
Film Künyesi
Vizyon Tarihi: 3 Şubat 2017
Tür: Biyografi, Dram
Yapım: Avustralya, İngiltere, ABD
Süre: 118 dakika
İmdb Puanı: 8,0
Oyuncular: Dev Patel, Sunny Pawar, Nicole Kidman
Yönetmen: Garth Davis
Kayıp bir çocuk, kayıp bir genç, kayıp bir insan. Hindistan’ın unutulmuş bir köyünde, yoksul bir ailenin ikinci çocuğu olan küçük Saroo’nun kayboluşu ve sonrasının hikayesi.
Yazı spoiler içermektedir.
Saroo, abisi Guduu ile ailenin yaşam mücadelesine köylerine yakın bir istasyondan kömür vagonlarından kömür çalarak ve trenlerden arta kalanlarla destek olmaktadır. Guduu, ailenin ilk çocuğu olarak önde olma ve çok çalışma eğilimi göstermektedir. Psikososyal kurama göre Saroo, üçüncü evre olan “Girişimciliğe Karşı Suçluluk” döneminde olduğunu söyleyebiliriz. Bunu, Guduu’ya destek olma girişimleri, işleri nasıl başarabildiğini göstermeye çalışmasındaki çabası ve hırsında görmekteyiz. Bu evredeki rol model arayışı dikkate alındığında Saroo’nun kendisine rol model olarak abisini aldığı görülmektedir. Guduu, bir akşam işe giderken Saroo peşine takılır ve Saroo’nun ısrarlarına dayanamayıp yanında götürür. Ancak Saroo’nun uyku ihtiyacına yenik düşmesi ile Guduu bir süreliğine onu istasyonda bırakma durumunda kalır. İşte Saroo’nun hikayesi burada başlamaktadır.
Saroo, uyandığında Guduu’yu bulamayınca bir trene saklanır ve orada uyuyakalınca iki gün kadar bir süre o trende zaman geçirir. Tren durduğunda hiç bilmediği bir yerde bulur kendini. Saroo’nun travması gölgesi gibi peşindedir artık. Karanlık sokaklardaki çocuk ticaretinin ürkütücülüğünü derinden hissedeceğimiz olaylardan ve içine düştüğü olumsuz durumlardan hayatta kalma içgüdüsü ve gözlem yeteneği ile o şartlarda olabilecek en olumlu şekilde kurtulmaktadır. Uzun bir süre kendi başına mücadele eden Saroo, bir gün bulduğu bir kaşık ile bir restoranda çorba içen adamı taklit etmektedir. Piaget’e göre işlem öncesi dönemin sezgisel evresinde olan çocuklar için oyun çok önemlidir ve bir uyumdur. Saroo, fiziksel ihtiyacını gidermek için taklit ederek elindeki kaşık ile “mış gibi” yapmaktadır. Bu sırada adamın dikkatini çeker ve bu vesileyle Çocuk Esirgeme Kurumuna gönderilir. Zorlu bir yer olmasına rağmen şanslı olan Saroo’yu Avustralyalı bir aile evlat edinir. Bunu ona açıklayan görevliye Saroo’nun yeni hayatına başlamadan önceki son yardım çığlığı “Cidden annemi aradınız mı?” olmuştur.
Evlat edinildiği aileye bir süre temkinli yaklaşan Saroo’ya yakın zamanda başka bir evlatlık kardeş eşlik edecektir: Mantosh. Saroo’yu, Mantosh’un gelişi ile tacı elinden alınmış ilk çocuk olarak gözlemlememiz aileyi benimsediğinin bir sinyali olarak göze çarpmaktadır. Mantosh, eve ilk geldiği andan itibaren sürekli olarak kendini yerden yere atıp kafasını bir yerlere vurmaktadır. Bu durum DSM-V de İntihar Eğilimi Taşımayan Kendine Zarar Verme Bozukluğu (NSSID) olarak geçmektedir. Mantosh’un kendine zarar davranışını ilerleyen yaşlarda suça eğilimi ve madde kullanımı ile devam ettiği görülmektedir.
Saroo, aradan 20 yıl sonra Adler’in “Geçmiş bizi şekillendirmemekte, birey olarak kendi kendimizi yaratmaktayız.” sözünün canlı kanlı hali olarak karşımıza çıkmaktadır. Otel yöneticiliği kursunu kazanması ile başka bir yere gider ve burada Hintli arkadaşlarının davetine katılır. Katıldığı davette mutfakta gördüğü jalebiler ona geçmişine yönelik bir çağrışım yapmıştır. -Çaldıkları kömürleri süt ve paraya çevirmek için gittikleri pazarda Saroo kızarmakta olan jalebilerden ister ve Guduu ilerde ona çok fazla jalebi alacağını söyler. Saroo kaybolmuştur ve Guduu ona hiç jalebi alamıştır.- Saroo’nun travması gün yüzüne çıkmıştır. Bu olay onu geçmişte kalan ailesini aramaya itmiştir. Bu konuda, kursta tanıştığı ve sonradan sevgilisi olan Lucy ona en büyük destekçidir. Ancak bitirilmemiş işler zaman içinde günlük hayatını etkilemeye başlamıştır. Saroo kendi kendini tüketmekte ve bütün ilişkilerinde agresifliği ile göze çarpmaktadır. Travması ile baş edemeyen Saroo, annesi ile içinde bulunduğu durumu paylaşırken bitirilmemiş işlerin çıkmazını “Bizler boş sayfalar değildik, sadece bizi değil geçmişimizi de evlat edindiniz.” şeklinde ifade etmektedir.
Her şeyden vazgeçtiği anda, harita üzerinde dolanırken birden evinin yollarını, tepeleri ve geçtikleri patikaları çok net hatırlayan Saroo, köyünün yerini bu hatıralar ile bulmaktadır. Aradan geçen onca zamana rağmen bu kadar net hatırlaması ise insanların tamamlanmamış şeyleri daha kolay ve daha net hatırladığı “Zeigarnik Etkisi” ile açıklanabilmektedir. Saroo, bütün çabaları sonucu filmin sonunda geçmişine ulaşmayı başarabilmiştir.
Filme İlişkin İzlenimlerim
Yaşanmış bir olayı gözler önüne seren filmde birçok ayrıntı ve üzerinde durulması gereken noktalardan sadece birkaçına değinebildim. Yaşantılarımız doğrultusunda her birimizi izlerken farklı noktalarda veya aynı noktaları farklı şekillerde etkileyebilecek bir film. Ayrıca karanlık sokakların çocuklar açısından dehşetini, çocuk ihmal ve istismarını, çocuk ticaretini tekrar gözler önüne sermiştir. Bir gün, daha mutlu bir dünyayı selamlamak dileğiyle. İyi seyirler…
Fatma BATIK ŞİMŞEK
Psikolojik Danışman