
Film Künyesi
Vizyon Tarihi: 2004
Türü: Dram, Komedi
Yapım: ABD
Süre: 129 dakika
Imdb Puanı: 7.4
Oyuncular: Tom Hanks, Catherine Zeta-Jones, Stanley Tucci
Yönetmen: Steven Spielberg
The Terminal, Steven Spielberg tarafından yönetilen 2004 yapımı bir komedi-drama filmidir. Film, Viktor Navorski adlı, Doğu Avrupa ülkesi Krakozya’dan gelen bir adamın hikâyesini anlatmaktadır. Viktor, Amerika Birleşik Devletleri’ne geldiğinde, ülkesinde bir askeri darbe yaşanır ve pasaportu geçersiz hale gelmiştir. Bu nedenle, New York’taki JFK Uluslararası Havaalanı’nda mahsur kalır. Havaalanı yetkilisi Frank Dixon tarafından sürekli engellenmeye çalışılsa da Viktor, havaalanında geçirdiği süre boyunca yeni insanlarla tanışır, dostluklar kurar ve hayatta kalmayı öğrenir. Film, Viktor’un hem havaalanındaki maceralarını hem de kişisel hedeflerini gerçekleştirme çabalarını konu almaktadır. İlhamını gerçek hayattaki benzer olaylardan alan film, umut, insan ilişkileri ve kültürler arası etkileşim gibi temaları işlemektedir.
“Tüm hayatım boyunca bekledim, sadece ne için olduğunu bilmiyorum.”
“Yazı spoiler içermektedir.”
Filmdeki karakterleri inceleyecek olursak; Viktor, Doğu Avrupa’daki hayali Krakozya ülkesinden gelen bir turisttir. Ülkesinde bir iç savaş çıkması ve pasaportunun geçersiz hale gelmesi nedeniyle Amerika’ya giriş yapamaz ve havaalanı terminalinde mahsur kalır. Viktor, neşeli, sabırlı ve uyumlu bir karakterdir. Zor koşullara rağmen pes etmez ve terminalde yaşamayı öğrenir. Film boyunca Viktor, terminaldeki insanlarla ilişkiler kurmuş ve onların hayatlarına dokunmuştur. Başlangıçta dil bariyeri ve kültürel farklılıklar nedeniyle zorluk yaşasa da zamanla terminalde bir yaşam kurmayı başarmıştır. Amacı, babasının bir arzusunu yerine getirmek için New York’a gitmektir ve bu amacına ulaşmak için büyük bir azim göstermektedir. Viktor Navorski’nin, ülkesindeki bir siyasi kriz nedeniyle ne Amerika’ya girebilmesi ne de ülkesine geri dönebilmesi mümkün değildir ve bu durum onu fiziksel ve duygusal olarak izole etmektedir. Havalimanı, Viktor için hem bir sığınak hem de bir hapishane haline gelir. Bu izolasyon, yalnızlık duygusunu derinleştirmiş ve Viktor’un kimliğini, aidiyet duygusunu ve hayatta kalma içgüdüsünü sorgulamasına neden olmuştur. İzolasyon, insan psikolojisinde derin etkiler bırakabilir. Viktor, bu süreçte kendi iç dünyasıyla yüzleşir ve yalnızlıkla başa çıkmak için yaratıcı yollar bulur.
Hayatın kaçınılmaz bir parçası olan değişim ve beklenmedik kontrol dışı krizler, travmatik olaylarla her an karşılaşma ihtimaliyle yoluna devam eden insanın bu yaşam tecrübelerini nasıl yönettiği, kontrol edilemez, öngörülemez belirsizliklerin içinde yoluna devam etmeyi ne denli başarabildiği onun psikolojik sağlamlığı ile doğrudan ilgilidir. Psikolojik sağlamlık, zor deneyimlerden ve öngörülemez zorlayıcı olaylarla baş edebilme, uyum sağlayabilme, esneklik kullanabilme ve ilerleyebilme, zorlayıcı bir stres faktörü karşısında, olumsuz duygusal tecrübelere karşı kendini toparlayabilme ve iyileştirme gücü şeklinde tanımlanmaktadır. Psikolojik sağlamlık, bireye özgü tek bir özellikten ziyade kişinin sahip olduğu kaynakları yönetebilme ve psikolojik iyi oluş için pozitif yönde kullanabilme kapasitelerinin tamamını içermektedir. Victor’un dil öğrenmeye çalışması, bagaj arabalarını toplayarak, iade edilen bozuk paralar ile yaşamaya çalışması, havaalanındaki bir inşaat ekibine katılması, yaratıcı işlere imza atması, havaalanı personeliyle yakınlık kurması gibi… Bu, Victor’un dayanıklılığını ve uyum sağlama yeteneğini göstermektedir.
Amelia, bir uçuş görevlisi ve Viktor’un terminalde tanıştığı bir kadındır. Karmaşık bir aşk hayatı vardır ve genellikle yanlış erkeklere ilgi duymaktadır. Viktor ile aralarında romantik bir çekim oluşur, ancak Amelia’nın kendi iç çatışmaları ve güvensizlikleri bu ilişkiyi zorlaştırmaktadır. Amelia, Viktor’un dürüstlüğü ve sadakati karşısında kendi hayatını sorgulamaktadır. Viktor’un basit ama anlamlı yaşam tarzı, Amelia’nın kendi hayatına farklı bir perspektiften bakmasını sağlamaktadır. Havalimanında geçirdiği süre boyunca Viktor, çeşitli insanlarla ilişkiler kurmuştur. Bu ilişkiler, onun duygusal olarak beslenmesini sağlamaktadır. Özellikle Amelia ile olan ilişkisi, Viktor’un duygusal dünyasını derinleştirir ve ona umut verir. İnsan ilişkileri, bireyin duygusal sağlığı için kritik öneme sahiptir. Viktor’un kurduğu ilişkiler, onun yalnızlık ve izolasyon duygularını hafifletir ve ona hayatta kalma mücadelesinde destek olmaktadır.
Frank Dixon, havaalanının güvenlik müdürüdür. Viktor’un terminalde kalmasından rahatsızdır ve onu bir sorun olarak görmektedir. Dixon, kuralcı ve bürokratik bir karakterdir. Viktor’u terminalden uzaklaştırmak için çeşitli yollar denemiş ancak Viktor’un direnci karşısında çaresiz kalmıştır. Dixon, film boyunca Viktor’a karşı olumsuz bir tutum sergiler, ancak sonunda Viktor’un dürüstlüğü ve azmi karşısında bir miktar saygı duymaya başlar. Dixon’ın karakteri, bürokrasinin ve kuralların insani durumlar karşısında nasıl katı olabileceğini temsil etmektedir. Viktor, Dixon’ın ve şartların onu zorlamasına rağmen film boyunca umudunu kaybetmez. Ülkesine geri dönme ve babasının vasiyetini yerine getirme arzusu, onun motivasyon kaynağıdır. Bu umut, onun zorluklarla başa çıkmasını sağlar. Umut, insan psikolojisinde güçlü bir motivasyon kaynağıdır. Viktor’un umudu, onun zorluklar karşısında dirençli kalmasını sağlar ve izleyicilere, umudun insanı nasıl ayakta tutabileceğini göstermektedir.
“Belki sen de yakını göremiyorsundur.”
Filme İlişkin İzlenimlerim
1988 ve 2006 yılları arasında Mehran Karimi Nasseri isimli bir İran vatandaşının Fransa’daki Paris-Charles de Gaulle Havalimanı’nda yaşamasından esinlenerek yapılmış The Terminal, insan psikolojisinin derinliklerine inen bir film. Viktor Navorski’nin hikayesi, yalnızlık, kimlik, aidiyet, umut ve dayanıklılık gibi temalar üzerinden insanın içsel dünyasını keşfediyor. Film, izleyicilere, zorluklar karşısında insanın nasıl dirençli olabileceğini ve umudun gücünü hatırlatmaktadır. Aynı zamanda, insan ilişkilerinin ve bağlanmanın, bireyin duygusal sağlığı için ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır. Umut ederek azimle devam etmenin gücünü görmek isteyenler için iyi bir tercih olacağını düşünüyorum. Sinemayla kalın.
Ahmet YAŞAR
Psikolojik Danışman