Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

El Hoyo/Platform – Film İnceleme – Psikolektif + – Sayı – 7

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakikadır.

Vizyon Tarihi: 2019

Tür: Bilim Kurgu, Korku

Yapım: İspanya

Süre: 94 dakika

Imdb Puanı: 7.0

Oyuncular: Ivan Massagué, Zorion Eguileor, Emilio Buale

Yönetmen: Galder Gaztelu-Urrutia

Platform alışılmışın dışında, üst üste katlardan oluşan ve her katı iki kişinin paylaştığı bir hapishane. Her katın orta kısmında bulunan delikten platform adı verilen üzeri yiyeceklerle dolu bir masa geçiyor ve belirli bir süre kaldıktan sonra aşağı katlara doğru hareket ediyor. Yukarıda en şanslı kesimin olduğu bu sistem hiyerarşik bir düzeni andırsa da filmin ilerleyen dakikaları farklı bir bakış açısı kazandırıyor bizlere.

-Yazı Spoiler İçermektedir-

Delik denen  yapıya kendi isteğiyle gelen baş kahramanımız Goreng gözünü yaşlı bir adam olan Trimagasi ile birlikte açmakta. Platformda bulunan yemekler sırasıyla her katta durup belirli bir süre kaldıktan sonra da alt kata inmektedir. Bu 333 kat olan Delik’te katların çoğuna yemek kalmadığını görmekteyiz. Halbuki buraya girerken herkesin sevdiği yemek sorulmakta yani herkese yetecek kadar yemek aslında mevcut. İnsanların yemek yeme sahnelerinden ve saldırganlık dürtülerinden dolayı haz ilkesiyle hareket eden “id” gelmekte aklımıza. Hayatta kalma güdüsünün kişileri dönüştürdüğü hal ve tavırları ilerleyen dakikalarda daha net görmekteyiz. Belirlenen süreden sonra yiyecek barındırmanın yasak olduğu edimsel koşullanma yoluyla kişilere öğretilmiş. Sonrası için yiyecek saklayan kişinin hücresi aşırı derecede ısınmakta ya da soğumakta. Böylece ceza türlerinden birincil ceza ile davranışın öğretilmiş olduğunu görmekteyiz.

Geniş bir perspektiften baktığımızda Delik’in yaşam yolculuğunu temsil ettiğini düşünebiliriz. Goreng 48. katta uyandığında Trimagasi’nin davranışlarına anlam verememekte ve herkes yeteri kadar yerse her kata yemek kalacağına dair kişileri kibarca uyarmaktadır. Burası güvenli alanın simgesi. Güvenli alanlar riskten uzak, olumsuzluk barındırmayan aynı zamanda yerimizde saymamıza ve gelişme gösterilmediği için bizi gerileten –Delik’i düşündüğümüzde öldüren- bir alan. Ancak bir sabah uyanıp kendini 132. katta bulan Goreng güvenli alandan mücadele alanına girmektedir. Dostu bildiği Trimagasi ise onun vücudundan parçalarla beslenme hayali kurmaktadır. Hayatın bir düzlemde değil iniş ve çıkışlarla dolu olduğunu ve bunlar üzerinde her zaman kontrol sahibi olamadığımızı göstermekte yönetmen bizlere. Sorunsuz bir hayat yaşarken aniden kendimizi yaşam mücadelesinde bulabiliriz, işimizi ve yaşam standartlarımızı kaybedebiliriz. Bizi her durum için hazırlayan, becerilerimizi geliştiren ve gerçek öğrenmeyi yaratan şey budur. Öncesine göre olumsuz bir çevre ve durumda olsak da kontrol altına alabildiğimiz noktalara odaklandığımızda gelişim gösteririz. Burada en önemli nokta girmekte devreye; aynı dünyayı paylaştığımız diğer insanlar. Gerçek yaşamda olduğu gibi Delik’te de her ırk ve cinsiyetten insanlar bulunmakta. Delik’in eski görevlilerinden biri 16 yaş altı çocukların bulunmadığını –küçük bir kız çocuğunun olduğunu ilerleyen sahnelerde görmekteyiz- belirtmekte filmde. Herkesin çocuğunu belli bir yaşa kadar koruduğu ve sakındığı gibi Delik’in sert bir şekilde gösterilen gerçekliğinde de çocuklar koruma altında. Buna rağmen küçük bir kız çocuğunun tüm bu çekişmelerin ötesinde en alt katta saklandığını görmekteyiz. Bu da bize ne kadar sakınsak da özellikle savaş gibi durumlarda çocukların durumdan etkilendiğini göstermektedir.

Filmde sürekli yer değiştireceğini bildiği halde bir üst kata çıktığında alt kattakileri insanlık dışı bir şekilde ezen, üzerlerinde otorite kurmaya çalışan kişiler Philip Zimbardo tarafından gerçekleştirilen Stanford Hapishane Deneyi’ni getirmekte akıllara. Deney, gardiyan rolü verilen kişilerin kendilerini bu duruma hızlıca adapte edip mahkum rolündeki bireylere yoğun şiddet uygulamaları sonucunda planlanandan erken bitmiştir. Benzer durum Delik’te üst katlarda olan kişiler için de geçerli. Kendilerini alt kattakilerden daha üstün görmeleri sebebiyle acımasızca davranışlar sergilemektedirler. Düzeni değiştirmek ve eşitlikçi bir tutum için diğerlerini ikna etmeye çalışan Goreng, bir süre sonra benzer davranışı sergileyen birine boşuna çabaladığını söylemekte ve bizler de öğrenilmiş çaresizliğin bir örneğini görmekteyiz böylece.

-Filme İlişkin İzlenimlerim-

Her bir simgesinden farklı metaforlar çıkartılabilecek, üzerine çokça düşündürtecek bir film. Metafor açısından zengin olması oldukça iyi ancak sonunun iyi bağlanamadığını düşünmekteyim. Yine de başından sonuna kadar hem içerdiği mesajlar hem de bu mesajların bizlere yansıtılış şekli sebebiyle diken üstünde tutan bir film. Duygusunu bu kadar iyi yansıtan filmleri sıklıkla göremediğimiz için kesinlikle izlenilmesi gereken filmler sınıfına koyuyor ve keyifli seyirler diliyorum.

Ayşe Çokyavaş

Psikolojik Danışman