“Yardımcı hakemin üzerine kaynar su attılar”, “Derbide 57 kişi hakkında işlem yapıldı”, “Maçta sahaya yabancı madde atan 2 kişi yakalandı”, “Taraftarlar arasında çıkan kavgada 7 kişi yaralandı”, “Statta kaos! Maçın ortasında silahlar patladı” ve daha nice gazete manşetleri… Sıklıkla rast geliyoruz böyle manşetlere, olaylara. Aşina olduğumuz bir gürültü çeşidi oldu artık futbol fanatizminin şiddeti. Hatta o kadar aşina olduk ki genellikle kayıtsız kalıyoruz ve bazen de “cık cık” sesleriyle kınamakla yetiniyoruz. Belki içten içe destek bile veriyoruz. Gitgide normalleşen bu durum, insanlara ve toplumumuza hem maddi hem de manevi zararlar vermektedir. Bu zararların önlenmesi için ise futboldaki fanatizmin getirdiği şiddetin farkına varmak önemlidir.
Fanatizm; benimsenen veya ulaşılmaya çalışılan değişik amaçlı görüşlere, düşüncelere ve ideolojilere normal düzeyden daha fazla bağlanmak şeklinde açıklanabilir. Spor, siyaset, dini inanış gibi değişik alanlarda fanatizmden söz edilebilir (Ayan, 2006). Spor alanındaki fanatizm ise ülkemizde futbol maçlarında somut bir şekilde gözlenmektedir. Kendi takımlarını putlaştırıp diğer takıma düşman olan fanatiklerle dolu olan tribünler, görmek istemediğimiz hareketlere tanık olur.
Aslında futbolun, evrensel olması ve kitlelerin ilgisini çekmesiyle kardeşlik duygularını pekiştirmesi beklenmektedir. Sonuçta hem taraftarlar hem de futbolcular eğlenirken aidiyet oluşturabilirler. Fakat genellikle kardeşlik ve barış değil, saldırganlık ve tatsız rekabet duyguları baskın gelir. Çünkü karşı takım, onlar için gerektiğinde şiddet uygulayabilecekleri bir düşman hâlini almıştır. Şiddet, yalnızca karşı takım taraftarlarına sopalı veya bıçaklı saldırı şeklinde gözlenmez. Hakemlere, oyunculara, taraftarlara, kulüp başkanlarına edilen küfürler veya hakaretler; sahaya atılan yabancı maddeler; tribün koltukluklarına verilen zararlar da taraftar şiddeti arasında sayılabilir (Bağış, 2021). Sosyal medya kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte bu şiddet sosyal medya ortamına da taşınmıştır. Taraftarlar, maç esnasında veya maç sonunda karşı takıma olan nefretlerini bir şekilde dile getirmektedirler. Nefret söyleminin düzeyi, takıma aidiyetle ilişkilidir. Bir taraftar, kendini takımına ne kadar ait hissederse o kadar olumsuz söylemlerde bulunmaya meyillidir. Ayrıca yaptığı olumsuzluk, ait hissettiği grubun diğer üyeleri tarafından da destek görür ve birey eylemini meşrulaştırır (Çiltaş, 2019).
Sosyal medyada, saha içinde, medyada veya galibiyet kutlamalarında gösterilen her çeşit şiddet önlenmelidir. Çünkü “Türk futbolu” denildiğinde artık aklımıza farklı takım formalarıyla yan yana duran taraftarların fotoğrafı değil; sosyal medyadaki bol küfürlü linçler, maç sonu kavgaları, tribünlerde uçuşan koltuklar geliyor. Peki ne oluyor da bu taraftar bir anda karşı takım oyuncuları ve taraftarları da dahil olmak üzerek stadyumu ateşe verecek kadar nefret doluyorlar? Kısacası fanatizm şiddetinin altında yatan sebep ne?
Futbol fanatizminin getirdiği şiddet davranışı bireysel ve çevresel faktörler olmak üzere iki boyutta ele alınabilir. Bireysel faktörler: Kişilik, eğitim düzeyi, ekonomik durum, psikolojik durum, kültürel özellikler, stadyumların stres atma yeri olarak görülmesi gibi düşünceler, kulübe olan aşırı bağlılık, taraftarlık düzeyi olarak sayılabilir. Mesela kişilik özellikleri arasında sabırsızlık olan, eğitim düzeyi düşük, ekonomik durumu iyi olmayan bireylerin fanatizm saldırganlığını gösterme olasılığı daha yüksektir. Çevresel faktörler ise saha içinde ve saha dışında gerçekleşen durumları temel alır. Saha içi çevresel faktörler: Futbolcu tavırları, antrenör tavırları, hakem kararları, güvenlik güçlerinin tavırları, taraftar gruplarının atışmaları olarak sıralanabilir. Saha dışı çevresel faktörler ise: Spor medyası, sosyal medya, spor yorumcularının açıklamaları, kulüp yöneticileri, futbol federasyonu, siyasiler, aile ve çevredekilerin tavırları ve semt kültürü şeklinde sayılabilir. Bir taraftarın: “Bir derbiden sonra bir …. (karşı takımı tutan kişi) benim semtimden geçemez bunu bir küfür olarak görüyoruz biz …. başkandan böyle gördük” ifadesi çevresel faktörlerin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır (Polat ve Sönmezoğlu, 2016).
Ayrıca sebepler konuşulduğunda anlamlara da bakılmalıdır. Futbolun anlamı, özellikle Türk erkekleri için sadece spor olmasının ötesine taşınmıştır. Fanatik taraftarlar için tuttukları takım, hayatın anlamı ve keskin bir kimlik ifadesi olur. Bu noktada futbolun “özdeşleşme” ve “kimlik” işlevlerinden bahsedilebilir. Ülkemizde herkes bir takım tutması gerektiğini düşünür çünkü bu bir kimlik belirtisidir. Daha sonra da bu takımlarla, takımın simgeleriyle, renkleriyle, futbolcularıyla, olaylarıyla, diğer taraftarlarıyla özdeşleşmeleri beklenir. Genellikle de öyle olur. “Ben” ile gerçekleştirilmesi mümkün olmayan olayları “biz” çatısı altında telafi etme, taraftarı olduğu takımın başarısıyla başarılı hissetme, toplumsal onaylanma sağlama, büyük bir gruba aidiyetle güçlü olma istekleri futbol fanatizminin temellerinde yer alır. Bu sebeplerle takımıyla özdeşleşme sağlayan bireyler, bireyselliklerini yitirirler. Bu bireyselliğin yitimi çok tehlikelidir. Çünkü bireyselliğini yitiren bir taraftar, bireysel ahlak ve akıl yürütme yerine grupla hareket etmeye başlar. Şiddet de grupta normalleştikçe uygulanma düzeyi artacaktır (Zelyurt, 2019).
Futbol fanatizmini; maçlara gelen kadın izleyici sayısını arttırmak, saldırgan bireylerin yetişmemesi adına aile bilgilendirmelerinde bulunmak, grup liderlerinin davranışlarını şiddetten uzaklaştırmak, medyanın şiddeti körükleyen yapısından uzaklaştırmak gibi müdahalelerle azaltabiliriz (Bağış, 2021). Azaltmalıyız…
KAYNAKÇA
Ayan, S. (2006). Şiddet ve fanatizm. CÜ İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 7(2), 191-209.
Bağış, R. C. (2021). Futbol taraftarı saldırganlığı ve sosyal öğrenme. Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (27), 184-193.
Çiltaş, E. (2019). Fanatizmin ve nefretin bir yansıması olarak futbol fan sayfaları. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 1(2), 52-60.
Polat, E., ve Sönmezoğlu, U. (2016). Futbol taraftarlarını şiddete yönelten faktörlerin incelenmesi. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 16(1), 471-489.
Zelyurt, M. K. (2019). Futbol taraftarlığı, özdeşleşme ve kimlik: taraftarlıktan fanatizme… Sportif Bakış: Spor ve Eğitim Bilimleri Dergisi, 6(1), 85-105.
GÖRSEL KAYNAKÇA
http://productions-ecrites.blogspot.com/2015/02/la-violence-dans-les-stades.html
Şeyma KÜÇÜK
Psikolojik Danışman