Hasta hakları, temelde insan haklarının bir alt başlığını oluşturmaktadır. Bu nedenle de insanın sadece insan olmasından kaynaklanan ve doğumundan itibaren kazandığı haklar arasında yer almaktadır (Aksüt, 2015). Nitelik olarak üçüncü kuşak hakları arasında olan hasta hakları, insan haklarının sağlık hizmetindeki yansımasıdır (Taylan ve Baydoğan, 2015).
Sosyal hizmet mesleğinin en önemli temel ilkelerinden biri, bireyin değer ve onuruna saygıdır. Hasta hakları da sosyal hizmetten ayrı düşünülemeyecek bir kavramdır. Bunun temelinde hasta olan kişinin her şeyden önce insan olduğu düşüncesi vardır. Bu yüzden hasta hakları tıbbi sosyal hizmet alanı içerisinde sosyal hizmetin önemli bir konusudur. Hastanelerdeki hasta hakları birimi de sosyal hizmet uzmanlarının temel çalışma alanlarından biridir.
Sosyal hizmet mesleğinin temelinde dezavantajlı grupların savunuculuğunu yapmak vardır. Sağlık kurumlarında ise hastaların haklarını sosyal hizmet uzmanları savunmaktadır. Sosyal hizmet uzmanının hasta savunucusu olarak; hasta haklarını desteklemek, hastayı bilgilendirmek, hastanın etki altında kalmadan ve kendisi için en iyi olan kararı vermesini sağlamak gibi görevleri vardır. Sosyal hizmet uzmanı aynı zamanda hastanın hastane politikaları, hastanedeki mevcut kuralları, hastanın sorumluluklarını, kendisi için yapılan hizmetleri, aldığı hizmetleri anlayıp değerlendirmesine yardımcı olur (Saruç, 2007).
Sosyal hizmet uzmanları bir insan hakkı olan hasta haklarının korunmasında, geliştirilmesinde ve hastaların bu konuda bilgilendirilmesinde rol alır. Problem çözme yaklaşımını odak alarak hasta haklarının ihlalini önleyip çözüm bulmaya çalışır. Bunu yaparken sosyal hizmet uzmanı adeta bir savunucudur. Ancak hak ihlal ettiği düşünülen kişi ile hasta arasında arabuluculuk da yapabilir. Sosyal hizmet uzmanlarının dezavantajlı bir grup olan psikiyatri hastalarını da hasta hakları bağlamında ayrıca savunması gerekmektedir.
Hasta Hakları Yönetmeliği ve Sağlık Tesislerinde Hasta Hakları Uygulamalarına İlişkin Yönerge incelendiğinde hasta haklarının ve uygulamasının genel bir çerçevede çizildiği, psikiyatri hastalarının ihtiyaçlarına yeterli düzeyde cevap vermediği görülmektedir. Öncelikle psikiyatri hastalarının çoğunlukla yakını veya temsilcisi tarafından gerçekleştirilen işlemlerle sağlık hizmetlerinden faydalandığı bir gerçektir. Ancak bu yakın veya temsilcinin hastanın yüksek yararı için mahkeme tarafından atanmış yasal bir temsilci olması gerekmektedir (Oğuz, 1993). Bu da psikiyatri hastalarının en temel haklarından olmalıdır. Ayrıca psikiyatri hastaları; hastalıkları ve tedavileri hakkında bilgilendirilme haklarına sahip olmalıdır. Bu bilgilendirme salt hekim tarafından yapılmamalı, hastanın durumuna göre gerektiğinde bir grup çalışması yöntemi ile bilgilendirme yapılmalı, hastalık iç görüsünün sağlanması için çalışılmalıdır.
Psikiyatri hastalarının hakları konusunda bir diğer konu ise gizlilik hakkıdır. Hastanın bilgileri hasta ile ilgisi olmayan kişilerce paylaşılmamalıdır. Bu durum hem hastanın gizliliğini sağlayacak hem de hastalığı nedeniyle damgalanmasının da önüne geçecektir.
Psikiyatri hastalarının en önemli hasta hakları ihlallerinden biri de zorla hastaneye yatırılmalarıdır (Aydın Er ve Şehiraltı, 2010). Bu uygulamanın yalnızca hastanın ve toplumun yüksek yararı gözetilerek ve detaylı inceleme yapılarak uygulanması gerekmektedir. Bu uygulamanın da yasal zemininin oluşturulması önem arz etmektedir. Ayrıca psikiyatri hastalarının tedavilerinde ilaçların veya yöntemlerin denek olarak kullanılmasının önüne geçilmelidir. Her tedavi için öncesinde yasal temsilcisinden yazılı izin alınmalıdır. Son olarak Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerinden faydalanmanın, uygun görülen tüm psikiyatri hastaları için bir hak olduğu kabul edilmeli ve ulaşılabilirliği için tüm önlemler (bilgilendirme, ulaşım, yemek, teşvik vb.) alınmalıdır.
Tüm bunları düşününce ülkemizde hasta hakları konusundaki yasal düzenlemelerin ve uygulamaların psikiyatri hastalarının haklarını tamamen kapsayamadığı görülmektedir. Bu konuya ruh sağlığı yasasında geniş yer verilmeli, sosyal hizmet uzmanlarının savunuculuk rolünü kullanabileceği ortam sağlanmalıdır. Sosyal hizmet uzmanlarının psikiyatri kliniği, toplum ruh sağlığı merkezi ve hasta hakları birimindeki görev tanımlarına savunuculuk rolü eklenmelidir. Psikiyatri hastaları için yalnızca kliniklerde değil, Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerinde, gündüzlü ve yatılı bakım merkezlerinde de hasta haklarına yönelik düzenlemeler yapılmalıdır. Son olarak psikiyatri hastalarının sadece hasta olmadığı, engelli de olduğu unutulmamalı ve sosyal hizmet uzmanları engelli bireylerin haklarının savunulmasında da gayret içinde olmalıdır.
KAYNAKÇA
Aksüt, M. (2015). Hasta hakları (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). Zirve Üniversitesi, Gaziantep.
Aydın Er, R. ve Şehiraltı, M. (2010). Çözümlenmemiş bir konu: psikiyatrik bozukluğu olan hastanın gönülsüz/zorla tedavi edilmesi. Psikiyatri Hemşireliği Dergisi, 1(1), 39-42.
Oğuz, N. Y. (1993). Temel yönleriyle psikiyatride hasta hakları. Psikiyatri, Psikoloji ve Psikofarmakoloji Dergisi, 1(3), 234.
Resmi Gazete (1998). Hasta hakları yönetmeliği. https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=4847&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5, adresinden erişilmiştir.
Resmi Gazete (2003). Sağlık tesislerinde hasta hakları uygulamalarına ilişkin yönerge. https://sbu.saglik.gov.tr/hastahaklari/yonerge.htm, adresinden erişilmiştir.
Saruç, S. (2013). Hasta hakları kurul dosyalarının sosyal hizmet bakış açısıyla incelenmesi ve değerlendirilmesi. Toplum ve Sosyal Hizmet, 24(1), 41.
Taylan H. H. ve Baydoğan, T. (2015). Hasta ve yakınlarının hasta hakları ve “hasta hakları birimi” hakkındaki bilgi düzeylerinin ve faydalanma durumlarının araştırılması. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 14(55), 249.
Emine Nur ERİM
Sosyal Çalışmacı