
Tiyatro Oyunu Künyesi
Yazan: William Shakespeare
Çeviren: Bülent Bozkurt
Yöneten: Ali Düşenkalkar
Oyuncular: Selçuk Yöntem, Tülay Bursa, Murat Şen
Oyunun süresi – Perde sayısı: 13 Bölüm (3.5 Saat)
Yer: Radyo Tiyatrosu
Hamlet; Ünlü İngiliz şairi William Shakespeare‘in dünyaca tanınmış trajedisidir. Eser intikam alma teması üzerine kuruludur. Şair, Hamlet’i çok eskiden yazılmış bir İskandinav piyesinden fikir alarak yazmıştır. Genç prens Hamlet’in babasının ölümüyle birlikte içine girdiği intikam arayışı sürecinde yaşadıklarını ele almaktadır William Shakespeare eserinde.
‘‘Yazı spoiler içermektedir.’’
Hamlet, Danimarkalı bir prens. Günün birinde babası, güya bir yılan soktuğu için ölüyor. Hamlet ve arkadaşlarına birden babasının ruhu görünüyor ve aslında bir cinayete kurban gittiğini anlatıyor! Meğer Hamlet ’in amcası Claudius, uyumakta olan kralın kulağına öldürücü bir zehir damlatmış. Gerçekleri öğrenen Hamlet’ in intikam alma yolculuğunda yaşanan ölümler, yanlış anlaşılmalar, ihanetler ve intiharlar eserde detaylıca ele alınmaktadır. Prens Hamlet, amcası Claudius tarafından öldürülen babasının intikamını almaya çalışırken kendisini ve etrafındaki insanları felakete sürüklemektedir.
Hamlet’te işlenen birçok konu vardır. Ahlâklı olmanın yanında güç ve politikanın tarafında olmak, aile dramının yanında aşk trajedisi, pişmanlık ve keşkeler vardır. Bir tarafta babaya düşkün ve onun intikamını almak isteyen bir prens, diğer taraftan annesine tutkuyla bağlı bir evlât olarak görürüz Hamlet’i.
Tiyatro oyunu boyunca sıklıkla planlanan ve okuyucunun karşısına çıkan ilk tema şüphesiz intikam alma duygusu olduğu söylenebilir. Yakın zamanda babası Kral Hamlet’i kaybeden prens Hamlet henüz yas sürecindeyken, annesi yeni kral olan amcasıyla evlenmiştir. Hamlet’in annesi ve üvey babası, onun yas tutma süresini aşamadığından, dengesini bulamayıp daha öncelerden kendini verdiği uğraşılara dönemeyişinden endişelidirler. Bu noktada Hamlet’ in yakın arkadaşlarından destek almayı düşünürler.
Rüyaların Yorumu adlı eserinde; Freud, Shakespeare’in Hamlet adlı yapıtını Oedipus ile bağlantılı olarak “Yakınların Ölümü Rüyası” bölümünde ele almaktadır. Hamlet Freud’a göre; fallik dönemdeki ödipal duyguya takılmış, anneye karşı aşırı derecede sevgi besleyen bir karakterdir. Babasının ölümü ile ödipal döneme tekrar bir dönüş yaşamıştır. Ödipal dönemde babaya karşı geliştirilen düşmanca duyguları bu kez baba yerine geçen, anne ile evlenen amcaya karşı geliştirmiştir. Ancak bu duygudan dolayı bir yandan da utanç duymaktadır. Bunu baskılamak maksadı ile babasının intikamını bir maske olarak kullanmaktadır. Maksat baba intikamını almak olsa da bunu gerçekleştirebilecek birçok imkâna sahip olmasına karşın bunu yapmayı ertelemiştir. Özellikle de oyun içinde hayaletin ortaya çıkması Hamlet’in bastırdığı Oidipus kompleksini tekrar ortaya çıkarmıştır. Başka eylemlerde aşırı derecede atak olan Hamlet, nedense çok arzu etmesine rağmen amcayı ortadan kaldırmayı gerçekleştirmek konusunda çok yavaş davranmaktadır.
Hamlet şayet ölen babasının hayaletini gördükten hemen sonra kralı öldürmüş olsa veya bu suça annesinin de ortak olduğunu düşünüp annesini de öldürseydi Oidipus kompleksi yaşadığını söyleyemeyebilirdik. Ancak kılıcı kesinlikle annesine karşı kullanmayacağına dair kendi kendine söz vermesi, kralı dua ederken yani en savunmasız anında öldürme fırsatı olmasına rağmen öldürmemesi ve öldürmekten vazgeçtikten hemen sonra “bir dahaki sefer seni annem dahi elimden alamayacaktır” demesi Oidipus kompleksinin var olabileceği şüphesini kuvvetlendirmektedir (Freud, 314-315; 1996).
Uzun monolog ve diyaloglarda ana kahramanımız Hamlet hakkında yapılacak oldukça fazla çıkarım olmakla birlikte, oyundaki diğer karakterler hakkında da birtakım değerlendirmeler yapılabilir. Oyundaki iki kadın karakterden de söz etmeden geçmek elbette mümkün olmayacaktır. Oyunda yalnızca iki kadın olmalarıyla birlikte birbirinden zıt niteliklere sahip kraliçe Gertrude ve genç güzel Ophelia. Gertrude’un, iktidar sahibi ilk kocasına ihanet etmesi, onun kardeşiyle evlenmesi iktidara bununla birlikte ataerkil toplum yapısına bir başkaldırı niteliğindedir. Gertrude’ un aksine, oyundaki diğer kadın karakter Ophelia, tam anlamıyla ataerkil sistemin baskısı altında yetişen bir kadındır. Babası Polonius ve ağabeyi Laertes ile birlikte yaşamaktadır. Hamlet’ in Ophelia’ ya olan ilgisi her ikisinin de (baba ve abi) – Ophelia üstündeki otorite figürleri olarak – canını sıkar ve onları öğüt vermeye zorlar. Çünkü hem toplumun hem de dönemin bir gereği olarak “iffet” kadının en değerli hazinesidir.
Oyun prens Hamlet’in öldürülen babasının intikamını alması ana çerçevesinde aşkı, ayrılığı, arkadaşlığı, öfkeyi, güveni kısacası insan olmanın her parçasına değen noktalarının olmasıyla özel bir eser. Oynanan eserin yazıldığı dönemin kültürel ve sosyolojik yapısı hakkında fikir vermesi yönüyle de oldukça zengin. Dikkatli bir çift göz ve kulağın prens Hamlet’in yaşamının bu kısmından kendisi için çıkaracağı dersler mutlaka olacaktır.
Oyuna İlişkin Kişisel İzlenimlerim
Olmak ve olmamak işte bütün mesele bu diyerek özetlemek mümkündür Hamlet’i. Yaşam gibi her birimizin hayatının bir köşesinde vardır bu eserde ele alınan temaların temsilleri. Hamlet benim için okunması keyifli olan bir eser olduğu kadar dinlemesi de gayet keyifli bir yapıttı. Radyo tiyatrosu benim aşina olduğum ancak çevremde pek bilinen bir tiyatro çeşidi değil. Tiyatrodan farklı olarak radyo tiyatrolarında dinleyip zihnimizde canlandırırız sesleri. Biraz hayal gücünün sınırlarını zorladığını itiraf etmekle birlikte tiyatro artık sadece gözünüze değil zihninize sunulmuş olur. Bu nedenle özellikle bir de radyo tiyatrosuna şans vermelisiniz derim. Şimdiden iyi seyirler dilerim.
Ayşe DOĞAN
Psikolojik Danışman