Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

Ölümsüzlüğe Ulaşmanın Sancıları – Psikolektif’ten – Sayı – 2

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 2 Dakikadır.
Ölüm ve Anlam Arayışı: Dehşet Yönetim Kuramı Üzerine Bir Bakış

“Ölüm, çelişkili bir şekilde hayata anlam katar; hayatlarımıza sahip çıkmamız ve ondan ne yapmak istiyorsak bu yönde işe koyulmamız için mütemadiyen başımızın üzerinde duran bir davettir ölüm.” (İçöz, 2020, sf. 53). Ölüm kavramını anlatmadan önce böyle bir alıntı ile giriş yapmak istedim çünkü alıntı yaptığım kitabı okurken ilk cümleye 5 dakika kadar sadece uzun uzun baktım. Ölüm, bizlerin günlük yaşamda göz ardı ettiği ve üzerine çok düşünmediği bir kavram olabilir. Bu nedenle hayata anlam katmasına dair varoluşsal bir sorgulamayı bir anda yapmak hiç de kolay değil. Özellikle insanın kendi ölümüne dair düşünmesi dehşet verici karşılanabilir. Peki bu dehşet veren ölüm düşüncesi bize nasıl anlam katıyor? Anlatmak istediğim dehşet yönetim kuramı işte burada devreye giriyor.


 

Dehşet Yönetim Kuramının Temelleri

Antropolog Ernest Becker (1973) “Ölümün İnkârı” adlı kitabında insanın kendi ölüm düşüncelerinin doğurduğu kaygı ile baş etmek için ölümden kaçınma ya da ölümün önemini azaltmaya eğilimli olduklarını vurgulamıştır. Becker’e göre insan bu süreçlerin farkında değildir. Becker’ın bu düşüncesinden yola çıkarak Jeff Greenberg, Sheldon Solomon ve Tom Pyszczynski 1986 yılında “Dehşet Yönetim Kuramı” isimli yaklaşımı geliştirmişlerdir (Greenberg, Solomon & Pyszczynski, 1997). Bu kuramın asıl dayandığı nokta ölümün farkında olan canlılar olmamıza dayanır. Her an düşünmesek de arka planda varlığını sürdüren ölüm, olma ihtimali kadar henüz olmayışıyla da hayatımızı şekillendirmeye devam eder (İçöz, 2020). Dehşet yönetim kuramına göre bu şekillendirme insanın ölümsüzlüğünü sürdürecek sembolik bir amaç ya da araç bulmasıdır.


 

Kültürel Dünya Görüşü ve Benlik Saygısının Rolü

Kültürel dünya görüşü ve benlik saygısı, ölüm korkusundan kaynaklı kaygıya karşı bireyin sembolik ölümsüzlüğe ulaşması sonucu oluşan önemli psikolojik yapılardır. Kültürel dünya görüşü, bireye neyin değerli olduğuna dair standardize yapılar sunar. Topluluk tarafından benimsenen bu yapılar sayesinde birey kendisi öldükten sonra da bu değerlerin devam edeceğini bilir. Bu değerler ile topluluğa aidiyeti oluşurken ölümsüzlüğü bir nevi garanti altına almış olur (Doğulu & Uğurlu, 2015). Dehşet yönetimi kuramı çerçevesinde yapılan meta-analiz çalışmasında insanlara kendi ölümleri hatırlatıldığında (sorular, resimler ve videolar ile) takındıkları tutumların daha cinsiyetçi, daha milliyetçi, daha dindar olduklarına dair durumlar gözlemlendiği raporlanmıştır (Burke, Martens & Faucher, 2010). Buradan yola çıkarak şunu diyebiliriz: İnsanlara ölüm kavramı hatırlatıldığında inandıkları ve benimsedikleri değerlere daha çok sarılma ihtiyacı duyuyorlar. Ölüme meydan okurcasına çevresindekiler ne derse desin kendi değerlerini vurgulama eğiliminde oluyorlar.

Diğer bir psikolojik yapı olan benlik saygısı, kişinin kendi değerine dair yaptığı değerlendirmelerdir. “Ben sevilmeye layık biriyim, ben saygıdeğer biriyim” gibi kişinin kendisine yaptığı ve kişinin ruh sağlığını önemli ölçüde etkileyen değerlendirmelerdir. Dehşet yönetim kuramı açısından benlik saygısına baktığımızda yüksek ve olumlu bir benlik saygısına sahip bir kişi kültürel dünya görüşünü geride bırakarak ölüm kavramına karşı daha az kaygı duymaktadır. Greenberg ve arkadaşlarının (1992) benlik saygısının birey için önemini göstermek adına bir dizi çalışma gerçekleştirmişlerdir. Çalışma sonucunda, benlik saygısı deneysel bir ortamda yükseltildiğinde, bireylerin ölüm düşüncelerini hissettiren durumlar karşısında daha az kaygı duydukları olmuştur.


 

Sonuç

Sona doğru gelirken özetlemek gerekirse dehşet yönetim kuramı, bireylerin kendi ölüm düşünceleriyle nasıl başa çıktıklarını açıklayan bir teoridir. Ölüm kaçınılmazdır ve ölümünüzle ilgili düşüncelerden kaçınmanıza veya hayatınızda anlam yaratmak için harekete geçmenize neden olabilir. Ölümün farkında olmak insanı gereksiz meşguliyetlerden kurtarıp hayata derinlik, lezzet ve tamamen farklı bir bakış açısı kazandırır (Yalom, 2001). Öyleyse kendimize şunu sorabiliriz: Biz kendi ölüm düşüncemizin ne kadar farkındayız?

İdil Sera Erfenek

Psikolojik Danışman

Psikolojik Danışman İdil Sera Erfenek

2020 yılında Ege Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünden mezun olmuştur. Kaygı, depresyon, ilişki problemleri ve göçmen psikolojisi alanlarında çalışmaktadır ve online psikolojik danışmanlık hizmeti sunmaktadır. EMDR, BDT, Şema Terapi gibi çeşitli terapi ekollerinde eğitim almıştır. Psikolektif’te içerik üretmeye devam etmektedir.