Kitap Künyesi

Yazar Adı: Ursula K. Le Guin

Yayınevi: Metis

Basım Yeri ve Tarihi: İstanbul – 2021 (16. Basım)

Sayfa Sayısı: 189

“Yerdeniz Büyücüsü”, ünlü yazar Ursula K. Le Guin tarafından kaleme alınan ve hayal gücüyle dolu bir dünyada geçen fantastik bir romandır.  Kitap, okuyucusuna büyülü bir dünyanın kapılarını aralarken şahane bir büyüme hikayesi de sunmaktadır.

‘’ Yazı spoiler içermektedir. ‘’

Büyümek ve kendini keşfetmek, insanın gelişim içinde olmasını sağlayan önemli süreçlerdendir. Yaşamın doğal bir parçası olarak gördüğümüz bu süreçler, deneyimlenmesi zorlu yolculuklar yapmayı da beraberinde getirir. Yerdeniz Büyücüsü, ana karakter Ged’in içsel yolculuğunu ve varoluşsal meselelerle yüzleşmesini fantastik bir dünya içerisinde anlatır.

Ged’in hikayesi küçük bir köyde, küçük bir oğlan çocuğu olarak başlar. Annesi Ged’in doğumunda ölmüş, abileri çalışmak için uzak diyarlara göç etmiş, babası ise Ged’i tunç işlerinde çalıştırmaya zorlamış birisiydi. Ged’in bu tek başınalığı, yaşamının ilerleyen yıllarında her şeyi tek başına halletmeye çalışması ve yardım istemekte çekimser olmasının nedeni olarak görülebilir.

Büyücülük yeteneğine sahip olan Ged, köyünü korkunç bir saldırıdan kurtararak büyücü ustası Ogion ile tanışır ve kendini keşfedeceği ilk durağa adımını atmış olur. Ged bu ilk durağında meraklı, heyecanlı, öğrenmeye aç ve sabırsız bir çocuktur. Bu özellikler Ged’i bir sonraki durağı olan büyücülük okuluna götürür.

Ged büyücülük okulunda eğitim alırken kendi değerlerini, sorumluluklarını ve hayatının anlamını keşfetme yolculuğuna çıkar.  Ged’in büyüme yolculuğu varoluşçu yaklaşım ile ele alınabilir. Varoluşçu yaklaşım; insanın özgürlük, anlam arayışı, sorumluluk ve ölüm gibi temel varoluşsal meselelerle başa çıkmasını hedefleyen bir terapi yaklaşımıdır. Varoluşçu terapi perspektifinden bakıldığında, Ged’in yolculuğu, özgürlük ve sorumluluk arasındaki dengeyi bulma çabasıyla başlar. Ged’in büyücülük yeteneği, ona büyük bir özgürlük ve güç sağlar, ancak aynı zamanda sorumlulukları da beraberinde getirir. Bu durum, Ged’in kendi eylemlerinin sonuçlarına karşı sorumlu olduğunu ve seçimlerinin hayatını ve başkalarının hayatını nasıl etkilediğini kabul etmesi gerektiğini anlamasıyla ortaya çıkar.

Ged’in içsel yolculuğu, kendi değerlerini ve hayatının anlamını keşfetme sürecini de içerir. Büyücülük okulunda öğrendiği “isim” kavramı, Ged’in kendi özünü anlaması ve dünyayla uyum içinde yaşaması için önemlidir. Varoluşçu terapi, bireyin kendi değerlerini belirlemesini ve bu değerlere uygun hareket etmesini vurgular. Ged’in kendi değerlerini keşfetmesi ve onlara uygun seçimler yapması, onun kişisel bütünlüğünü sağlaması ve anlam arayışına yönelmesi anlamına gelir.

Kitapta öne çıkan bir diğer kavram ise sosyal destek kavramıdır.  Sosyal destek, bireyin yaşamında karşılaştığı veya karşılaşacağı sorunlarla başa çıkmasına ya da yüzleşmesine yardımcı olan değerli bir kaynak olarak tanımlanabilir. Ged, serbest bıraktığı “Gölge” ile baş etme serüveninde kimi zaman kaçmayı denerken kimi zaman tüm gücü ile savaşmaya çalışır. Fakat bütün bunları tek başına yaptığı süreçte “Gölge” ismindeki varlık ile başa çıkamadığını görürüz. Ta ki dostu Vetch ile tekrar karşılaşana kadar… Hikâyenin buradan sonrasında Ged belki de çok daha zorlu bir yola girer fakat bu zorlu yolu diğerlerinden farklı kılan yorulduğunda, karamsarlığa düştüğünde yanında ona destek olabilecek arkadaşının yanında olmasıdır.

Kitabın son kısmı Ged ve Gölge’nin yüzleşmesini anlatmaktadır. Gölge’nin ortaya çıkışından itibaren Ged’in onu dışardan bir düşman olarak algılaması; kabul edemediğimiz, hoşumuza gitmeyen taraflarımızla yüzleşebilmenin ve onları kabul edebilmenin hayatımızda ne büyük farklılıklara yola açabileceğine dair bir metafor olarak değerlendirilebilir. Bu yüzleşmenin Ged’e oluşturduğu değişimi arkadaşı Vetch şöyle ifade etmektedir;

“Ged, ne kaybetmiş ne kazanmıştı, ama kendi ölümünün gölgesini, kendi ismiyle adlandırarak, kendisini bütünlemişti; tam bir insan olmuştu: Tüm kişiliğinin bilincinde olan, kendisinden başka hiçbir güç tarafından kullanılamayacak veya ele geçirilemeyecek, o yüzden de hayatını hayattan yana yaşayacak, hiçbir zaman yıkım, acı, nefret ve karanlığın hizmetine girmeyecek bir insan.”

Kitaba İlişkin İzlenimlerim

Fantastik dünyaların yer aldığı kurguları okumak benim için her zaman çok keyifli olmuştur. Büyülü bir dünyanın içinde kendimi hayal etmenin, fiziksel olarak var olduğum dünyanın içinden sıyrılmanın yaratıcılığımı arttırdığını düşünürüm. Yerdeniz Büyücüsü benim için keşfetmeyi sevdiğim bir fantastik dünya olmasının yanı sıra yazarının da bahsettiği gibi büyümek, kendinle yüzleşmek, destek vermek ve destek alabilmek kavramlarını düşündüren bir kitap oldu. Okuyan herkesin” hayatını hayattan yana yaşayacak” sebepleri bulabileceği bir okuma serüveni yaşamasını isterim. Keyifli okumalar.

Zeynep ÜNAL

Uzman Psikolojik Danışman