Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

THE BOY WHO HARNESSED THE WİND – Film İnceleme – Psikolektif + – Sayı – 8

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakikadır.

Film Künyesi

Vizyon Tarihi: 2019

Tür: Dram / Biyografi

Yapım : İngiltere

Süre:  113 dk

Imdb Puanı: 7.6

Oyuncular: Maxwell Simba, Chiwetel Ejiofor , Aïssa Maïga

Yönetmen: Chiwetel Ejiofor

“Çevremdeki insanların, hatta ailemin bile bana deli gözüyle bakmasını hiç umursamadan sadece amacıma odaklandım. Denedim ve başardım da!” diyor William.

Sahiden de rüzgârlara dizgin vurmuş, kendi köyünün kurtarıcısı olmuş bir çocuk. O da sen gibi, ben gibi, içimizden biri.

Chiwetel Ejiofor’n yönetmenliğinden izlediğimiz, gerçek bir hayat hikâyesinden beyaz perdeye uyarlanmış The Boy Who Harnessed the Wind, maddi imkânsızlıklar nedeni ile okulundan atılan ancak azmini ve inancını hiç kaybetmeyen bir çocuğun yaşamını izleyicilere sunmuştur. Afrika’nın Malawi kentinde bulunan kuraklıkla ve kıtlıkla boğuşan bir taşradaki insanların yaşam mücadelesini -özellikle ana karakter William’ın çekirdek ailesi üzerinden -inceleyeceğiz.

-Yazı spoiler içermektedir.-

Film, William’ın büyükbabasının cenaze sahnesi ile başlar. Hristiyanlığa göre düzenlenmiş bu cenaze törenini yerel dinin üyeleri geleneksel ve heybetli kostümler ile ziyaret eder. Filmin başlangıcında bir aile reisinin ölümünün renkli bir biçimde konu edilmiş olması analitik psikolojide işlenen psişik enerjinin çalışma ilkelerinden olan karşıtlar ilkesine de denk düşer. Son başlangıcı, yaşam ölümü içerir.

Agnes ve Trywell Kamkwamba çifti; büyük kızları Annie, ortanca çocukları William ve küçük bebekleri ile modern bir aile kurma peşindedir. Onların dilindeki “modernlik” çocuklarının okuyabilmesi, kendileri gibi toprakla uğraşmamalarıdır. Ancak tüm bu arzularına rağmen aile bütünlüklerini korumayı başaramadıkları ilerleyen sahnelerde yansıtılacaktır. Annie imkânsızlıklar dolayısı ile üniversiteye henüz gidememiştir, William da ortaokula devam etmektedir. William’ın ilgisi akranlarının aksine elektronik aletleri incelemek, tamir etmek ve onlardan yeni gereçler üretmek üzerine kuruludur. William’ın başarı yönelimli, hırslı ve mücadeleci bir yapıya sahip oluşu bireysel psikolojinin ikinci çocuk özellikleriyle bağdaştırılabilir.

William’ın köyü her yıl selin ardından gelen devasa kuraklık ile boğuşmaktadır ve günden güne halkın hem parası hem yiyeceği bitmektedir. Demokrasiyi getireceğini savunan hükümet de köylüyü adeta ölüme terk etmiş, köyü selden koruyan ağaçları da kesmiştir. Yerli halkın bir kısmı ekmek uğruna birbiri ile savaşırken, bir kısmı da köyden göç etmektedir. Trywell bu durumda oğlunun okul parasını ödeyemeyince önce William okuldan atılmış, ardından ise okulu kapanmıştır. Ancak William okulun kütüphanesine gitmeyi, köye su getirmek için çözümler aramayı hiçbir zaman bırakmamıştır. Wlliam’ın ablası Annie ise kendi yaşamını düşünerek fen bilgisi öğretmeni ile köyü terk etmiştir. Köy sefalet içerisinde kıvranırken William’ın köpeğinin açlıktan ölmesi de onu kamçılayan son nokta olmuştur. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki en alt basamak olan “fizyolojik ihtiyaçlar”ın dahi karşılanamıyor oluşu; William’ın anne ve babası arasında da çatışmalara, birbirlerine karşı var olan koşulsuz kabul çemberinden çıkmalarına sebep olmuştur.

Benlik Kuramı’nın temsilcisi Rogers, canlıların doğaları gereği kendileri için iyi olan şeyi bildiğini, kişiliğin en derinlerinde kendisini nasıl gerçekleştireceğine dair plan yaptığını savunur. Bu süreci “organizmik değerlendirme süreci” olarak adlandırır. Elbette bu süreç, William için işleyen yegâne süreçtir. Dönemin şartlarında köyünde elektrik olmayan William, önce elektrik üretip, ardından kuyudan su çekip tarlalarını sulayarak ekinleri yetiştirme planı yapar. Yılmadan okuduğu fizik kitaplarının bilgileri ile dehasını birleştirerek kocaman bir rüzgârgülü yapmaya karar verir. Ancak rüzgârgülünün pervanesi için kullanabileceği tek gereç babasının bisikletidir. Babasına defalarca fikrini anlatmasına rağmen babasından destek görememiş, aksine babası tarafından aşağılanmıştır. Akranlarının onun başarabileceğine olan inancı, onlardan aldığı destek onun üretken yönelimini kuvvetlendirmiş ve içsel deneyimlerine güvenmesini sağlamıştır. Halkını kurtarabileceğine inanmış, nihayet onları da inandırmıştır. Yaratıcı fikirlerine karşı duyduğu “organizmik güven” sayesinde rüzgârgülünü inşa etmiştir. Kısa sürede halkını bolluğa kavuşturmuş, kurak toprakları tekrar yeşertmiş, sadece halkının değil bir ulusun kahramanı mertebesine erişmiştir –Youtube’da gerçek hayattaki William’ın TedX videolarına erişebilirsiniz-.

Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Kuramı’na göre değerlendirecek olursak bazı toplumlar için öncelikle yaşama karşı sosyal ilgi şarttır ve yaratıcılık çerçevesinde özbenliklerinin var olan gücünü kullanmaları gerekmektedir. Ardından fizyolojik ihtiyaçlarını karşılama basamağında durup dinlenecekleri, sonrasında ise güven, sevgi ve saygı basamaklarının art arda çıkılacağı filmde de simgeleştirilmiştir.

Beş Faktör Kişilik Kuramı’nın 2 kutuplu kişilik özellikleri çerçevesinde; dışadönüklük, deneyime açıklık, uyumluluk ve öz disiplinde yüksek puan kategorisinde olan William, nevrotizmde ise düşük puan kategorisine yerleştirilebilir. onuç gösteriyor ki; maddi imkânsızlıklar, eğitime erişiminin güçlüğü, sosyal ilişkilerde kopukluk vb. sorunlar var olsa da kişi ideal benlik imajına ulaşmak isterse daima güç ve motivasyon kendisindedir.

Filme İlişkin İzlenimlerim

Film, iyilik yaparak yahut iş yaratarak kendi hayatının anlamını bulmuş bir gencin öyküsü ile bizlerin de yoluna ışık tutmaktadır. İç sesiniz “Hayatımın tam da şu günlerinde motivasyona, başarabileceğime dair inancımı tekrar kazanmaya ihtiyacım var.” diyorsa durmayın, izleyin!

Mine Tekin

Psikolojik Danışman