Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

EDİTÖRDEN – Psikolektif Dergisi – Sayı – 6

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 2 Dakikadır.

Simone de Beauvoir Genç Kızlık Çağı (1993) adlı eserinde kadını şu şekilde ifade etmektedir: “Kadın doğulmaz, kadın olunur.” Türk Dil Kurumu Güncel Sözlük incelendiğinde ise kadın; “Erişkin dişi insan, hatun, analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri becerileri olan, hizmetçi bayan” şeklinde tanımlanmaktadır. Beauvoir’in de ifade ettiği gibi ve TDK’nın kadın tanımından da anlaşılabileceği gibi kadın toplumun ona biçtiği rollerle, görevlerle ve toplumun ona bakış açısı ile yaratılan bir varlık konumundadır. Ve yaratılmaya devam edilmektedir. Elbette aynı şekilde toplumun erkeklere biçtiği roller de yadsınamaz bir gerçekliktir. Ancak kadının yaratım sürecindeki bakış açısı yine erkeğin egemenliğinde gerçekleşmektedir.

Kadına ilişkin bu yaratım sürecinde kadın, kendi gücü içinde güçsüzlüğe itilmektedir. Nitekim “Kadın çocuk doğurur, çocuğuna bakar, kadın okumaz, kadın erken yaşta evlenir, kadın konuşmaz, kadın gece sokakta dolaşmaz, kadın kahkaha atamaz, kadın…” şeklinde ifade edilen söylemler, kadının varlığını bastırmaya çalışan ifadelerdir. Oysa kadın, sayılanların ötesinde yapmak istediğini yapabilecek bir potansiyele sahiptir. Doğuran ve yaşamı simgeleyen kadın, toplumsal bakış açısı ile özgürlüğünü, yaşamını ve potansiyelini kaybetmeye mahkûm bırakılmaktadır. Yaşam veren, yaşamı alınan konumuna sürüklenmektedir.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen pek tabii tarih sahnesine damga vurmuş ve vurmaya devam eden nice kadın bulunmaktadır, bulunacaktır. Nitekim kadın, yapmak istediği her şeyi yapabilecek potansiyele sahiptir. Ancak kadın, sadece kadın olmasından kaynaklı olarak olumsuz bakış ve söylemlere maruz kalmaktadır. Psikolektif Dergisi olarak 7. sayımızı bu negatif söylem ve bakış açısına dikkat çekmek, kadının sadece kadın olduğu için yaşadığı zorlukları göstermek ve kadının tüm potansiyeli ile bu dünyada var olduğunu ifade etmek için “Kadın” teması ile çıkarıyoruz. 

Bu sayımızda röportaj isteğimizi kabul ederek dergimizde yer alan Sayın Pilot Merve Sezen SARI ve kıymetli hocamız Sayın Doç. Dr. Ayşenur BÜYÜKGÖZE KAVAS’a, ayrıca dergi ekibimize emekleri ve çok kıymetli katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz. Diğer yandan tüm yılmazlığı ile dergimizin okunurluğuna ve görselliğine ciddi katkıda bulunan, ürettiğimiz ürünü farklı bir boyuta taşıyan tasarımcı arkadaşımız Kadriye ULUS’a da teşekkür ediyoruz.

Aramıza yeni katılan ekip arkadaşlarımıza da hoş geldin diyoruz.

Tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, ruh sağlığı alanına katkı sunmuş tüm kadın hocalarımıza saygılarımızı sunuyoruz. 

Romalıların da dediği gibi “Ubi tu Gaius, ego Gaia, Senin kral olduğun yerde ben de kraliçeyim.” Cinsiyetçi söylemleri bir kenara bırakarak insanı sadece insan olarak sevebilmek, kabul edebilmek ve eşitlikçi bir bakış açısı ile bakabilmek dileğiyle.

Okan USLU

Psikolektif Dergisi Editörü