
OCAK
Oyunun süresi : 1 saat 15 dakika
Perde sayısı : Tek perde
Sahne yeri : CerModern – Ankara
Yazar : Turgut Özakman
Yöneten : Muharrem KOÇ
Oyunun Konusu : Ailesini bir arada tutmak için çırpınan bir anne, ulaşılamaz hayaller peşinde bir baba, ayrı ayrı karakterlerde dört çocuk ve onlarla yaşayan bir büyükanneden oluşan yedi kişilik bir ailenin farklı zeminlerdeki çatışmalarını trajediyle yoğurarak işleyen bir aile draması. Evin idaresini temin etmekten noksan bir baba sürekli olarak iş değiştirmektedir. Babasının yanında ona her zaman destek çıkan ortanca oğlu evin tüm yükünü taşımaktadır. Bunların hiçbiri umrunda olmayan evin, büyük oğlu hovardalık peşindeyken, küçük oğlu tüm bu karmaşanın arasında savrulmaktadır. Topal olmanın eksikliğinde yaşam süren evin kızı Sevda, muhal bir geçmişe saplanıp kalmış hasta bir anneanne ve tüm bunlara rağmen ailenin bir arada durması için çabalayan bitap ve diğergam anne gibi bizden ve gerçek karakterlerin tüm olağanlığı ile sergilendiği bir eser.
Yazının bu kısmı spoiler içerebilir.
Oyunun Analizi : Hikaye büyükanne ve babanın tartışmasıyla başlar. Henüz ilk repliklerden evdeki gerginlik yansır. Babanın bir hışımla sahneyi terk etmesiyle evin kızı Sevdanın görünmesi bir olur. Neler olduğunu anlamaya çalışan Sevdayı annesi geçiştirir. Sevda küçüklüğünden beri topaldır bu sahneye girdiği ilk andan görülür. Sakin ve içine kapanık bir karakterdir. Fiziksel olarak bir yetersizliğe sahip olmasının aşağılık kompleksine yol açtığını söyleyebiliriz. Akranlarıyla arası iyi değildir, sevgi arayışı içerisindedir. Babasıyla arası iyi olmasına karşın abisinin öfkesiyle sık sık karşılaşmaktadır. Sevda’nın abisinin öfkesine maruz kalma nedeni abisinin Sevda’nın çaresiz sevgi arayışının onun suistimal edilmesine sebep olabileceğini düşünmesidir. Okulla arası hiçbir zaman arası iyi olmayan Fazıl, babasının yanında tüm gücüyle çalışarak bu alandaki eksikliğini ödünleme savunma mekanizmasıyla kapatmaya çalışmaktadır. Adlerian bakış açısına göre ortanca çocuk olmasına rağmen psikolojik doğum sırasında ilk çocuk olarak yer alır. İlk çocuk olmanın özelliklerini taşır. Sorumluluk sahibidir ve kardeşlerinin ihtiyaçlarını üstlenir. Otoriterdir, lider olma isteği baskındır. Oyunun kilit noktalarında Fazıl’ın öfke nöbetleri yer alır. Öfke kontrolü sorunu vardır. İrritabl duyguduruma sahiptir; kolayca sinirlenir ve kışkırtılınca öfke gösterir. Bu öfke nöbetlerinin çarpıcı olanından biri anneanneyle olan tartışmasıdır. Anneanne muhal geçmişlerle dolu bir yaşam sürmektedir. Evde olan biten her olayı kendi hayal alemine göre çarpıtmaktadır. Bu hayal aleminde kendini ailenin sorunlarından izole etmiş ve sözde mutlu bir yaşam sürmektedir. Geçmişe olan özlemini sürekli dile getirir. Vefat etmiş eşinin paşa olduğunu zanneder. Hayatın gerçekliğini ve olanca ağırlığını tek başına zayıf omuzlarında taşıyan ve ücretlilik yükünü çekmekten bitap düşmüş olan Fazıl, anneannenin bu ücretsiz ve çabasız mutluluğunu içten içe kıskanmakta ve ona sinirlenmektedir. Anneannenin gerçeklerin yüzüne vurulmasına karşın bastırma savunma mekanizmasıyla olanları görmekten kaçınması, tahammül edemeyeceği gerçeklere bilinçaltı tarafından gösterilen bir etkidir. Oyunun başıyla birlikte göze çarpan anneanne ve babanın çetin ilişkisi, küçük ayrıntılarla yansıtılmaktadır. Anneannenin babayı yaptığı her harekette paşayla karşılaştırması, babanın evdeki otoritesini küçültmekle birlikte üzerindeki geçim baskısını da arttırmaktadır. Evin içindeki acınası problemleri, kötü durumdaki ilişkileri ve maddi sıkıntıları belki de kaldıramayacağını bildiği için kendini hayaller peşinde koşmaya sürükleyen baba, bu vesileyle aynı zamanda iş peşinde olduğu sanrısını da kendine empoze etmektedir. Ara ara kendini öven babada aşağılık kompleksine karşın üstünlük çabası görülmektedir diyebiliriz. Bir an bile duramayan zihni, ihtişamlı heyecanı ve bitmek bilmez sabrı ile belki de ailesine gerçekte veremediği her şeyi hayallerinde verme, arzusu ile dolup taşmaktadır. Hayallerinin ulaşılamaz olduğunu göz ardı eden baba her projesini mantığa bürüme ile benimser, gerçekleşememiş hayallerini inkar eder. Fakat bunların gerçek olmadığını gören Fazıl babasına içten içe sitem etmekte ve onun çekmesi gereken yükü kendisi çektiği için babasını ihmalkar olarak görmektedir. Gerçekleşmeyen hayaller ve tutmayan işlere rağmen anne ise kocasını desteklemekte ve ona kötü hissettirmemeye çalışmaktadır. Çünkü ne olursa olsun bilmektedir ki hayatının gayesi olan ailesini bir arada tutmak ve korumak vazifesini yegane hayat arkadaşı ve onun otoritesi olmadan yapamayacaktır. Dolayısıyla bazen karısına kötü davransa da baba, anne ile iyi anlaşır ve birbirlerine destek olurlar. Anne evdeki çetrefilli ilişkileri yatıştırarak kişilerarası iletişimi dengeler. Evin her bireyine ayrı ayrı destek olur. Oyunun sonuna doğru tüm bu yükün yanında, kızının evden kaçmasını kaldıramayan anne harap olur. Annenin sağlığının bozulmasıyla kardeşler birbirlerine kenetlenir, birlik içine girerler. Bunca olayın arasında evin küçük oğlu Özcan ergenliğin getirdiği duygu değişimleriyle boy gösterir. Anneannesinin hayallerine kapılan Özcan gerçekle yüz yüze gelmesiyle hayal kırıklığı yaşar. Abisi Nihat’a özenen küçük kardeş onun gibi giyinerek onunla adeta özdeşim kurar. Nihat ise evin geri kalanının aksine kaygı düzeyi fazla düşük, benmerkezci biridir. Sorumluluk bilinci gelişmemiş, ailesini her sıkıntıda yalnız bırakmıştır. Oyunda geçen sıkıntılı olayların arasında Nihat’ın sahneye girmesiyle tüm sorunlar aniden rafa kalkar ve Nihat’ın enerjisi etrafa yayılır. Kaçma savunma mekanizmasının ardındadır, yaşananları göz ardı eder. Ailenin maddi sıkıntılarına rağmen Nihat’ın lüks gece hayatı vardır. Kardeşi Fazıl ile sık sık burun buruna gelmelerine rağmen yine de ona maddi destek çıkan Fazıl’dır. Oyunun başından itibaren fark edilen yüksek ses ailenin gergin ruh halinin yansımasıdır. Normal ses ayarlanmasındaki kayıp depresyonu yansıtıyor olabilir. Adler, bireysel psikoloji kuramında aile bütünlüğünün öneminden bahsetmiştir. Bireyler aileden, etkileşimde bulunmayı ve ait olmayı öğrenirler. Adler bireyleri anlamada aile ilişkilerinin önemini vurgulamıştır. Oyundaki her karaktere bireysel bakmak yerine ilişkileri içinde değerlendirmek daha sağlıklı olacaktır. İyi seyirler dilerim.
Atike ERÖZDEMİR
Aday Psikolojik Danışman
Hacettepe Üniversitesi