Çocukların öğrenme hızlarının ve motivasyonlarının en yüksek olduğu erken çocukluk yıllarında, pek çok konuda olduğu gibi çevre ve sürdürülebilirliğe dair de değer ve tutumları gelişmektedir. Sürdürülebilirlik çocukların evde öğreniminin bir parçası olmalı ve ebeveynleri, büyükanne-büyükbabaları, komşuları ve öğretmenleri içermelidir.
Çocukluk yıllarında kazanılmış olan deneyimler, yetişkinlikteki davranışlarımıza yön vermektedir. Aileler kendi davranışlarıyla ve çocuklarının davranışlarına yapmış oldukları müdahaleleriyle onların tüketici olarak sosyalleşmelerine katkıda bulunmaktadırlar. Aile sürdürülebilir bir yaşam için çocukların da görüşlerini almalı ve onları bilinçlendirerek sürece katmalıdır. Çocukların da düşünmeleri ve fikir yürütmeleri desteklenmelidir. Örneğin yaşam rutininde yer alan elektriğe takılı bırakılan fişlerin çıkarılması, ulaşımda harcanan maliyetin azaltılması, kullanılmayan odalardaki ışıkların kapatılması gibi konularda alınan kararlara çocukların katılımının sağlanması çocukların farkındalıklarını arttıracaktır. Bu süreçte çocuklara birlikte alınan bu kararların ekolojik, ekonomik sebepleri mutlaka açıklanmalıdır (Kozakoğlu, 2021).
Bu bağlamda Şafak ve Erkal (1999) ailelerin çevre ile ilgili olarak üzerinde durmaları gereken unsurları şu şekilde ifade etmişlerdir (Şafak ve Erkal, 1999; Akt., Kozakoğlu, 2021);
- Evde ve dışarıda kâğıt, cam, pet, plastik, pil ayrı toplanmalı, bu konuda liderlik edilmelidir.
- Dönüştürülemeyen türdeki malzemeden yapılan ambalajlar daha az tercih edilmeli, geri dönüşebilir ve doğa dostu ürünler seçilmelidir.
- Her türlü deterjan yeterli miktarda kullanılmalı, çok fazla kullanıldığında ekonomik açıdan oluşacak zarardan öte çevrenin kirleneceği unutulmamalıdır.
- Su gereksiz harcanmamalı ve daha az kullanılma şansı varsa bu husus değerlendirilmelidir (mevcut lavabolara sensör takmak yahut dişleri fırçalarken, elleri yıkarken suyu kapatmak gibi).
- Daha az elektrik enerjisi harcayarak uygulamalara geçilmelidir (tasarruflu ampuller, elektronik aletlerin kullanılmadığı zamanlarda kapatılması gibi).
- Kullanılmış ve bitmiş piller pil geri dönüşümüne atılmalı, çocuklara bunlarla oynamaları için asla izin verilmemelidir. Pillerin içinde kadminyum ve nikel gibi kimyasal maddelerin bulunduğu unutulmamalı, doldurulabilir pillerin kullanımı tercih edilmelidir.
- Hava kirliliğine sebep olmamak için seçilen yakıta ve yakma tipine dikkat edilmelidir (kombi bakımı gibi konular da çocuklar da bilgilendirilmeli ve araçların egzos salınımları, filtre bakımları hakkında çocuklarla sohbet edilmelidir).
- İlgili konuları içeren kampanyalara katılım sağlanmalı ve tutarlı olunmalıdır.
- Evlerdeki gürültüyü önleme adına yüksek sesle konuşulmamalı, ev eşyaları sürüklenmemeli ve gürültülü araç kullanılmamalıdır.
- Markasız, etiketi bulunmayan, plastikten yapılan malzemeler tercih edilmemelidir.
- Kullanılacak araç-gereçler ve eşyalar seçilirken sadece estetik kriterler göz önünde bulundurulmamalı, doğaya olan zararı da değerlendirilmelidir.
Çevre eğitimi alarak filizlenen çocuklarımızda doğa sevgisi, çevre korumacılığı zamanla kalıcı davranışlara, bir yaşam biçimine dönüşecektir. Başarılı bir çevre eğitimiyle çocuklarımız çevre sorunlarına tepkisini gösterebilen, sorunlara çözüm önerileri geliştirebilen, bu önerilerini sunabilen, aktif katılım sağlayan, düşünen, sorgulayan, tartışan, sürdürülebilir kalkınmayı ve yaşamı benimseyen, dünya ile uyumlu birer ‘ekobirey’ yurttaş olarak yaşamlarını sürdüreceklerdir. Çevre için eğitimin önemi sadece bireysel değil aynı zamanda toplumsal ve küreseldir. Her birey, her toplum doğal hayatı benimseyerek sevmeli, çevresini tanımalı ona sahip çıkmalı, nesli tükenmekte olan hayvan ve bitki türlerini korumalı, doğal kaynaklarını tutumlu kullanmalıdır. Bunların aksine bir yol izleyen bireyler, aileler ve hatta toplumlar aslında kendi geleceklerini tüketerek, yaşamlarını tahrip ederler ve yaşamlarının yok oluşlarına yalnızca seyirci kalmış olurlar (Atasoy, 2015; Akt., Kozakoğlu, 2021).
KAYNAKÇA
Kozakoğlu, A. (2021). Okul Öncesi Dönem Çocuklarının Ekolojik Ayak İzi Farkındalıkları ile Anne Baba ve Öğretmenlerinin Doğaya Bağlılıklarının İncelenmesi (Yayınlanmamış yüksek lisans tezi). Trakya Üniversitesi, Edirne.
Büşra YILMAZ
Psikolojik Danışman