
Film Künyesi
Vizyon Tarihi: 6 Şubat 2010
Tür: Gerilim / Dram
Yapım : ABD
Süre: 117 dk
Imdb Puanı: 8.2
Oyuncular: Claire Danes, CatherineO’hara, Julia Ormond
Yönetmen: Mick Jackson
“Farklıyım ama eksik değilim!”
Mick Jackson yönetmenliğinde seyirciye sunulan Temple Grandin,hayvan bilim uzmanı ve aynı zamanda Colorado DevletÜniversitesi’nde profesör, yazar, otizm aktivisti ve hayvancılık sektöründe ve hayvan davranışları alanında danışmanlık yapan aynı adlı kişinin yaşamını beyaz perdeye aktaranbiyografik bir film olarak karşımıza çıkmaktadır.Sığır çiftliklerinde ve kesimhanelerdeki çiftlik hayvanlarına daha insani müdahale uygulamalarının yolunu açan dahiyane fikirler geliştiren otistik bir kadın olan Temple Grandin’in hayat öyküsünü heyecanlı ve merak dolu bir akış içerisinde izliyoruz.Ana karakterimizi canlandıran Claire Danes’in Temple Grandin’e olan fiziksel benzerliği de filmin gerçekçiliğini seyirciye geçirme noktasında oldukça başarılı bir seçimolmuştur.
-Yazı spoiler içermektedir.-
Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB), belirtileri daha çocukluk döneminden itibaren ortaya çıkan, etkileri ömür boyu devam eden, aynı zamanda kişilerin sosyal etkileşim ile iletişim kurma becerilerini olumsuz etkileyen, sınırlı ilgi ile tekrarlı davranışları olan nörogelişimsel bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Temple Grandin, 2 yaşında iken otizm tanısını almıştır. Hatta o yılki bilgiler dâhilinde doktoru bu durumun yetersiz anne ilgisinden kaynaklı bir çocukluk şizofrenisi olduğunu, çocuğun hemen bir akıl hastanesine yatırılması gerektiğini söylemiştir. Anne bu durumu kabullenmemiş, çocuğunun eve ve okula uyum sağlaması için daima çabalamış ve 4 yaşında iken Temple konuşmaya başlamıştır. Temple, ilkokul hayatını uyum gayretiyle bitirmesi, görseller aracılığıyla zihninde haritalandırma yapabilmesi, herkesten farklı düşünerek parçalara değil bütüne odaklı bir başarı sistemi içerisinde olmasıyla liseye kadar normal okullara devam edebilmiştir. Ancak lisede farklı davranışları ve korkuları sebebiyle akranları tarafından zorbalığa maruz kalıncavunmak isteyip bir arkadaşına kitabıyla vurmuştur. Sonrasında okuldan atılınca davranış problemi olan öğrencilerin kayıtlı olduğu bir yatılı okulda eğitim hayatına devam etmiştir. NASA’da da çalışmış olan lisedeki fen bilgisi öğretmeni Dr.Carlock, Grandin’in bilime olan ilgisini fark etmiş ve diğer öğrencilerdenfarkı olduğunu anlayarak onun hayatına yön veren kişi olmuştur.
Öyküsel terapinin görüşüne göre insan, yaşadığı dünyayı kendi bakış açısına göre oluşturduğu öykülerle anlamlandıran bir varlıktır. Modernist yaklaşımlarda ifade edildiği gibi insan, belli durumlarda belli sorunlar yaşayan ve bu sorunlarını belli yollarla çözümleyen bir varlık değildir; insanlar aynı durumlarda farklı problemler yaşayabilirler ve aynı problemleri farklı yollarla da çözebilirler.Temple, lise hayatının sona ermesinin ardından yaz tatilinde teyzesinin çiftliğine gitmiş ve orada besihane içerisinde sığırlarla yakın ilişki kurarak hayatının dönüm noktası olacak o yazı geçirmiştir. Filmin en önemli ve dikkat çekici sahnesi ise şöyledir: Temple’ın yaşam alanını değiştirmesinden kaynaklanan endişesi doruk noktada iken, kendisini sakinleştirmek amacıyla daha önce çiftlikte gördüğü, inekleri aşılamak için oluşturulan mekanizmaya kendisini kilitlemesi olmuştur. Filmin son sahnelerinde Temple’dan dinlerken öğreniyoruz ki; fiziksel temas onun sinir sistemini rahatsız ettiği için kaygılandığı anlarda birisinin ona sarılmasına ihtiyaç duymuş ve bu mekanizmanın içerisine girmiş, ilerleyen yıllarda da “hugbox (sarılma kutusu)” adını verdiği aletin mucidi olmuştur. Temple kendi bakış açısına göre kendi çözüm yolunu üreterek kendi öyküsünü anlamlandırmayı başarmıştır.
Fen bilimleri öğretmeni “HugsBox”’un onu niçin rahatlattığını anlaması için psikoloji okuması konusunda yönlendirmiş, sonrasında Temple Grandin Arizona State Üniverstesi’nde hayvan bilimi üzerine yüksek lisans ve University of Illinos at Urbana-Champaign’de ise doktora eğitimini tamamlamıştır.
Temple Grandin, iş hayatında besihanelerde ineklerin uygun alanlarda yaşamadıklarını ve uygun kesim yöntemleriyle işlenmediklerini savunmuştur. İneklerin dairesel hareketler çevresinde korkmadan hareket ettiklerini ve dikkatlerini dağıtan, parlak nesnelerin besihanelerde olmaması gerektiğini zihninde öngörerek projesini şekillendirmiştir. Temple Grandin, kadın olduğu için çiftlik sahipleri tarafından önemsenmemiş ve cinsiyet ayrımcılığına uğramıştır. Ancak o karşılaştığı her güç durumda zihninde “kapı” metaforu yaratmış ve bu metaforla analoji kurarak kendini rahatlatmaya ve olayların üzerinden ‘hayali bir kapının’ açılmasıyla geçip gideceğini düşünmüştür. ‘Kapı’ metaforuyla maruz kaldığı cinsiyet ayrımcılığına baş kaldırmış ve dünyada otizmli kadın bir bilim insanı olarak projesini hayata geçirmiştir. Çiftliklerdeki sığırların refahı için oluşturduğu projeler önemli bilim dergilerinde yayınlanmış, bu projesi çok yankı getirmiş ve ünlü çiftlik sahipleri Temple Grandin’in projesini besihanelerinde uygulamaya koymuşlardır.
Duygu Odaklı Terapi duygu şemaları aracılığıyla duygunun yaşantıyı nasıl organize ettiğini ve duygusal süreçlerin kişide nasıl işlediğini açıklar. Duygu şemaları yaşantıları düzenleyen içsel yapılar olarak görülür.Duygu şeması bileşenlerinden motivasyonel/davranışsal bileşenler;arzu, ihtiyaç, istek, niyet ya da harekete geçme eğilimleri ile temsil edilirler. Temple’ın besihanelerdeki sığırların yaşam koşullarını iyileştirmeye kendini adaması, sığırları kendi gözünden görebilmesi aracılığıyla onların yaşadığı korku, endişe, ürkme duygularını anlaması ve bu duyguların sebep olduğu süreçleri işleyerek harekete geçmesini sağlamıştır. En nihayetinde Temple, günümüzde 76 yaşında bir bilim insanı olarak otizmin savunuculuğuna devam etmekte, otizm hakkında kitaplar yazmakta, halen pek çok söyleşide başrol oynamaktadır.
Filme İlişkin İzlenimlerim
Temple Grandin, pek çok aileye ilham olabilecek türden bir kişi, bir film diyebilirim. Çalışmanın karşılığının elbet bir gün görülebileceğini seyirciye gösteren, içleri sıcacık yapan bir başarı öyküsü. Ülkemiz okullarında yer alan özel eğitim alt sınıflarında otizm tanısı konmuş pek çok öğrencimiz bulunmakta. Filmi izleyip bitirdiğimde bu gerçek hayat öyküsünün daha nicelerinin de kendi ülkemiz çocuklarında hayat bulmasını umut ettim, dilerim ki nice Temple Grandinler yaşıyordur bu topraklarda. Sevgiyle…
Mine Tekin Ergin
Psikolojik Danışman