Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

Editörden – Psikolektif Dergisi – Sayı – 9

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 2 Dakikadır.

Bireyin, adeta yaşamı boyunca belki de yaşadığı her saniye içerisinde dünyaya, topluma, kendi çekirdek çevresine, yaşam olaylarına ve hatta kendisine uyum sağlamak, uyumlu olmak zorunda olduğu söylenebilir. Spinoza uyumun kritik olduğuna vurgu yapmış ve ruhsal sağlığın doğru yaşamın bir göstergesi, ruhsal bozukluklar ve mutsuzlukların da insan doğasının gerekleriyle uyum içinde yaşayamamasının bir sonucu olduğunu ifade etmiştir. Bu açıdan bakıldığında bireyin uyumlu olması, sağlıklı bir ruh hali için de koruyucu bir etmendir. 

2020 yılı başlangıcıyla birlikte ise tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi bireylerin uyum sağlaması gereken bir süreci de beraberinde getirmiştir. Hastalığa yakalanmamak için maske takmanın, sosyal mesafeye dikkat etmenin, kişisel bakımın yapılmasının önemi sağlık otoritelerince ifade edilmiştir. Bireyler hasta olmamak veya yaptırımlar ile karşılaşmamak adına pandemi sürecinin getirdiklerine uyum sağlamak durumunda kalmıştır. Uyum sağlanamadığı durumlarda da birçok problem yaşandığı söylenebilir. Sağlık konusunda yaşanılan krize eşlik eden ekonomik, sosyal ve eğitim ile ilgili krizler süreğen bir şekilde devam etmekte ve farklılaşarak uyum sağlama becerimizi sınamaktadır. Bu sınama durumunun bireylerde bıraktığı etki ve yük psikolojik olarak da bireyleri etkilemektedir. Uyum sürecindeki bu farklılaşma kaygı, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu gibi problemleri de beraberinde getirebilmektedir. Bu nedenlerle yaşanılan her saniyedeki uyum sağlama becerisi pandemi sürecinde daha da kritik bir konuma gelmiş ve uyum sağlamak daha da güçleşmiştir.

Bu güçlüğe ek olarak uyumun koruyucu bir yaşamsal beceri olduğu kabul edildiğinde pandemi sürecinde olumlu bir başa çıkma becerisi olduğu da söylenebilir. Bu nedenle kriz sayımızda olduğu gibi pandeminin dünyamıza ve ruh sağlığı alanına getirdiği süreci irdelemek ve anlamlandırmak amacıyla bu sayımızda da siz değerli okuyucularımız için “Uyum” kavramını çeşitli boyutlarıyla birlikte ele aldık. 

Başta editörlüğü paylaştığımız Şafak Atay olmak üzere dergimizin içeriğini yoğun emekleri ile oluşturan tüm yazarlarımıza ve tasarım sürecini yürüten Kadriye Ulus’a teşekkür ediyoruz. Ayrıca ekibimize veda eden Hülya Orhan, Merve Kayacı ve Ecem Gülerler’e sağladıkları katkı ve emekleri için teşekkür ediyor, hayat yolculuklarında başarılar diliyoruz. 

Ekibimize yeni katılan Özge Çankaya, Fatma Gül Demirdelen ve Mustafa Çiftçi’ye aramıza hoş geldin diyoruz.

Uyumun mutlak teslimiyet olmadığı unutulmadan, bireylerin yaratıcı ve esnek yapılarını sürdürmeleri dileğiyle. Keyifli okumalar…

Okan USLU

Psikolektif Dergisi Editörü