Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

O Kız Buraya Gelecek – Tiyatro Oyunu İnceleme – Psikolektif + – Sayı – 16

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakikadır.

Tiyatro Oyunu Künyesi

Yazan: Evren ERSAN

Yöneten: Omad DARVİSHİ

Oyuncular: Evren ERSAN, Sanaz NAZARİ, Mehmet ULUSOY

Oyunun süresi – Perde sayısı: 95 dk.- 1 perde

Yer: Düş Kapanı Sanat Merkezi

Sezon: 2019-2020

Ah bir o zamana geri dönsem hayıflanmasını pek çok kişinin yaşadığı söylenebilir. O kız buraya gelecek oyunu; kendisinden ayrılan sevgilisiyle arasındaki problemleri, geçmişe dönme şansı olursa çözeceğine inanan karakterimizi ve onun sorun çözmeye yönelik çabalarını ele alıyor.

Yazı spoiler içermektedir “

Olaylar, Başaran ve Melis’in Başaran’ın yaşadığı eve gelmesiyle başlıyor. Oyun girişinde dikkati çeken ilk yer Başaran’ın kendi evine girerken minik adımlar atması ve ses çıkmamasına özen göstermesi oluyor. İlerleyen dakikalarda bu hassasiyetin ev sahibine yakalanmamak için gösterildiği gözlemlenmektedir. Ev sahibinin Başaran’ın evine giren çıkana müdahale etmesi, eve gelen kız arkadaşlarını istememesi bu müdahalenin nasıl olduğunun anlaşılması adına örnek verilebilir. Başaran’ın tavırlarını psikanalitik kuramdaki süperego kavramıyla tanımlamak mümkündür. Zira davranışlarını kontrol eden bir çevre ve özelde anne baskısı oyun süresince kendisini belirgin bir şekilde göstermektedir.

Başaran ve Melis konuşurken ev sahibi kapıyı çalar. Başaran Melis’i kız kardeşi olarak tanıştırır. Sinirlenen Melis’e açıklama yapmak yerine Başaran, olayı geçiştirir. O sırada Başaran’ı annesi arar. Annesinin, telefonda küçük bir çocukmuş gibi Başaran’ın kişisel alanına müdahale etmesi ve Başaran’ın annesini kırmamak adına kendinden ve fikirlerinden fedakarlık ettiği gözlemlenir. Annesi Melis ile olan ilişkisini ancak kendi istediği şehirde de düğün yapmak koşuluyla onaylamaktadır. Ancak Melis’e sormadan Başaran annesine söz vermiştir bile. Bu noktada da üstte sözü geçen süperego kavramının varlığı gözlemlenmektedir. Oyun süresince; Başaran’ın davranışlarında kendisinin değil, çevresinin daha etkili olduğu izlenimini veren  kısımlara; evine gelen misafirin kim olduğunu ev sahibine açıklamasını ve annesinin istediği şehirde düğün yapmayı kabul edip kendisinin herhangi fikir belirtmemesi örnek verilebilir.Yaşanan bu olaylar varoluşçu kuramın temel kavramlarından olan özgürlük ve sorumluluk kavramlarını çağrıştırmaktadır. Birey ancak kendisi olarak, özgür iradesiyle kararlar alabilir ve bu kararlar sonucunda belli başlı sorumluluklarla karşılaşabilir. Başaran’ın ise kendini ve ilişkisini korumak adına net karar vermemesi sorumluluk alma olasılığını azaltmaktadır. Ancak her      atılmayan adım özel hayatında aksaklıklara sebep olmaktadır. Nitekim bunu anlaması için biraz zaman geçmesi gerekecektir. Olaylar bu şekilde ikisinin arasını açmışken Başaran’ın sorumluluk almaktan kaçınması ve sürekli muğlak ifadeler kullanması üzerine Melis evi terk eder. 6 ay yalnız kalan Başaran o çok tanıdık olduğumuz ‘’Ah bir o zamana geri dönsem’’ cümlesini söyler. O sırada orada bulunan cin ona yardımcı olur ve geçmişe döner. İki dönüşte de sonuç değişmez ve ayrılık yaşanır. Üçüncü dileğinde de geçmişe gitmek isteyen Başaran; o kadar şey denedim, her şeyi halletmiştim hala neden ayrılıyoruz diye cine sorar. Cin; ‘’Sen çevre koşullarını değiştirerek her şeyi değiştirmeye çalışıyorsun ancak yalnızca kendini değiştirerek çevreni değiştirebilirsin. İnandığın şeylere sadık kalarak sınırlarını çek, senin olan sana gelir.’’ der. Cin’in sözleri varoluşçu kuramın bireye bakış açısını anımsatmaktadır. Bu bakış açısına göre, seçeneklerimizden ve eylemlerimizden birey olarak kendimiz sorumluyuz. Kim olduğumuza ve geçmişte ne yaptığımıza bakmaksızın şu anda tercihlerde bulunabilir ve birçok şeyi de farklı yapabiliriz. Fakat tercihte bulunmak beraberinde sorumluluk da getirmektedir. Geçmişe her iki dönüşte de Başaran kendini ve tavrını değiştirmeye değil çevresel faktörleri değiştirmeye odaklanmış durumdaydı. Nitekim bu tavrın bir sonucu olarak da istediği farklılık meydana gelmiyordu. Başaran’ın kendi hayatıyla ve kararlarıyla ilgili adım attığı zaman değişimin de peşinden geldiği gözlemlenmiştir.

Üçüncü dönüşte Cin’in söylediklerini yapan Başaran Melis ile evlenir. Ancak bu defa da Melis ile aralarındaki kişilik farklılıkları, hayattan beklentilerin birbiriyle uyumsuz olması gibi sebeplerle mutsuzdur. Ve tekrardan o çok iyi bildiğimiz ‘’Ah bir o zamana geri dönsem’’ cümleleri dökülür dilinden. Ancak dilek hakları bitmiş, o kız da buraya gelmiştir.

Oyuna ilişkin izlenimlerim

Oyunun mizah unsurları da katılarak aslında toplumsal bir yanı olan insan ilişkilerinde sorumluluk almanın önemini dile getirmesi ve bir şeyleri değiştirmek için önce kişinin kendisini değiştirmesi gerektiği mesajını vermesi yönüyle hoşuma gitti. Şimdiden iyi seyirler dilerim.

Ayşe DOĞAN

      Psikolojik Danışman