Sosyal hizmet, tüm toplumlar için önemi yadsınamayacak bir mesleki disiplindir. Çok becerikli bir meslek olarak nitelendirilebilen (Zastrow, 2013) sosyal hizmet; “sosyal işlevselliği arttırmak, kapasiteyi yenilemek, güçlendirmek ve özlenen amaçlara uygun toplumsal koşulları yaratmak üzere bireylere, gruplara, ailelere ve topluluklara yardımı kapsayan mesleki bir çalışma” olarak tanımlanmaktadır (Çakıcı ve Yücel , 2019, s. 344). Bu mesleki çalışma, insanların psiko-sosyal işlevlerini etkili bir biçimde yerine getirebilmelerine yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda bireylerin iyi olma hallerini korumak ve geliştirmek için toplumu/sosyal değişme sürecini etkileyen bu disiplinin, farklı uygulama alanları mevcuttur. Bu uygulama alanlarından birisi de tıbbi sosyal hizmettir.
Tıbbi sosyal hizmet; hastalık sebebiyle meydana gelen psikososyal, ekonomik problemlerin çözümlenmesi, önlenmesi için hastanelerde ve diğer sağlık kurumlarında yürütülen bir sosyal hizmet uygulaması şeklinde tanımlanabilmektedir (Özbesler ve İçağasıoğlu-Çoban, 2010). Tıbbi Sosyal Hizmet Uygulama Yönergesine göre ise tıbbi sosyal hizmet; “ayakta ya da yatarak tedavi gören hastaların tıbbi tedaviden etkili şekilde yararlanması, sosyal sağlığının korunması ve geliştirilmesi, tedavi sürecinde hastanın ailesi ve çevresi ile ilişkilerin düzenlenmesi, tedavi sürecini etkileyen psiko-sosyal ve sosyo-ekonomik sorunlarının zamanında çözümlenerek sosyal işlevselliğini yeniden kazanması amacıyla yürütülen sosyal hizmet uygulamasıdır”
Sosyal hizmet ve tıbbi sosyal hizmetin yanı sıra bu alanlar ile multidisipliner eksende bir ekip çalışması gerektiren halk sağlığı kavramı açıklanmalıdır. Halk sağlığı kavramı ise toplumsal çevre sağlığı ile ilgilenen bir bilim alanıdır. Halk sağlığı, sağlığın korunmasını amaç edinen ve insanlar için sağlıklı yaşam alanları oluşturan bir sağlık sistemidir. Tarihsel sürece bakıldığında yetersiz beslenme, kötü yaşam koşulları, salgınlar, kıtlık ve savaşlara bağlı olarak ortalama yaşam süresinin kısa ve sağlıksız olduğunu söylemek mümkündür. Özellikle Orta Çağ’da cüzzam salgını imparatorlukların çökmesine, büyük göçlerin yaşanmasına yol açmıştır. 14. Yüzyılda ise Orta Asya’da başlayan hastalık, neredeyse tüm Avrupa’yı etkisi altına almış ve yaklaşık 30 milyon can kaybına neden olmuştur. Yapılan araştırmalar neticesinde salgın hastalıklar ve geniş kitleleri ilgilendiren hastalıklar söz konusu olduğunda alınan idareten tedbirlerin, radikal önlemlerden daha pahalı ve işlevsiz olduğu açıkça görülmüştür (Yelboğa ve Bayır Aslan, 2020).

Bugün ülke sağlığını olumsuz etkileyen sorunlar ülkeden ülkeye değişmekte ve büyük çeşitlilik göstermektedir. Bulaşıcı hastalıklar, sürekli evrim geçirerek ve yeni bir form kazanarak dünyanın önde gelen sorunları arasında yer almaya devam etmektedir. Buna günümüzden örnek vermek gerekirse covid-19 olabilir. Bunun yanı sıra dünya genelinde ölümlerin temel sebebi; şiddet, salgın hastalıklar, kronik hastalıklar, kazalar, intiharlar, savaşlar, tütün, alkol ve madde kullanımı olarak bilinmektedir.
Yukarıda bahsi geçen hastalıkların altında yatan ana sebeplerin psikolojik ve sosyal sorunlardan kaynaklandığı görülmektedir. Bu sebeple halk sağlığı biliminin temel yaklaşımı biyo-psikososyal yaklaşımdır. Sosyal hizmet ve halk sağlığı arasındaki ilişkiye baktığımızda ilke ve amaçlarının ortak olması ve uygulama alanlarının iç içe geçmesi sebebiyle birbirine çok yakın olduğu görülmektedir. İnsanın yararını öncelikle gözeten, insanı sosyal bir varlık olarak ele alan, insan haklarına-sosyal adalete duyarlı olan sosyal hizmet disiplini, halk sağlığı ile aynı paradigmayı paylaşmaktadır (Dedeoğlu, 2003). Her ikisi de sosyal bilimler, davranış bilimleri ve sosyal politika alanlarıyla yakın ilişki içindedir. İki disiplinin bazı sorunları da ortaktır. Örneğin; topluma devletin perspektifinden bakma ile devlete toplumun perspektifinden bakma arasındaki ikilem, her iki disiplin için de önemli bir konudur. Aynı şekilde devletin sosyal politikaları, her iki disiplinin uygulama alanında fazlasıyla belirleyici olabilmektedir.
Tıbbi sosyal hizmet; sosyal hizmet çalışmasının doğrudan tıbbi uygulama içinde yürütülmesidir. Bununla birlikte sosyal hizmet mesleğinin toplum sağlığına katkısı tıbbi sosyal hizmet alanı ile sınırlı değildir. Ancak sığınmacılar, dışlanmaya/damgalanmaya maruz kalan, madde bağımlısı olan hastalar, travma yaşayanlar, evsizler, şiddete uğrayan kadınlar ve istismar mağduru çocuklar ortak çalışma alanları arasındadır. Savunmasız gruplara yönelik güçlendirme/eğitim çalışmalarını, sosyal mücadele gerektiren halk sağlığı sorunlarına ilişkin savunuculuk faaliyetlerini her iki alanda çalışan meslek elemanları da yapmaktadır. Bu bağlamda, halk sağlığı ve sosyal hizmetin birbiri içinde yer aldığını söylemek mümkündür. Bu yüzden sosyal hizmet uzmanları ile halk sağlığı çalışanları, salgınlarda ve kitlesel sağlık sorunlarında birlik ve beraberlik içinde mücadele etmelidir.
Kaynakça
Çakıcı, A.B., ve Yücel, İ. (2019). Halk Sağlığı ve Sosyal Hizmet. İçinde, Çer, E., Kahraman, K., ve Yılmaz, T. (Ed.), IV. Uluslararası Kültür Sempozyumları: Sağlık, Toplum ve Kültür Sempozyumu. (ss. 342-350). Amasya: Kıbrıs Balkanlar Avrasya Türk Edebiyatları Kurumu.
Dedeoğlu, N. (2003). Halk Sağlığı ve Sosyal Hizmetler. C. Ü. Tıp Fakültesi Dergisi, 25(4), 31-33.
Özbesler, C., ve İçağasıoğlu- Çoban, A. (2010). Hastane Ortamlarında Sosyal Hizmet Uygulaması : Ankara Örneği. Toplum ve Sosyal Hizmet, 21(2), 31-44.
T.C. Sağlık Bakanlığı, (2011). Tıbbi Sosyal Hizmet Uygulama Yönergesi. https://www.saglik.gov.tr/TR,11270/tibbi-sosyal-hizmet-uygulamasi-yonergesi.html Erişim Tarihi: 10.03.2022
Yelboğa , N., ve Bayır Aslan, Ş. (2020). Sosyal Sorun Olarak Salgın Hastalıklar ve Sosyal Çalışmanın Halk Sağlığını Koruma/Geliştirme Görevi. Türkiye Sosyal Hizmet Araştırmaları Dergisi, 4(1), 43-49.
Zastrow, C. (2013). Sosyal Hizmete Giriş. Ankara: Nika Yayınevi.
Görsel Kaynakça
https://tr.pinterest.com/pin/9218374228268988/sent/invite_code=6f20fb7707f943db9d08236215ff4d4f&sender=764415874160618954&sfo=1 adresinden erişilmiştir.
https://tr.pinterest.com/pin/13510867618772610/sent/invite_code=93223cd66fe243a9aff43d60c90c7126&sender=764415874160618954&sfo=1 adresinden erişilmiştir.
Şifa Hatun TUNÇAY
Sosyal Hizmet Uzmanı