Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

Pieces Of A Woman – Film İnceleme – Psikolektif + – Sayı – 14

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakikadır.

Film Künyesi

Vizyon tarihi: 2020

Tür: Dram

Yapım: ABD

Süre: 2 saat 8 dakika

Imdb Puanı: 7.1

Oyuncular: Vanessa Kirby, Shia LaBeouf, Sarah Snook

Yönetmen: Kornél Mundruczó

‘‘Yazı spoiler içermektedir.’’

Pieces of a Woman bebeklerini evde doğum yoluyla dünyaya getirmeye çalışan bir çiftin parçalanan hikayesini anlatmaktadır. Doğum esnasında bebeklerinin hayatını kaybetmesiyle büyük bir travmayla karşılaşan çiftin yaşadıkları yas ve ilişkilerinin parçalanma sürecini izleyiciye aktarmaya çalışan Pieces of a Woman, aynı zamanda doğum yaptıran ebenin bebeğin ölümü sebebiyle karşılaştığı yasal süreci de gözler önüne sermektedir.

Martha ve Sean bebeklerinin hayatını kaybetmesinin ardından yas sürecini farklı şekillerde yaşamaktadır. Yas sürecindeki bu farklılıklar karakterlerindeki farklılığı görmelerini sağlamış ve bir süre sonra yollarını ayırma kararı almalarında önemli etkenlerden biri olmuştur. Sean usta olarak çalıştığı köprünün yapımını üzerinde ilk defa kızıyla dolaşma isteğiyle kızının doğumuna yetiştirme çabası içerisindedir. Fakat yas süreciyle baş etmeye çalışırken içine düştüğü derin boşluk sebebiyle Sean işten çıkarılmıştır. Kızının ölümüyle yarım kalan babalığa yönelik hevesleri gibi köprü de Sean’ın hayatında yarım kalmıştır. Bununla birlikte Sean’ın köprü inşasında çalışması, hayatındaki kişilerle arasında köprü kuramaması yönündeki ironiyi göstermekte de araç olarak kullanılmaktadır. Martha Sean’ın aksine yas sürecinin duygularını kimi zaman kendinden bile gizleyerek geçirmektedir. Aynı evde iki kişinin aynı kişi için farklı şekillerde yas tutmaları birbirlerini anlamamalarına, hislerini fark etmemelerine, iletişimi koparmalarına ve zaman ilerledikçe de birbirlerine farklı türlerden şiddet uygulamalarına sebep olmaktadır. Martha’nın tartışmalarının ardından bir pilates topuna sigarasını bastırması ve topun yavaş bir şekilde sönmesi aslında ilişkilerinin Martha için aniden bitmediğini, o top gibi yavaş yavaş içinin boşaldığını izleyiciye göstermektedir.

Sean nedenine dair detaylı açıklamanın verilmediği bağımlılığını yenmiş biri olarak seyircinin karşısına çıkmaktadır. Bağımlılık ile mücadelede en çok bilinen gerçeklerden biri bağımlığın düzelebileceği ama iyileşemeyeceğidir. Bağımlı kişi yaşamı boyunca bağımlılık yapıcı maddelerden uzak durmak zorundadır. Sean kızının hayatını kaybetmesiyle derin bir yalnızlık içine düşmüştür. Kurduğu hayallerin hiçbiri gerçekleşemeyeceğinden dolayı onları hafızasından atmak için geceler boyu uğraş vermiştir. Eşi ile arasında oluşan mesafenin büyüklüğü de büyük bir boşluğa sürüklenmesine sebebiyet vermiştir. Bağımlı olan kişilerin bağımlılık döngüsüne tekrar girmemeleri için sosyal desteğin önemi uzmanlar tarafından vurgulanmaktadır. Sean’ın yaşadığı travma ve sosyal destek eksikliği bağımlılığa karşı direncini kırmış ve yeniden madde kullanmaya başlamasına sebebiyet vermiştir. Martha’nın kızlarının ölümüne kendisi kadar üzülmediğini, kendisi gibi yas tutmadığını düşünen Sean bilinçaltında büyük bir öfke duymaktadır. Martha’nın kuzeniyle ilişki yaşamaya başlaması da bu öfkenin dışa vurumu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bebeğini kaybetmesiyle birlikte Martha uzmanlar tarafından patolojik yas olarak adlandırılan bir sürece girmektedir. Patolojik yas birçok şekilde karşımıza çıkabilmektedir. Bunlardan birisi ise kayıp yaşayan bireyin duygusal kaçınma, tepkisizlik içerisine girmesidir. Martha yaşadığı travmatik gecenin ardından gündelik hayatına devam etmeyi, beklenenin aksine koyu kıyafetler değil renkli kıyafetler giymeyi ve kızı ile ilgili her nesneyi, resmi elinden çıkarmayı seçmektedir. Kızı hiç ölmemiş gibi değil kızı hiç var olmamış gibi yaşamayı tercih etmektedir. Yas sürecini geçirme şekli etrafındakiler tarafından öfke ile karşılansa da Martha kızının yokluğunu annesi ve eşinin aksine herhangi bir suçlu aramadan kabullenmeye çalışmaktadır. Duygularını bilinçaltına bastırmayı başarsa da Martha hormonlarını ve vücudunu kontrol altına alamamakta, emziremediği için etrafta herhangi bir çocuk gördüğünde sütü gelmektedir. Doğumunu yaptıran ebenin duruşmasına gelmesi istenen Martha orada sorulan sorularla birlikte kızına yönelik düşünmeye başlamaktadır. O geceye yönelik anılarının bilinçaltına itilmeye çalışıldığı Martha’nın sorulara yanıt veremeyişi ile de seyirciye hissettirilmektedir. Mahkemede yöneltilen “Kızınız sağlıklı görünüyor muydu, esmer miydi yoksa sarışın mı, ellerinde morarma var mıydı?” sorularına karşı verdiği “Elma kokuyordu.” Yanıtı Martha’nın duygularının önüne attığı düğümün çözülmesini sağlamaktadır. Kızının hayatını kaybetmesinin ardından yaptığı ilk alışverişin elma olması, sürekli elma yeme isteği ve elma tohumlarını çimlendirmeye çalışması Martha’nın aslında duygularını ne kadar bastırmaya ve kızı hiç olmamış gibi davranmaya çalışsa da onun eksikliğini yaşadığını göstermektedir. Bu düğümün çözülmesinin ardından Martha’nın yas süreci sağlıklı bir forma bürünmektedir.

‘‘Filme ilişkin izlenimlerim’’

Evde gerçekleşen doğum sürecinin gerçek zamanlı ilerlemesi ve yaklaşık otuz dakika boyunca sürmesi film eleştirmenlerinden tam puan almasının yanında izleyiciyi de senaryonun içine çekerek çiftin yaşadığı travmaya ortak ediyor. Film, büyük beklentilerle dünyaya gelmesi beklenen bir bebeğin hayatını kaybetmesiyle birlikte farklı yas tepkilerini ustalıkla gözler önüne sermektedir. İyi seyirler dilerim.

Tuğçe ERDEM

Uzman Psikolojik Danışman

Tuğçe Uysal

Psikolojik danışman, Psikolektif+ Genel Yayın Yönetmeni. MEB’e bağlı bir okulda görev yapıyor, yüksek lisansını 2021’de tamamladı.