Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

THE BLİND SİDE – Film İnceleme – Psikolektif + – Sayı – 4

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakikadır.

Film Künyesi

Yönetmen: John Lee Hancock

Oyuncular: Sandra Bullock, Kathy Bates, Lilly Collins

Türü: Biyografi / Dram / Spor

Yapım : 2009, ABD

Süre:  129 dk

Imdb: 7.9

John Lee Hancock’un kaleminden ve yönetmenliğinden izlediğimiz “The Blind Side”, Michael Lewis’in “The Blind Side: Evolution of a Game” adlı romanından uyarlanan ve gerçek bir hikâyeye dayanan yabancı bir yapımdır. Film, babası tarafından 2 haftalık iken terk edilen, annesi ise uyuşturucu müptelası olan yalnız yetişmiş bir gencin hikâyesidir. Filmde, 18’ine basmak üzere olan Afro-Amerikan bu gencin mucizevi bir şekilde gelişen futbol kariyerini ve aile hayatını oldukça akıcı bir şekilde izlemek mümkündür. Normale göre daha iri ve uzun, 13 kardeşi arasında hiç ilgi görmemiş olan siyahi ırka mensup Michael Oher, diğer adı ile Big Mike basketbola olan yeteneği sayesinde ışıldamıştır. Spora olan yeteneği vasıtasıyla önceleri onunla ilgilenen ailenin de yardımı sayesinde oldukça zengin ailelerin tercih ettiği bir okula, okulun koçunun ısrarı ile kaydedilir ve bu gün onun hayatının dönüm noktası olur. Aslında okula kaydolması ile hayatında devasa değişimler olmasa da bir gece kalacak yeri olmamasından kaynaklı okulun spor salonuna giderken Toughy ailesi ile yolda karşılaşır ve o gece evlerine misafir olur. İşte tam bu gecenin ardından filmin atmosferi değişir. Siyah ve beyaz ırkın bir arada yaşadığı bir Amerikan ailesi, siyahi ırkın ezilen tabakası ve kurtaran ile kurtarılan arasındaki güçlü bağ göze çarpmaktadır.

Filmin isminin çevirisine baktığımızda ise “kör nokta” olduğunu görmekteyiz. Filmin ana karakteri Big Mike ise filmin başlangıcından itibaren bir kör nokta olarak seyirciye sunulmuştur. Bir insanı anlamak demek, onunla empati kurabilmektir. İşte Leigh Anne (Mr. Tough), oğlu yerine koyduğu Michael’in geçmişini anlamaya çalışıp onun yetenekleri doğrultusunda hayatını iyileştirmesine en büyük katkıyı sağlayan kişi olmuştur. Michael’in yetiştiği bölgeyi de gözlemlediğimizde adeta buranın da bir kör nokta olduğunu ve bireylere bir şans tanındığında, ellerinden tutulduğunda ne büyük başarılara imza atabileceklerinin bu film ile temsil edildiğini söyleyebiliriz.

-Analizin devamı spoiler içermektedir.-

Filmde ilk sahne Amerikan futbol maçı ile başlar. Sahada var olan kapışma arka fonda Leigh Anne’nin sesinden verilir ve oyuncuların pozisyonunun önemi anlatılır. Sol dış korumanın görevi ve fiziği anlatılırken adeta Michael tasvir edilir, üstelik de bu kişinin ve pozisyonun ne kadar nadir ve pahalı olduğundan bahsedilir. Tam da anlatıldığı üzere Big Mike, forveti koruyan bir defans oyuncusu olarak kör noktaları kapatır ve sayıları kazandırarak Adler’in yaşam görevlerinden sosyal ilgiye sahip olur diyebiliriz.

Michael’i Tough ailesinin evine almasının ardından Michael hayatında ilk defa bir yatağa, odaya en önemlisi gerçek bir yuvaya kavuşur ve sosyalleşmeye başlar. Sullivan’ın kişilik tanımı doğrultusunda Michael’i inceleyecek olursak öncelikle kişilerarası ilişkilerine bakmalıyız. İçine kapanık, sosyal çevreden daima uzak kalmış olması, yetenekleri ve ilgisi doğrultusunda yönlendirilmemiş olması sağlıklı dinamikler oluşturamamasına neden olmuştur. Yine Mike’ın çocuk yaşta annesinden koparılmış olması, o yaşına kadar da annesi ile doğal ve yakın bir ilişki kuramamış olması (Horney – Sevgi ve Onay İçin Nevrotik İhtiyaç) kaygılı bir kişilik geliştirmesinde etkendir. Kaygıyı en aza indirmek için ise güvenlik işlemlerinden seçici dikkatsizliği aracı edinerek görmek ya da düşünmek istemediği kişileri/olayları geri plana atmaktadır. Michael’in diğerleriyle iletişim kurmasını ve paylaşım yapmasını sağlayan sintaksik düzeyinde sağlıklı bir gelişim olmadığı anlaşılmaktadır.

Michael’ın okulun futbol takımında yer almasıyla ve yeni ailesinden gördüğü sevgiyle hayata olan bağlılığı artar ancak akademik anlamda başarılı bir öğrenci değildir ve öğretmenleri onu okula kabulde zorlanmaktadır. Bir sürenin ardından bir öğretmenin sözlü sınav yapması ile aslında Michael’in tüm anlatılanları iyi derecede öğrendiği ancak yazarak ifade etme yetisinin zayıf olduğu anlaşılır. Bunun üzerine Michael’e ailesi tarafından özel hoca tutulur ve Michael’in başarı oranı artar, elbette spora olan yeteneği de had safhada görünür olur. Tüm bu süreçte Michael’in küçük erkek kardeşi SJ ile olan ilişkisine (yardımlaşmaları, takım çalışmaları, antrenmanlarda birlikte rol almaları) baktığımızda Horney’in 3 temel yaşam stratejisinden biri olan insanlara yönelerek uyumlu kişiliğe büründüğünün göstergesidir diyebiliriz.

Filmin ilerleyen sahnelerinde Tough ailesi bir Noel fotoğrafı çektirir, bu fotoğrafa Michael’i de davet edip içten bir şekilde gülümsemeleri filmin en samimi dakikalarından birini seyirciye izletmektedir. Bu ve bunun gibi sahneler ile üst tabakada bulunan tüm aileleri de herhangi bir ayrımcılık gözetmeksizin kurtarmaya, iyiliğe ve birliğe teşvik etmektedir. İşte bu mutlu ailenin bir ferdi olan Michael, okuma yazma bilmeden başladığı bu serüvende Ulusal Futbol Ligi’nin (LFC) en çok aranan oyuncularından biri olur ve kariyer basamaklarını annesinin, babasının ve kız kardeşi ile erkek kardeşinin daimi destekleriyle tırmanır. Filmin sonunda ise Michael Oher, Ole Miss’te dünya çapında bir oyuncu olur ve öğretmeni Sue’nun yardımı ile onur listesinde yer alır. En sonda ise bu hikâyenin gerçek fotoğrafları seyirciye sunulur ve mutlu son ile perdeye veda edilir.

Filmin ana karakterini son olarak psikanalitik kuram çerçevesinde değerlendirecek olursak Michael’in 18 yaşına kadar olan kimsesiz yaşantısında hatırlamak istemediği tüm anılarını bilinç dışına attığını ve bu sayede kişiliğinin biyolojik bölümü olan idin isteklerini bastırarak, kişiliğin toplumsal bölümü olan süperegonun sesine kulak vererek yaşadığını söyleyebiliriz. Yine Michael’in ara ara eskiyi hatırladığı (flashback) anlardaki yaşını düşündüğümüzde ise 6-12 yaş arasını kapsayan gizil (latent) döneme denk geldiğini görmekteyiz. Bu anlarda annesinden koparılıp polisler tarafından götürüldüğünü ve devlet tarafından sahiplenildiğini anlamaktayız. Bu da okulla bağının kopmasına ve yaşam enerjisini (libidinal enerjiyi) okula, cinsel enerjisini ise sosyal etkinliklere harcayamamasına neden olmuştur. Dolayısıyla bu dönemi başarılı atlatamamıştır ve yeni ailesi ile tanışana kadar aşağılık duygusunu yoğun bir şekilde yaşayan, güvensiz ve içe dönük bir birey olagelmiştir.

Filme ilişkin kişisel yorumum:

Bu muntazam ve onlarca ödüle sahip filmi tüm meslektaşlarıma, sinema âşıklarına, bir film önerisi arayanlara şiddetle tavsiye ediyorum. Yeni sayımızda görüşmek üzere, hoşça kalın!

MİNE TEKİN

                                                                                                                   Psikolojik Danışman