Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

Pilot Merve Sezen Sarı Röportajı – Psikolektif Dergisi – Sayı – 6

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakikadır.
  • Sizi tanımayan okuyucularımız için kendinizi tanıtabilir misiniz? Sezen Sarı kimdir?

Öncelikle herkese merhaba. İsmim Merve Sezen Sarı. 24 Şubat 1994 Adana doğumluyum ve tek çocuğum. Hobilerim arasında tiyatro, yüzme, voleybol, bisiklet sürme, kickbox ve yan flüt çalma var. İlkokuldan itibaren çeşitli tiyatro oyunlarında yer aldım. Üniversitenin ilk yılında hazırlık okurken biri İngilizce biri Türkçe olmak üzere 2 oyunda da yer aldım.  Bu tiyatro macerama 2. sınıfa kadar 2 farklı oyunda daha yer alarak devam ettim fakat uçuşlar başlayınca devam edemedim ne yazık ki. İlkokulda tenis oynuyordum fakat çok fazla spor dalına başlayıp bırakmışlığım var ne yazık ki tenis de bunlardan biri oldu. Fırsat buldukça kickbox yapıyorum. Şuan da aktif olarak yüzüyorum, bisiklete biniyorum ve pilates reformer yapıyorum. Üniversitede yan flüt çalmaya başladım. Uçuş yoğunluğundan bir süre ara verdim ama şuan tekrar başladım. 2012 yılında Ankara’da Türk Hava Kurumu Üniversitesi Pilotaj bölümüne başladım. 2018 yılında ise Sun Express Havayollarına First Officer (FO) olarak kabul edildim.

  • Pilot olmaya nasıl karar verdiniz? 

Pilot olmaya 15-16 yaşlarındayken karar verdim. Pilot olmak küçük yaşlardan beri hayalimdi desem yalan olur çünkü ailemde ya da yakın çevremde pilot olan kimse yoktu o yüzden bu alanda beni yönlendiren kimse de olmadı. Lise 2’de Hava Kuvvetleri’ne girmek istediğimi söyleyerek aileme küçük bir kalp krizi geçirttiğimi söylesem çok da yanlış olmaz. Annem ve teyzem hariç herkes nasıl olacak, aile hayatın olmayacak gibi şeyler söyleyip evde kalmamdan endişelendi bence. O zamanlar gösteri pilotu olmak istiyordum hatta F16 ile bunu gerçekleştirmek istiyordum. Hatta lisemde Hava Harp Okulu başvurusu yapan tek kişiydim. Ama şuan iyi ki sivil havacılığı seçmişim diyorum.

  • Pilot olarak çalışırken ve eğitim alırken ne tür tepkilerle karşılaştınız? İlginç bir anınız varsa okurlarımızla paylaşır mısınız?

Genelde genç bir kadın pilot olarak çok dikkat çekiyorum ne yazık ki. Ne yazık ki diyorum çünkü “Uçağı bu kız çocuğu mu uçuracak, yok ya buna uçağı vermemişlerdir, sen kaptana yardım ediyorsun değil mi kullanmıyorsun yani” gibi tepkilerle o kadar çok karşılaşıyorum ki. Eğitim alırken de erkeklerle kıyaslanma hep yaşıyorsunuz ne yazık ki. Güçsüz olduğunuzu ima edenler oluyor, eğer istersen arkadaşın yardım etsin gibi cümleler duyuyoruz. Kickbox neden yaptığımı merak edenler olmuştur belki sebebi tam olarak bu.

  • Kadın bir pilot olarak meslekte kadın olmanın zorlukları ve kolaylıkları nelerdir?

Kadın olmak zaten toplumda yeterince zor bir de kadın pilot olmak ohoooo anlatmakla bitmez. Ben herkesin düşündüğü gibi düzensiz hayattan dolayı sorun yaşamıyorum açıkçası. Bence zaten o düşünülen gibi düzensiz de değil hayatımız. Evet yatılarımız oluyor bazen 1 gece bazen 3-5 gün süreyle ve doğal olarak hemen aile hayatın olmayacak o zaman çocuğuna nasıl bakacaksın kocanla nasıl ilgileneceksin gibi sorular olmazsa olmaz. Toplumumuzun yakıştırdığı bu, kadın evinde çocuk bakar kocasıyla ilgilenir algısını tamamen kıramadığımız için de bu yaşam şekli yanlış geliyor insanlara. Ben bunu aşabileceğimize inanıyorum çünkü mesleğimin beni hayatımdan alıkoyduğunu düşünmüyorum. Diğer taraftan kokpitte genel olarak kaptanla baş başayız malum ve başlarda bu durum çoğu kaptan için zordu. Ama sonradan kadın pilot sayısı arttıkça bu duruma alıştılar tabii. Diğer yandan kadın pilot olarak üniversite sınavına hazırlanan kızlara örnek olmak, kendini sıkışmış ve korkmuş hisseden kadınlara ışık olmak gibi birçok güzel yanı da var. Sosyal medyadan gelen mesajlar sayesinde elimden geldiğince her şeyi yapabileceğimizi göstermeye çalışıyorum. 

  • Pilot olmanın psikolojinize olumlu-olumsuz etkileri nelerdir? Uçmak ve uçuşu yönetmek size nasıl hissettiriyor?

Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki annem ve teyzem en büyük destekçilerimdi. Psikolojik olarak her zorlandığımda onların yardımını aldım desem yanlış olmaz. Pilotlar olarak 6 ayda bir simülatör uçuşu gerçekleştiriyoruz ve bunun stresi oldukça fazla. Simülatör genel olarak uçuşta gerçekleşebilecek acil durumlara çalışmak, tekrar etmek için zorunlu olarak planlanıyor ve 2 gün sürüyor. Bu gerçekten psikolojik olarak yorucu oluyor ve öncesinde her şeye tekrar tekrar çalıştığımız için yaklaşık 2 haftamızı alıyor. Bu süreçte genelde şirketten arkadaşlarımdan yardım alıyorum, onlarla konuşmak onların neler yaşadığını dinlemek rahatlatıcı oluyor. Ama onun dışında uçuşta genelde rahatım çünkü bence dünyanın en güzel manzaralı ofisindeyiz ve gündoğumuna ve günbatımına asla doyamıyorum. Gece uçuşlarında samanyolunu görebiliyoruz mesela ya da kayan yıldızları izleyebiliyoruz ve bu tüm stresini alıyor insanın inanın. Zor olan uçmak değil uçuşu yönetmek ve bu da tecrübelendikçe daha da kolaylaşıyor.

  • Mesleğinize cinsiyet bazında bakıldığında Dünya genelinde ve ülkemizde kadın erkek oranı nasıldır?

Ne yazık ki bu meslekte kadın-erkek oranı hem dünyada hem de ülkemizde çok çok düşük seviyelerde. Bunun sebebinin sivil pilotluğun büyük ölçüde askeri pilotluğa ara veren pilotlar tarafından gerçekleştirildiği olduğunu düşünüyorum. Biliyorsunuz ki askeriyede kadın oranı çok düşük. Ama şuan açılan uçuş okulları, üniversiteler, Amerika ve Macaristan gibi çok daha uygun fiyatlara eğitim veren okullar ve şirketlerin pilot yetiştirme programı sayesinde kadınların da havacılıkta sayısı giderek artıyor. 

  • Son olarak Psikolektif Dergisi okuyucularına neler söylemek istersiniz?

İnsanların bizim geçtiğimiz sınavları, ezberlediğimiz tüm kuralları, yalayıp yuttuğumuz koca koca kitapları bilmesini istiyorum. İnsanların 6 ayda bir girdiğimiz ve acil durum çalıştığımız simülatörleri ve bunlara nasıl canla başla çalıştığımızı da bilmesini istiyorum. Ama en çok da her iniş ve kalkışın farklı olduğunu, hava koşullarının mesleğimiz üzerindeki etkilerinin her uçuşu etkilediğini, uçağın ağırlığından tutun ağırlık merkezinin yerine kadar her küçük detayın her gün işimizin bir gün hatta bir saat öncesinden farklı olmasına sebep olduğunu bilmelerini istiyorum. Havacılık camiasında biz birbirimize iyi uçuşlar ya da iyi inişler demeyiz, emniyetli uçuşlar ya da emniyetli inişler deriz. Amacımız da emniyetli olmak, en güvenli şekilde işimizi yapmak. İnanın ben de her uçuşun aynı olmasını dilerdim ama her gün yeni bir macera ve her an hazırlıklı olmak zorundayız.

Şafak ATAY

Psikolojik Danışman