
Film Künyesi
Vizyon Tarihi: 06 Ekim 2006
Tür: Komedi, Drama
Yapım: ABD
Süre: 109 dakika
Imdb Puanı: 6,9
Oyuncular: Anne Hathaway, Meryl Streep, Emily Blunt
Yönetmen: David Frankel
Başarılı bir gazeteci olmak isteyen Andrea Sachs (Andy), bir moda dergisi olan Runway’de asistan olarak işe başlar. Zorlu çalışma koşulları ve katı bir yöneticiye sahip olan bu dergide, bir sene çalışabilirse istediği gazetenin kapılarının kendisine açılacağı motivasyonu ile işe giren Andy’nin çalışma süreci ve moda sektörünün katı çalışma ortamı anlatılmaktadır.
Yazı spoiler içermektedir.
Andy, çok başarılı ve zeki bir öğrenci olarak ifade edilen bir karakterdir. Gazeteci olup dünyadaki ciddi problemlere yönelik yazılar yazarak çalışmak öncelikli hedefidir. Bu hedefe ilerleyebilmek için birçok dergiye başvuruda bulunur ve Runway adında ünlü bir moda dergisine asistanlık için görüşmeye çağrılır. Ancak bir ara basamak olarak gördüğü bu dergiye ve modaya yönelik herhangi bir ilgisi ve bilgisi bulunmamaktır. İş görüşmesini direk derginin genel yayın yönetmeni olan Miranda Priestley ile yapar. Miranda, sert bir tutuma sahip, mükemmelliyetçi, soğuk ve iş ilişkilerinde empati açısından zayıf bir kişiliğe sahiptir.
Miranda’nın iş yerindeki insanlara karşı benimsediği tutum mobing kavramını somutlaştırmaktadır. Psikolojik yıldırma olarak da adlandırabileceğimiz mobing, sürekli olarak ve sistematik bir şekilde kişiye psikolojik, fiziksel veya duygusal olarak zarar veren davranış biçimidir. Çalışılan ortamda güvenlik hissini zedeler, saldırganlık içerir, tehdit edici ve zarar veren davranışları içermektedir. Miranda’nın bir bakışı ile ne ifade ettiğini anlamak zorunda olan çalışanların bu dili normalleştirdikleri ve birbirleri ile ilişkilerinde de bu dili kullandıkları görülmektedir. Bu iletişim şekli transaksiyonel analiz kuramında sosyal iletişimi temel alan döngüsel bir iletişimi kapsayan transaksiyonlar üzerinden incelenebilir. Transaksiyonları, sosyal düzeyde alınan mesajlar değil, psikolojik düzeyde alınan mesajlar etkilemektedir. Miranda’nın Andy ve diğerleri ile arasında olan ilişkilerinde sürekli devam eden üstten ve emir verici bir üslubu varken, karşı taraf da bu iletişimi emri kabul gören telaşlı bir çocuk hali ile devam ettirmektedir. Transaksiyonlar, karşılıklı ego durumları arasında bir döngü içermektedir. Burada transaksiyonların döngüselliğini görmek adına ego durumlarına bakmak gerekir. Transaksiyonel analiz; Ebeveyn ego durumu, Yetişkin ego durumu ve Çocuk ego durumunu kapsamaktadır. Ebeveyn ego durumu, ebeveyn figürlerinin, çevrenin, kültürün ve/veya elalemin içimizdeki yansıması; Çocuk ego durumu, bu ebeveyn figürlerine karşı karşılanmayan ihtiyaçlar doğrultusunda hissettiğimiz duyguları yani duyguların kendini gösterdiği alanı; Yetişkin ego ise var olan duruma göre o an durumu değerlendiren ve o ana göre karar veren benliğimizi oluşturmaktadır. Bu şekilde bakıldığında ebeveyn ego durumu ile iletişime geçen Miranda’nın karşısında, diğerlerinin çocuk ego durumuna geçmesi, iş hayatında üst ve ast kavramının yansımasıdır ve bu iletişimin mobinge nasıl dönüşebileceğini göstermektedir.
Andy, Runway dergisinde yaptığı işi ciddiye almamakta ve modayı önemli görmemektedir. Modayı takip etmemekte ve kıyafet seçimine özen göstermemektedir. Çünkü o çok daha önemli işlerle uğraşan, daha ciddi işlere ilgi duyan ve zeki bir kızdır. Yaptığı işi tümüyle reddeder ve sadece önünün açılması için buraya katlanmak durumunda kalır. Ancak bir gün Miranda’nın onun çalışmasını küçümsemesi üzerine şirket çalışanlarından Nigel’in yanına gider ve Miranda’yı şikayet eder. Nigel yaptığı işe karşı katı bir referans çerçevesine sahip Andy’e modanın da ciddi bir iş olduğunu algılamasını sağlayacak bir hikaye anlatır ve asıl vuruşu “bir çoğunun can vereceği bu yerde sen sadece lütfederek çalışıyorsun ve ödevlerini yaptığın için günün sonunda neden alnından öpüp altın yıldız vermediğine şaşırıyorsun, uyan tatlım” sözleri ile yapar. Bu yüzleştirme Andy’nin moda işini ciddi bir iş şemasına uydurmasını sağlar yani modaya yönelik uyum sağlama sürecine girer ve yaptığı işi benimsemeye başlar. Artık Andy, kıyafetlerine özen gösterir ve işinin zorlu yanlarına daha kabul edici yaklaşır.
Andy’nin işi benimseyişi Miranda’nın gözünde yükselmesine ve birinci asistanın önüne geçmesine yol açar. Bütün bu süre içerisinde Andy’nin erkek arkadaşı ile aralarında gitgide artan çatışmalar ilişkilerine ara vermelerine neden olur. Çünkü Andy, ebeveyn ego durumundaki patronuna uyumlu bir çocuk gibi uyumlanmayı seçer ve başka seçeneği olmadığını dile getirir. Ancak Miranda’nın kendi çıkarları doğrultusunda çok yakınlarını dahi gözden çıkarabilmesi onu rahatsız eder ve Andy Runway’deki işini bırakır. Yani Andy’nin çocuk ego durumu rahatsızlık hisseder ve yetişkin ego durumu bu duyguya sahip çıkarak yeni bir karar verir. Andy aslında her zaman başka seçeneklerin de olabileceğini görür ve buradan aldığı birçok karar ile yeni işler peşine düşer.
Filme İlişkin İzlenimlerim
İş hayatının zorlayıcı iletişim süreçlerine ve zorlanılan koşullarda dahi karar verme gücümüzün varlığına dokunuşlar yapan bir film. Keyifli seyirler…
Fatma BATIK ŞİMŞEK
Psikolojik Danışman