
Yazarın Adı: Karen Horney
Yayınevi: Sel Yayıncılık
Yayınlanma Tarihi: 1950
Basım yeri ve Tarihi: Aralık 2017, İstanbul
Sayfa Sayısı: 423
Karen Horney 1885’te Almanya’da doğmuştur. 1913’te Berlin Üniversitesi’nden Tıp diplomasını aldıktan sonra 1914-1918 yılları arasında Berlin Lankwitz’de psikiyatri okumuştur. 1932’ye kadar Berlin Psikanaliz Enstitüsü’nde görev yapmıştır. 1932’de ABD’ye taşınmış ve iki yıl Chicago Psikanaliz Enstitüsü’nde görev yaptıktan sonra 1934’ten 1941’e kadar New York Psikanaliz Enstitüsü’nde çalışmıştır. Amerikan Psikanaliz Enstitüsü’nün kurucuları arasındandır. 1952’deki ölümüne kadar ders vermeye devam etmiş, teori oluşturmuş, analiz yapmış ve kitap yazmıştır.
Karen Horney, insanın uygun koşullarda kendini gerçekleştirme potansiyelini harekete geçirecek enerjiye sahip olduğunu savunmuştur. Bu eserinde insan gelişiminin özel bir biçimi -aynı zamanda insanın kendini gerçekleştirme enerjisini boşa harcamasına sebep olduğu için de talihsiz sayılabilecek- olan nevrotik süreci ele almıştır. Nevrotik eğilim, Horney’e göre kişinin gerçek benliği ile mükemmel olmayı dayatan içsel buyrukları arasındaki çatışmalardan kaynaklıdır. Horney’in kişilik patolojisinin de ötesinde ele aldığı nevrotik gelişimin özellikle dikkat çekici olmasının esas nedeninin, ahlakın temel sorununu içinde barındırması olarak belirtilmiştir.
Karen Horney’e göre; nevrozları besleyen, gerçek benliğin gelişimine engel olan etkenlerden biri kişinin tanrısal mükemmelliğe ulaşma arzusudur. Horney bu durumu görkem arayışı kavramı ile açıklamaktadır. Görkem arayışı, kişinin kendi sınırlarını kabullenmesine engel olur. Amaç görkeme ulaşmak olduğu için, aşama aşama öğrenme ve değişim için çaba gösterme kişi için anlamsızdır. Sonsuz olana duyulan özlem ve kolay çıkış yolu kişinin ruhunu ele geçirebilir. Fakat Horney, sonsuz görkeme giden kısa yolu, gerçek benliğe yabancılaşmayla sonuçlanabileceği için kişinin kendine eziyet ettiği, hor gördüğü cehennemin yolu olarak da betimlemiştir.
Horney’in bir hastasının “Hayat berbat, o kadar çok gerçeklik var ki!” deyişiyle desteklediği nevrotik iddialar kavramı, kişinin çok yetenekli dahi olsa birtakım kişisel insani sınırlandırmaları olduğunu göz ardı etmesi olarak açıklanmıştır. Nevrotik bireye göre değişmesi gereken şey dünyadır. Horney; kilo vermek gibi belirli bir mantığı olan durumda bile nevrotik iddialarına yoğunlaşmış bireyin, böyle bir mantık üzerine akıl yürütmek ve çaba göstermek yerine yemek yemeyi sürdürerek diğerleri kadar zarif görünmemesinin adaletsizlik olduğunu düşünmesini bu kavramı açıklamada örneklendirmiştir. Ayrıca bireyin nevrotik iddialarına sığındıkça bunun arzuladığı sonuçları vermemesinden ötürü öç alıcı yengi ihtiyacı ve kendine acıma duyguları gibi engelleyici durumlarla karşı karşıya kalabildiğini ifade etmiştir.
“Gerçekte olduğun utanç verici yaratığı unut; olman gereken şey bu; tek önemli olan bu ideal benlik olman. Her şeye katlanmalısın, her şeyi anlamalısı, herkesi sevmelisin, her zaman üretken olmalısın.” satırlarında da belirtildiği gibi bireyin gerçek benliğinin olmak istediğinden çok, ideal benliğinin baskılarına odaklanması, Horney tarafından gerekliliğin zorbalığı kavramıyla açıklanmıştır. Bunun yanı sıra gerekliliklerin her zaman gerginlik hissi yaratacağına ve sonuç olarak kronik yorgunlukla sonuçlanabileceğine de değinmiştir.
Horney, nevrotik gururun sağlıklı gurura göre daha soyut olduğunu ve tümüyle farklı etkenlere dayandığını belirtmiştir. Bu etkenlerin de ideal benliğin görkem(mükemmellik) arzusundan kaynaklandığını eklemiştir. Nevrotik bireyin aynada sadece kendi düşüncelerini gördüğünü ve bu nedenle sahip olunan bir özellikten duyulan gururun her zaman o özelliğe sahip olmakla ilgili olmadığını açıklamıştır. Analizlerinden çıkan bu sonuca nevrozlarda sıklıkla rastladığını söylemiştir.
Horney, kitabın ilerleyen bölümlerinde kişinin nevrotik gururunun da etkisiyle, gerçek benliğinin ideal benliğine kurban olduğu durumlara yer vermiştir. Bunlardan ilki kendinden nefret etme ve kendini hor görmedir. İkincisi ise benliğe yabancılaşmadır. Her iki durum da ideal benliğin dayatmalarının gerçek benliğe ağır gelmesinden kaynaklıdır.
İlk yedi bölüme kadar nevrotik gelişimin yapısı, kaynakları ve sonuçları açıklanmıştır. Yedinci bölümde ideal benlik ile aktüel(gerçek) benliğin çatışmalarını dengede tutabilmek amacıyla genel gerilimi yatıştırma önlemlerinden bahsedilmiştir. Belirsiz ara yapı ve yelpazeleri yok sayılmamak kaydıyla, bu çözümlerin kişilik tipleri olarak da açıklananla benzer olduğundan bahsedilmiştir. Kitapta sunulan üç genel çözüm: Yengi (yenme, galip gelme) ihtiyacı ve ideal benliğiyle ön plana çıkan genişlemeci çözüm, yengi ihtiyacını bastırarak sevgi ve yakınlığa sığınan kendini ortadan silme çözümü ve bireyselliğini ve özgürlüğünü kaybetmekten korkan çekilme çözümüdür. Bu çözümlerin her biri ayrı ayrı bölümlerde detaylandırılarak ve örneklerle açıklanmıştır.
Kitaba dair kişisel izlenimim
Horney bu kitabında kişiliğe dair analizleriyle Psikanalizden çıkan ve modern terapilere uzanan sağlam bir köprü kurmuştur. Ürettiği bütün kavramlar açıklamak istediğini çok net yansıtmaktadır. Ayrıca her başlığa yönelik gözlemleri, analiz sonuçları ve verdiği örnekler de bu eseri oldukça güçlendirmiştir. Kitabında örnek sunarken atıfta bulunduğu roman karakterleri, anlatımını da renklendirmiştir.
Seren Tuğçe AY
Psikolojik Danışman