elini tutun ve dizmesini istediğiniz oyuncağın üzerine koyun, ardından birlikte yerde hareket ettirin.
- Çocuğa oyuncaklarla oynayan insanları gösteren kısa videolar gösterin. Bu, çocuğa ne yapması gerektiği konusunda fikir verebilir.
- Çocuğa keyif aldığı iki veya üç oyuncak sunun. Bu, çocuğa bir seçenek sunar, ancak çocuğu bunaltmaz.
Terapistler bu süreçte, karşılıklı beceriler (paylaşma, sıra alma), hayal gücü becerileri (oyuncak bir bebeği besliyormuşuz gibi yapma, aşçı rolü yapma) ve hatta soyut düşünme becerileri geliştirmek için çocukla birlikte çalışır. Bir çocuk başkalarıyla daha iyi ilişki kurabildikçe, gruba ek çocuklar getirilebilir ve daha karmaşık sosyal beceriler geliştirilebilir.
Birçok ebeveyn oyun terapisi kaynaklarından yararlanarak, kurs veya workshoplara katılarak oyun terapisi hakkında detaylar öğrenip, kendilerini geliştirerek çocuklarına yardımcı olurlar. Tüm bu süreci hem çocuklar hem de ebeveynler için daha etkili ve verimli geçirmenin en önemli yolu çocuğun beden dilini öğrenmek ve onun kendini ifade etmesi için teşvik etmektir.
Otb De Oyun Terapisinin Önemi
Doğru kullanıldığında oyun, otizmli çocukların duygularını, çevrelerini daha iyi anlamalarını sağlar. Bunun yanı sıra ebeveynleri, kardeşleri ve akranlarıyla olan ilişkilerini keşfetmelerine de olanak tanır. “Çoğu zaman oyun terapisi, ebeveynlerin ve öğretmenlerin otizmli çocukların büyüme ve gelişmesinde aktif rol almalarına izin verebilir.” (Roman vd., 2018[1] ). Oyun terapisi ebeveynlere öğretilebilir ve zamanla ebeveynler bunu daha güçlü, daha anlamlı bir ilişki kurmak için bir köprü olarak kullanabilir.
“Oyun terapisinin otizmli bireylerde kullanımına ilişkin sınırlı çalışma olmasına rağmen literatürde yer alan çalışmaların bu bireylerin sosyal becerilerinin gelişimini desteklediği, problem davranışlarının azalmasını sağladığı, sembolik oyun becerilerin gelişmesine yardımcı olduğu, aileleri ile daha sağlıklı iletişim kurmalarını sağladığı yönünde olumlu sonuçlarının yer aldığı görülmektedir.” (Kurşun, 2022). Sözlü iletişimi olan yada olmayan otizmli çocuklarda oyun terapisi farklı teknikler kullanılarak uygulanabilir. Çocuğun kelimelerinin oyuncakları, dilinin ise oyunu olduğuna inanan Landreth (1993), oyunu; çocuk ve yetişkin arasında güven ilişkisi kurması yönüyle terapötik ve iyileştirici bir deneyim olarak niteler (Akt; Deniz, 2019). Aslında bunun temelinde oyun terapilerinde davranışa direkt müdahale olmaması olduğunu söyleyebiliriz. İlk olarak çocuğun seveceği ortam oluşturulur ve eğlenmesi sağlanır, kendini güvende hisseden çocuğa pekiştireç verilerek olumsuz davranışlarından olumluya geçiş yapması için çalışılır. Bu sayede çocuk agresif ya da defansif olmaktansa daha uyumlu bir durumda olmaya başlar.
Zeynep Gürses
Psikolog