
Kitap Künyesi
Yazar Adı: Javier Marias
Yayınevi: YKY
Basım Yeri ve Tarihi: İstanbul – 2020 (5. Basım)
Sayfa Sayısı: 282
Çağdaş İspanyol edebiyatının en önemli yazarlarından biri olarak kabul edilen Javier Marias; kitaplarında genellikle insan davranışı, kimlik, bellek, ahlâk ve aşk gibi temaları işlemektedir. Roman, öykü, deneme türünde pek çok kitabı yayımlanan Marías’ın eserleri elliye yakın dile çevrilmiştir.
Yazı spoiler içermektedir. ‘’
Romanın başkarakteri ve anlatıcısı olan María Dolz, yayınevinde çalışan ve her sabah gittiği kafenin teras katında gördüğü bir çiftin yaşamını uzaktan izlemekten keyif alan bir kadındır. Ancak bu ideal çiftin erkek üyesi Miguel Desvern’in trajik bir cinayete kurban gitmesi, eşi Luisa kadar María’nın da dünyasını değiştirir. Kendisini Miguel’in ölümünün ardından yaşanan olayların içinde bulan María, Miguel’in eşi Luisa ile Miguel’in arkadaşı Javier Díaz-Varela’nın yaşadığı sürece tanıklık eder. Başkarakterimiz önceleri bu hikâyeyi uzaktan gözlemlerken zamanla içine çekilmekte ve olayların beklenmedik boyutlarına şahit olmaktadır.
María’nın karakteri psikolojik açıdan değerlendirildiğinde içe dönüklük ve kaçınma eğilimleri ön plana çıkar. O, hayatı bir gözlemci olarak yaşamayı tercih eden, doğrudan duygusal bağ kurmaktan kaçınan bir bireydir. Miguel’in ölümünün ardından María, Javier Díaz-Varela ile yakınlaşmaya başlar. İkilinin arasında kurulan bu ilişki Javier tarafından fiziksel yakınlaşmanın önde olduğu, duygusal bağın ise yer almadığı bir ilişkidir. Javier ne Maria ile ne de başka bir kadınla ciddi bir romantik ilişki yaşamıştır. Karakterlerin arasındaki ilişki biçimleri, bu ilişkilerden elde dilen kazançlar ve kayıplar Sosyal Değişim Teorisine göre incelenebilir. Sosyal Değişim Teorisi’ne göre bireyler bir ilişkiye devam edip etmeyeceklerine, bu ilişkinin kendilerine ne kattığı ve kendilerinden ne götürdüğüne dair bir değerlendirme sonucunda karar verirler. İlişkinin sürdürülebilirliğini maksimum ödül minimum maliyet bakış açısı ile yorumlayan bu yaklaşıma göre Maria ve Javier’in ilişkisi oldukça dengesiz ve sürdürülmesi güç bir yapıya sahip olarak değerlendirilebilir.
Maria için ilişkinin ödülleri büyük ölçüde fiziksel yakınlık ve Javier’den aldığı kısa süreli ilgiyle sınırlıdır. Javier ile geçirdiği her buluşmada, fiziksel olarak yakınlık kurma arzusunu tatmin etmek ve duygusal olarak ilgi görmek Maria için ödüllerin başında gelmektedir. Ancak, bu ödüller oldukça yüzeysel ve geçicidir. Javier, ona duygusal bir yatırım yapmadığı için, Maria bu ilişkiden kalıcı bir duygusal tatmin alamaz. Her buluşmadan sonra, Javier’in onu tekrar arayıp aramayacağı konusunda belirsizlik yaşar ve bu belirsizlik, ilişkiye dair duygusal bir tatminsizlik yaratır. Bu da ona sürekli bir kaygı ve endişe hissi verir. Bu noktada, Maria’nın kendi isteklerini dile getirmemesi ve yalnızca Javier’in hareketlerine bağlı kalması, ilişkideki dengeyi bozan bir başka faktördür. Dolayısıyla, fiziksel yakınlık ve ilgi gibi ödüller kısa vadede tatmin sağlasa da, uzun vadede Maria için duygusal maliyetler doğurmaktadır.
Javier’in ilişkideki ödülleri ise büyük ölçüde fiziksel tatmin ve stratejik bir avantajdan ibarettir. Maria ile olan ilişki, ona fiziksel yakınlık ve cinsel tatmin sağlarken, Luisa’ya olan saplantılı aşkını gerçekleştirme yolunda bir geçiş dönemi olarak işlev görmektedir. Javier, Maria ile duygusal bir bağ kurmaktan kaçınır ve yalnızca fiziksel yönüyle ilişkiyi yönetir. Bu nedenle, Javier için de ilişkideki ödüller yüzeysel kalmaktadır.
Maria’nın, Javier’in en yakın arkadaşının ölümüne sebep olmuş olabileceğini öğrenmesi ve Javier’in bunun farkında olması ilişkideki ödül ve maaliyetleri tepetaklak eden bir gelişmedir. Her ikisi içinde yalnızca kısa vadeli ödüllere odaklı olan bu ilişki, birdenbire maaliyeti ödülden daha yüksek bir pozisyona geçmiştir. Javier’in Luisa’ya olan saplantılı ilgisi ve María’nın suçluluk duygusuyla karşılaşması, ilişkinin kırılgan yapısını daha da pekiştirerek, ilişkinin sona ermesine yol açmıştır. Bu bağlamda, sosyal değişim teorisinin önerdiği maksimum ödül ve minimum maliyet prensibi, María ve Javier’in ilişkisinde hiçbir zaman sağlanamamış ve sonunda ilişkilerin sürdürülebilirliği sorgulanır hale gelmiştir.
Kitaba İlişkin İzlenimlerim
Karasevdalılar, yazarın okuduğum ilk kitabıydı. İşlediği ölüm, yaşam, ilişkiler, kayıp süreçleri gibi konularda olay örgüsüne iliştirilmiş çok güzel düşüncelerin ve çıkarımların olduğunu düşünüyorum. Hem karakterler arasındaki ilişkilerin anlatımı hem de merak uyandıran olay akışı sürükleyici bir okuma serüveni sunuyor. Olay akışı ve arka plandaki hikâyeyi bir şekil-zemin ilişkisi içinde düşündüğümde arka planda yer alan hikâye -yani benim için zemin- çok daha fazla gündemimi meşgul etti. 5 dakika sonra her şeyin değişebileceğinin farkında olmanın aslında hayatı doyasıya yaşamak için en büyük motivasyon olduğunu düşündürdü bana. Okuyan kişinin kendi iç dünyasının yansıması olarak pek çok farklı konuyu görebileceği bir eser bırakmış Javier Marias. İlgisini çekenlere keyifli okumalar dilerim.
Zeynep ÜNAL
Uzman Psikolojik Danışman