Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

HAYATI YENİDEN KEŞFEDİN – Kitap İnceleme – Psikolektif + – Sayı – 25

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakikadır.

Kitap Künyesi
Yazar Adı: Janet S. Klosko, Jeffrey E. Young
Yayınevi: Psikonet Yayınları
Basım Yeri ve Tarihi: İstanbul, 2012
Sayfa Sayısı: 452

“Yazı spoiler içermektedir.”

“Hayatı Yeniden Keşfedin” kitabı, psikolojik danışma alanında öne çıkan Şema Terapi yaklaşımını temel alarak bireylerin yaşamlarında kökleşmiş olan olumsuz kalıpları tanımalarına ve değiştirmelerine yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Janet S. Klosko ve Jeffrey E. Young, kitapta okuyuculara, çocukluk döneminde şekillenen ve yetişkinlikte de devam eden yaşam tuzaklarını (şemaları) tanıma ve bu tuzaklardan kurtulma yollarını sunmaktadır.

Yazarlar, kitapta 11 temel yaşam tuzağını tanımlamaktadır. Bunlar arasında terk edilme, kusurluluk, bağımlılık, haklılık ve başarısızlık gibi şemalar yer almaktadır. Her bir şema, bireyin geçmişte yaşadığı olumsuz deneyimlerden kaynaklanır ve farkında olmadan yaşamını yönlendiren kalıplara dönüşmektedir. Kitap, okuyucunun bu şemaları tanımasını ve bunlarla başa çıkma stratejileri geliştirmesini hedeflemektedir.

Kitapta yer alan bir alıntı, bu süreçte bireyin içsel eleştirisini nasıl şekillendirdiğine dair önemli bir örnek sunmaktadır:

“Terapist: Niçin kendini bu kadar eleştiriyorsun?
Alex: Sanırım başkalarına fırsat vermeden kendim yapmak istiyorum bunu.”

Bu diyalog, bireyin kendini koruma mekanizması olarak geliştirdiği olumsuz öz-eleştiriyi ve bu davranışın kökenini keşfetme sürecini açıkça ortaya koymaktadır.

Şema Terapi’nin kurucularından Jeffrey E. Young’un katkılarıyla hazırlanan bu eser, bireylerin çocukluk döneminde ebeveynlerinden veya bakım verenlerinden aldıkları mesajların, onların yetişkinlik hayatında nasıl birer psikolojik tuzağa dönüştüğünü açık bir dille anlatmaktadır. Klosko ve Young, okuyucuya yalnızca teorik bilgiler sunmakla kalmaz; aynı zamanda günlük yaşamda uygulanabilecek pratik adımlar ve egzersizler de önermektedir. Bu açıdan kitap, psikoterapiye gitme imkânı olmayan bireyler için rehber niteliğindedir.

Kitapta ele alınan yaşam tuzakları, bireyin hem kişisel hem de ilişkisel yaşamında tekrar eden sorunların temelini açıklamaktadır. Örneğin, “Terk Edilme Şeması” bireyin sürekli kaybetme korkusu yaşamasına ve ilişkilerde bağımlı bir tutum sergilemesine neden olurken, “Yüksek Standartlar Şeması” bireyin mükemmeliyetçilikle kendini sürekli eleştirmesine yol açmaktadır. Kitapta bu şemaların nasıl geliştiği, hangi davranışlarla pekiştirildiği ve nasıl dönüştürülebileceği detaylı bir şekilde işlenmiştir. Bununla birlikte kitapta şu ifadeye yer verilmektedir:

“Duygular üretildiğinde, onları azaltmaya çalışırız. İlaç alırız, aşırı yeriz, aşırı temizleriz, ya da işkolik oluruz. Şemamızı tetikleyecek durumlara girmemeye çalışırız.”
Bu cümle, bireyin duygusal şemalarla başa çıkma yollarını ve bu sürecin sağlıksız yönlerini açıkça özetlemektedir. Psikolojik danışmanlık sürecinde, bireyin bu kaçınma davranışlarını fark etmesi ve duygularını sağlıklı yollarla işlemeyi öğrenmesi önemlidir.

Kitabın güçlü yönlerinden biri de okuyucuya sunduğu öz-farkındalık kazandırma sürecidir. Özellikle danışmanlık süreçlerinde, bireylerin geçmiş yaşantılarından kaynaklanan ve farkında olmadan sürdürülen davranış kalıplarını tanımlamak önemli bir adımdır. Klosko ve Young’un sunduğu bilgiler, danışanların kendi şemalarını keşfetmelerine yardımcı olurken, aynı zamanda bu şemaların nasıl değiştirilebileceğine dair somut yollar sunmaktadır.

Bu süreç, Erikson’un psikososyal gelişim kuramında belirttiği gibi bireyin kimlik gelişimine önemli katkılar sağlamaktadır. Özellikle kimlik vs. rol karmaşası (ergenlik dönemi) ve yakınlığa karşı yalıtılma (genç yetişkinlik dönemi) evrelerinde bireyin geçmişten gelen olumsuz inançlarını fark etmesi ve dönüştürmesi, sağlıklı bir kimlik oluşumuna zemin hazırlamaktadır. Örneğin, terk edilme veya kusurluluk şemasına sahip bireyler, kendilerini değersiz hissedebilir ve bu duygu, ilişkilerinde bağımlı ya da kaçınmacı tutumlar sergilemelerine neden olabilmektedir. Kitap, bu tür otomatik düşünceleri ve kök inançları belirleyerek, bireyin kendi kimlik algısını daha sağlam bir temele oturtmasına yardımcı olur. Ayrıca, Erikson’un kuramına göre sağlıklı bir kimlik gelişimi, bireyin kendini keşfetme, değerlerini belirleme ve yaşam yönelimi oluşturma süreçlerini içermektedir. Şema Terapi’nin sunduğu teknikler, bireyin geçmişin etkisinden kurtulup, bilinçli seçimler yaparak öz-kabul ve özgüven geliştirmesine olanak tanır. Böylece birey, başkalarının beklentileri doğrultusunda değil, kendi içsel değerleri ve ihtiyaçları doğrultusunda hareket etmeye başlayarak psikolojik dayanıklılığını artırabilir ve daha sağlıklı ilişkiler kurabilmektedir. Kitap, bireysel farkındalığın artmasının yanı sıra, sağlıklı ve doyurucu ilişkiler kurmanın da anahtarlarını sunmaktadır. Kitapta yer alan örnekler ve uygulamalar, okuyucunun kendi yaşamında farkındalık kazanmasını kolaylaştırmaktadır. Özellikle çocukluk dönemi yaşantılarının yetişkinlikteki etkilerine dair sunduğu açıklamalar, bireyin kendi geçmişine yeni bir gözle bakmasını sağlamaktadır.

Kitabın etkileyici yönlerinden biri, okuyucuya değişimin mümkün olduğu mesajını net bir şekilde vermesidir. İnsan, yıllarca farkında olmadan benimsediği düşünce ve davranış kalıplarını değiştiremeyeceğine inanabilir ancak Klosko ve Young’un yaklaşımı, bireylerin bu kökleşmiş inançları fark ederek dönüşüm sürecine adım atmalarını desteklemektedir. “Ben hep böyleydim” ya da “Bunu değiştiremem” gibi cümlelerin aslında öğrenilmiş kalıplar olduğu gerçeğiyle yüzleşmek, bireyin içsel gücünü keşfetmesine ve kendini yeniden inşa etmesine olanak tanımaktadır.

Yaşam tuzaklarının farkına varmak ve bunlardan kurtulmak, bireyin kendine olan güvenini artırır ve yaşam kalitesini yükseltir. Çünkü bu süreç, sadece düşünceleri değiştirmekle kalmaz, aynı zamanda kişinin kendi değerini tanımasını ve duygusal sınırlarını güçlendirmesini sağlamaktadır. Örneğin, başarısızlık şemasıyla büyüyen biri, hayat boyu kendini yetersiz hissedebilir ve yeni adımlar atmaktan kaçınabilir. Kitap, bu otomatik düşüncelerin kökenine inerek, bireyin kendi iç sesini sorgulamasına ve gerçek potansiyelini görmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca kitap hem bireysel hem de ilişkisel düzeyde sağlıklı sınırlar koymanın ve geçmişten gelen olumsuz kalıpları değiştirebilmenin yollarını sunarak, psikolojik dayanıklılığın artırılmasına katkı sağlamaktadır. Özellikle sınır koyamayan, hayır demekte zorlanan ya da başkalarının onayına bağımlı hisseden bireyler için bu yönüyle önemli bir rehber niteliği taşımaktadır. Kitap, bireyin sınırlarının neden zayıf olduğunu anlamasına yardımcı olurken aynı zamanda sınır koymanın suçluluk değil, öz-saygı meselesi olduğunu da vurgu yapıyor. Kendi ihtiyaçlarını fark eden ve bunları sağlıklı bir şekilde ifade edebilen bir birey hem kendisiyle hem de çevresiyle daha dengeli bir ilişki kurabilmektedir.

Kitaba İlişkin İzlenimlerim

Sonuç olarak, kitabın sunduğu dönüşüm süreci, bireyin kendini anlaması, içsel diyaloğunu gözden geçirmesi ve hayatına bilinçli yön vermesi açısından oldukça kıymetli bir perspektif sunuyor. Bize, değişimin sadece mümkün değil, aynı zamanda kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Çünkü insanın kendini anlaması ve geliştirmesi, yaşamın en doğal süreçlerinden biridir.

Nurbanu GÜNDOĞ

Uzman Psikolojik Danışman