Öyküsel terapi (naratif terapi, anlatı terapisi) 1990 yılında Avustralyalı terapist Micheal White ve Yeni Zelandalı David Epston’un aile terapileri uygulamalarında geliştirilmiştir (Payne, 2006; Akt., Karataş ve Yavuzer, 2020). Epston’un “Narrative Means to Therapeutic Ends” isimli kitabının yayınlanması ile bu yaklaşım, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de ilgi görmeye başlamıştır (İlgar ve İlgar, 2018). Danışanlarının psikolojik danışma ortamına getirdikleri öyküler üzerinden insan deneyimlerini anlamaya çalışan öyküsel terapi, post-modernist anlayışa dayalı ve geleneksel psikolojik danışma anlayışlarından önemli ölçüde ayrılan bir psikolojik danışma yaklaşımıdır (Morgan, 2000; Akt., Akkuş, Kütük ve Samsar, 2020). Postmodernist anlayışa göre psikolojik danışmanın rolü, psikolojik danışmaya gelen aile üyelerinin yeni bakış açıları kazanmalarına ve problemlerine alternatif çözüm yolları üretmelerine yardımcı olmaktır (Carr, 2006; Akt., Karataş ve Yavuzer, 2020). Öyküsel terapiye göre insan, yaşadığı dünyayı kendi bakış açısına göre oluşturduğu öykülerle anlamlandıran bir varlıktır. Modernist yaklaşımlarda ifade edildiği gibi insan belli durumlarda belli sorunlar yaşayan ve bu sorunlarını belli yollarla çözümleyen bir varlık değildir. İnsanlar, aynı durumlarda farklı problemler yaşayabilirler (Angus ve McLeod, 2004; Akt., Terzi ve Tekinalp, 2013). 1980’li yıllarda psikolojik danışma sürecinde, danışanların sorunları ve zayıflıkları yerine güçlü yanlarına ve sorun çözme kaynaklarına odaklanılması, danışanların birer nesne olarak görülerek uzman psikolojik danışmanlar tarafından gözlemlenmesi veya sınıflandırılması fikrinin yerine, danışan ile psikolojik danışmanın eşit seviyede ilişki kuran birer partner olduklarının düşünülmesi, dürtü, savunma mekanizmaları ve intrapsişik gerilimler gibi kavramların yerini aile üyelerinin olaylara yükledikleri anlamların alması, psikolojik danışma sürecinde danışanların benlik öykülerinin, psikolojik danışma sürecinin merkezine alınması gibi yeni fikirler, öyküsel terapinin gelişimine zemin hazırlamıştır (Polkinghorne, 2004; Akt., Akkuş ve ark.., 2020). Öte yandan Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarından sonra dünyada ve toplumlarda meydana gelen yeniden yapılanma hareketi, hızlı değişimlerin olduğu; kuralların, inançların ve kurumların sorgulandığı, ortaya çıkan toplumsal karmaşa ve davranış bozukluklarının da insanları yeni kavram ve anlam arayışlarına yönelttiği bir dönemdir. Bu sarsıntılı ve karmaşık duruma “modern-sonrası” (postmodern) dönem adı verilmiştir. Öyküsel terapinin kuramsal altyapısı, özellikle 1980’lerle birlikte toplumsal alanda etkinliğini oldukça fazla hissettiren bu anlayıştan beslenmiştir ( Bolay, 1998, Akt;, Çelik, 2017.) Öyküsel terapi; başta Foucoult olmak üzere diğer sosyal kuramcıların çalışmalarının sentezinden etkilenilerek meydana gelişmiştir ( İlgar ve İlgar, 2018). Foucault’un fikirleri ile ortaya çıkan sosyal güç analizi, öyküsel terapinin kurucuları sayılan White ve Epston’un dikkatini çekmiştir. Bu kavrama göre güç; toplumun işleyişini belirleyen doğruları ortaya çıkarır ve insanların kendileri hakkındaki öykülerini de etkiler.
Bu bağlamda güç ve bilgi birbirinden ayrılmaz. Eğer insanlar hem gücün etkisinde kalıyor hem de başkaları üzerinde güç kullanıyorsa, kendi eylemlerine yönelik olumlu bir bakış açısı geliştiremezler. Eylemlerinin kendi motiflerinden kaynaklanmadığını bilerek bu güç/ bilgi ilişkisinde yer almaktan kaçınamazlar (Karakaş ve Yavuzer, 2020). İnsanlar, yaşamları boyunca çeşitli deneyimler edinirler. Bu deneyimleri aracılığıyla zamanla kendi yaşamlarının tüm anlamını içinde barındıran, belirli bir içeriği olan baskın bir hikâye oluştururlar. Fakat bu insanlar hikâyelerinin özünde bulunan tutarsızlıkların, çelişkilerin tamamen farkında değillerdir. Psikolojik danışmaya gelen kişiler, umutsuz ve hastalıklı bir yaşam sürdüren psikolojik kurbanlar değil, alternatif öyküleri tanımlayan, yeniden oluşturan ve yeni anlamlar içeren daha tatmin edici deneyimlerin ortaya çıkması için çabalayan kahramanlar olarak görülür (Murdock, 2009; Akt., İlgaz, 2018). Diğer bir ifade ile insanlar yaşamlarındaki belirsiz nitelikte olan ve onların yaşamlarını etkileyen boşlukların, tutarsızlıkların ve çelişkilerin çoğu zaman farkında değillerdir. Öyküsel terapide psikolojik danışmanın amacı bu boşlukların, tutarsızlıkların yaşamda nasıl bir etkide bulunduğuna çeşitli terapötik yöntemleri kullanarak, danışana fark ettirerek danışanların yaşamlarına dair gerçekçi, kabul edilebilir, tutarlı ve anlamlı, alternatif hikâyeler oluşturmaların yardımcı olmaktır. Sonuçta problem odaklı hikayenin içinde sıkışıp kalan insan yerine tüm hikayesini yeniden yazan bir insan ortaya çıkar (Freedmans ve Combs, 2008; Akt;, Çelik, 2017). Danışanlarda terapötik değişim, danışanın kendi yaşamının yazarı rolünü üstlendiğinde gerçekleşir (Capuzzi ve Gross, 2011; Akt., Karataş ve Yavuzer, 2020). Öyküsel terapi; insan yaşamını, senaryosunu insanların bireysel öykülerinin oluşturduğu, oluşturulan bu öyküler ile de insanların çevrelerini anlamlandırıp onlarla etkileşim kurduğu bir süreç olarak ifade edilmektedir. Kişisel anlatıların bireyin fenomonolojik dünyasının bir yansıması olarak düşünüldüğünde, kişisel anlatılardaki bu bilişsel yansımaların yeniden yorumlanarak yapılandırılmaları, öykü odaklı psikolojik danışmanın özü olarak ifade edilebilir (Karaırmak ve Bugay, 2010).
Kaynakça
Akkuş, K., Kütük, B. ve Samar, Ş., B. ( 2020). Öyküsel Terapi: Felsefi ve Kuramsal Temelleri, Terapi Teknikleri ve Etkinliği. Mediterranean Journal of Humanities. 10, 27-37.
Çekici, F. (2019). Öyküsel Terapi. İçinde, Z. Karataş ve Y. Yavuzer (Eds.) Psikolojik Danışma Ve Psikoterapi Kuramları(Örnek Uygulamalarla Temel ve Güncel Kuramlar) (ss. 557-582). Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık.
Çelik, H. (2017). Psikoterapide Yeni Soluk: Öyküsel Terapi. e-Kafkas Eğitim Araştırmaları Dergisi, 4 (1), 34-50.
Işık – Terzi, Ş. ve Ergüner – Tekinalp, B. (2013). Psikolojik Danışmada Güncel Kuramlar. Ankara: Pegem Akademi Yayınları.
İlgar, Coşkun, S. ve İlgar, M. (2018). Öyküsel Terapi ve Psikolojik Danışmada Kullanımı. Turkısh Studıes, 13 (19), 939-954.
Karaırmak, Ö. ve Bugay, A. (2010). Postmodern Diyalog: Öyküsel Psikolojik Danışma. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 4 (33), 24-36.
Narrative Terapi Temel Uygulamalar (t.y.). http://narrativeterapi.com/temel-uygulamalar/ adresinden erişilmiştir.
Görsel Kaynaklar
https://www.kariyerakademiavrupa.com/ adresinden erişilmiştir.
https://rasyonelpsikoloji.com/ adresinden erişilmiştir.
Çağrı BAŞ
Psikolojik Danışman