
Film Künyesi
Vizyon tarihi: 2014
Tür: Dram/Komedi
Yapım: ABD
Süre: 1 saat 33 dakika
İmdb puanı: 6.8
Oyuncular: Bill Hader, Kristen Wiig, Luke Wilson, Ty Burrel
Yönetmen: Craig Johnson
Birbiriyle iletişimi koparmış ve on yıldır görüşmeyen ikiz kardeşlerin hayatını anlatmakta olan film aile bağlarını ve benliğine yabancı bir hayat yaşamanın getirdiği ağır yükleri ele almaktadır.
‘‘Yazı spoiler içermektedir.’’
Milo ve Maggie on yıldır görüşmemelerine rağmen birbirinden habersiz aynı anda intihar etme kararı vermişlerdir. Maggie hapları tam içecekken telefonun çalmasıyla Milo’nun intihar teşebbüsünde bulunduğunu öğrenerek hastaneye yanına gitmek için intihar etmekten vazgeçmektedir. Milo’nun intihar teşebbüsü ile yıllardır görüşmeyen kardeşler bir araya gelerek şu andaki ve geçmişlerindeki sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır.
Film ilerledikçe aile bağlarının zayıflığı gözler önüne serilmektedir. İkiz kardeşler 14 yaşındayken babalarının intihar ederek hayatını kaybetmiştir. Birinci derece yakınları arasında intiharla yaşamına son vermiş kişilerin bulunduğu ailelerden gelen bireylerde; intihar etme riski toplumun diğer üyelerine göre 4-5 kat daha fazladır. Bu noktadan hareketle intihar eğiliminin genetik olduğu söylenebilir. Genetik faktörler haricinde de çocuklar birçok şeyde olduğu gibi problem çözme becerilerini edinirken de ebeveynlerini örnek almaktadır. Milo ve Maggie’nin babalarının intihar etmesinin, intiharı bir seçenek olarak değerlendirmelerine neden olduğu söylenebilmektedir.
Anne ile olan ilişkilerine bakıldığında ise kopuk bir iletişim olduğu görülmektedir. Babalarının vefatının ardından kendine yeni bir yaşam ve aile kuran anneleriyle ikizlerin arası açılmıştır. İlk kez bebeklikte bakım veren kişiyle kurulan bağ ilerleyen yaşlarda sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimin kilit taşı haline gelir. Anne ile ikizlerin arasında yaşanan sorunlardan filmde çok bahsedilmese de Maggie’nin de Milo’nun da güvenli bağlanma gerçekleştiremediklerini görmekteyiz. Milo ilişkilerinde kaygılı bağlanma özelliklerini gösterirken Maggie kaçınmalı bağlanma özellikleri sergilemektedir. Kaygılı bağlanmada bireyler çaresiz veya güvensiz davranışlar sergiler ve çoğu zaman bu davranışlar korkularını daha da şiddetlendirir. Bu bireyler partnerlerinin duygularından emin olmadıklarında ve ilişkilerinde güvensiz hissettiklerinde, genellikle talepkar ve sahiplenici olma eğilimindedirler. Akıllarında diğer kişinin onu sevip sevmediği sorularıyla uğraşırlar. Milo’nun intihar etmeye karar vermesinin partneriyle ayrıldığı zamana denk gelmesi kaygılı bağlanmaya sahip olduğunu işaret etmektedir. Bununla birlikte Milo lisedeyken İngilizce öğretmeniyle ilişki yaşamıştır. Öğretmenin yaptığı cinsel istismar olmasına rağmen Milo bunun aşk olduğu fikrinde kararlıdır ve ilişkilerini ortaya çıkardığı için Maggi’ye hala öfke duymaktadır. Kurbanın saldırgana yönelik olumlu duygular beslemesi olarak adlandırılan Stockholm Sendromu’nun tacize uğrayan bireylerde de yaşandığı gözlenmektedir. Milo’nun yıllar sonrasında öğretmeniyle arasındaki ilişkiyi devam ettirme isteği bu bağlamda açıklanabilir.
Kaçınmalı bağlanan yetişkinler, ilişkilerin güvenilmez olduğunu düşündükleri için kendilerini duygusal olarak eşlerinden uzak tutarlar. Partnerlerine kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek özelliklere sahip olmadığını düşündürtürler. Zorlandıklarında ilişkiden kaçma, uzaklaşma, iletişime kapama eğilimindedirler. Maggie’nin uzaktan bakıldığında mutlu bir aileye sahip biriymiş gibi görünmesine rağmen kendini bu ilişkiye yabancı hissetmesi kaçınmalı bağlanmaya sahip olduğunu göstermektedir. Uzun yıllar süren evliliklerini başka erkeklerle birlikte olarak baltalamaya çalışması ve çocuk sahibi olmaya karar vermelerine rağmen doğum kontrol hapı kullanmaya devam etmesi güvenli bağlanma oluşturamamasından kaynaklanabilir. Anne ile ilişkilerine bakıldığında Maggie’nin kendini daha çok geriye çektiği görülmektedir. Annesi gibi olmak istememesi çocuk sahibi olmaya yönelik çekincelerini artırmaktadır.
Aralarındaki ilişkiyi düzeltmeye uğraşan kardeşler için bu çok kolay bir süreç olmamaktadır. Birbirlerine olan kırgınlıkları su yüzüne çıktıkça iki kardeş de aslında hayatlarından memnun olmadıklarının farkına varmaktadır. Eşinin iyi bir insan olduğunu düşünen Maggie yaptığı hataları onunla konuştuktan sonra kendisi gibi hissedemediği yaşamına uygun bir insan olmaya karar verir. Diğer erkeklerle ilişkisini bitirir ve bir çocuğa bakabileceğini kendisine kanıtlamak istercesine iki tane balık ve akvaryum alır. Aldığı balıklarının poşetinin delinmesiyle ölmeleri Maggie’nin hayatını yoluna koyabileceği yönündeki umutlarını da beraberinde götürür. Bu noktada kendini çaresiz hisseden Maggie, babasının, ikizinin hatta kimi zaman kendisinin de kullandığı intiharı çözüm olarak görür. İntihar etmek üzereyken Milo tarafından kurtarılır.
Film ikiz kardeşlerin kendilerini ait hissetmedikleri hayatlardan uzaklaşıp birlikte, kendileri gibi davranabildikleri yeni bir hayat kurmalarıyla son bulur. Yaşamaya yönelik umudu simgeleyen iki balık bu sefer ölü bir şekilde değil akvaryumun içinde yüzerken görünür. The Skeleton Twins, zorluklar karşısında sosyal desteğin önemini anlatırken kişilerin benliğine uygun bir hayat yaşamamalarının oluşturabileceği zararları gözler önüne seriyor. İyi seyirler dilerim…
Tuğçe ERDEM
Uzman Psikolojik Danışman