Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

Güzellik Ekonomisi Gölgesinde Bedeni Olumlamak – Psikolektif’ten – Sayı – 11

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakikadır.

Değişen güzellik algıları, standardize insana ve özellikle kadına dair kıstaslar, sosyal medyanın “güzel ve şık olmak istiyorsan bizim gibi olmalısın, şu markaları giymeli, bu fincanlarda kahveni içmeli, yüzüne bu kremleri kullanırken makyajını da şöyle yapmalısın” şeklindeki dayatmaları, bireylerin beden algılarını önemli ölçüde etkilemektedir. Bu soruya cevap olarak iki kavramdan bahsedebiliriz: Beden olumlama ve beden aşağılama.

Beden algısı, geçmiş ve şimdiki deneyimlere dayanarak kişinin bedenini nasıl gördüğü, hissettiği ve bedenine karşı takındığı tavırla ilgilidir. Bireyin kendi bedenine ilişkin düşünce ve duyguları beden algısını oluştururken kavram pek çok endüstrinin de ilgisini çekmiştir. Bu kavram sanılanın aksine bireyin yalnızca vücut ölçüleri veya kilosundan ibaret değildir. Yaş, cinsiyet, dış görünüş, moda gibi faktörler aracılığıyla kişinin başkalarına nasıl göründüğünün kendi algısındaki yansımasıdır. Nitekim bireyler gün içinde bedenlerinin görünüşüyle ilgili çok fazla uyarıcıya maruz kalmaktadır, bu uyarıcıların başlıca kanalları ise moda ve güzellik endüstrileri, medya, plastik cerrahi endüstrisi ve dolayısıyla reklamcılık sektörü olarak sıralanabilir (Korkmaz, 2023).


Bireyler, medyada yaratılan ve yayılan ideal bedenlere ulaşmayı hedeflemekte ve bu hedeflere ulaşmak için çaba göstermektedirler. Bu çabalar sonucunda birbirine benzeyen bireyler ortaya çıkmakta toplumun güzellik anlayışında da tek-tipleşme başlamaktadır. Marcuse’nin sözleriyle, “İletişim araçlarından yayılan ürünler, insanları birer öğreti gibi koşullandırmakta, yanlış bir bilinç geliştirmektedirler. Böylece tek boyutlu bir düşünce ve davranış kalıbı doğmaktadır” (Bolat, 2021).

Beden aşağılama, bireylerin fiziksel özelliklerine yönelik oluşturulan olumsuz hatta hakaret niteliğine ulaşan söz ve davranışları kapsamaktadır. Fiziksel ve psikolojik birçok soruna yol açabilen beden aşağılama temelinde zorbalığı barındırmaktadır (Sejfula, 2023). Endüstri tarafından oluşturulan ve medya aracılığıyla temsil edilen beden ölçülerine sahip olmayan bireylerin, beden aşağılamaya maruz kalmaları sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Bu bireyler beden aşağılamayla, günlük hayatta yüz yüze karşılaştıkları gibi sosyal medya platformları üzerinden sanal bir şekilde de karşılaşabilmektedir. Çevrimiçi beden aşağılama, “bir grup veya birey tarafından elektronik ortamda gerçekleştirilen saldırgan ve kasıtlı bir eylem” olarak tanımlanır. Bu eylemler bireyin benlik saygısını, öz güvenini ve beden algısını olumsuz etkilemektedir. Beden Algı Bozukluğu (BDB) tanısı konulmuş kişiler, görünümlerindeki “kusurdan” kurtulmak için, riskli sayılabilecek medikal estetik işlemler veya estetik cerrahi işlemlerde sıklıkla bulanabilmektedir. Ancak, bu tedaviler genellikle görünüm endişelerini ortadan kaldırmaz. Öte yandan, hastaların stres ve kaygı seviyesi çoğunlukla değişmeden kalır ve bazı durumlarda görünüm endişeleri daha da artar. Türkiye’de estetik müdahale için başvuran hastalarda; BDB veya başka bir bozukluğun olma ihtimali göz önünde bulundurularak psikolojik bir değerlendirme işleminin yapılması çok az kurum tarafından uygulanmaktadır (Doganova Ekim, 2020).


Son yıllarda bir kartopu gibi büyüyen Beden Olumlama Hareketi ise tüketim kültürünün gözbebeği olan ideal bedene karşı, dışlanmış her beden yapısının temsili ve normalleştirilmesi adına ortaya çıkmış bir akımdır. Bu bağlamda Beden Olumlama Hareketi’nin, tüketim kültürünün beden politikalarına karşı bir mücadele stratejisi geliştirmeyi hedeflediği söylenebilir (Erdem & Başal Yıldız, 2019, s. 1491). Bu hareket, daha önce belirtilen, nesneleştirilmiş ve evcilleştirilmiş kadın tasvirleri ile dolu cilalanmış reklamlara karşı savaşmaktadır.

Panoptikon ortamların yaratıldığı sosyal ağlarda herkesin en çekici anını yayınlandığı rötuşlu fotoğraflara ve mükemmel beden imajlarına sürekli maruz kalan bireyler vücut olumlama hareketlerine bir can simidi gibi sarılmıştır. Sosyal medya sayesinde yayılması kolaylaşan Beden Olumlama Hareketi, sosyokültürel olarak idealize edilmiş dış görünüşe karşı bir direniş ve beden kabulüne bir teşvik unsuru olarak popülerleşmiştir. Özellikle bir fotoğraf ve video paylaşım uygulaması olan Instagram, bu idealize görünüşe direnişin tanınması ve yayılmasında hayati bir rol oynamıştır. Beden olumlama, her türden güzelliğin ve vücut tipinin kabulü ve takdiri anlayışına dayanır. Beden olumlama anlayışının yalnızca şişmanlık/aşırı zayıflık ile ilgili değil, aynı zamanda selülit, sivilce, aşırı tüylenme, kellik gibi farklı bedensel özelliklerle de barışık olmakla ilgili olduğu vurgulanmaktadır (Korkmaz, 2023).

İnsanların gözetim ve gözetlenme ihtiyacını karşılayan sosyal medya kişilerin beden algıları üzerinde de söz sahibi olup idealize edilmiş bedenler sunmaktadır. Kişilerin bedenleri ile ilgili öz benlik saygısı ve kaygıları arasındaki etkileşimlerin özellikleri dikkate alınarak riskli işlemler yapılmadan önce psikolojik değerlendirmeler yapılmalıdır.

Ebrar ALBAYRAK

Psikolojik Danışman