Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

MÜKEMMELE GİDEN YOLDA ÖFKE – Psikolektif Dergisi – Sayı – 3

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 2 Dakikadır.

         Artan teknolojiyle mekanikleşen insan hayatı adeta yarış halinde bir yaşam mücadelesi resmi ortaya çıkarmaktadır. Böyle bir ortamda insanlar rol ve sorumluluklarını yerine getirirken mükemmeli arzulayarak en iyi olmak veya en güzel sonucu elde etmek adına çabalamaktadır. Her birey parmak izi kadar kendine özgü bir karakterdeyken mükemmellik duygusu da kişilik özelliklerinin etkisiyle kişiden kişiye göre değişen bir faktördür. Mükemmele giden yolda şiddetli bir istekle çok enerji sarf eden bireylerin öfke duygusunu da barındıran davranışlar gösterdiği dikkat çekmektedir.

Mükemmeliyetçiliğin tanımına bakıldığında kişinin aşırı yüksek performans standartları oluşturması, kusursuzluk için mücadele etmesi ve kendi davranışlarını değerlendirirken aşırı eleştirel olması biçimindedir (Hewitt ve Flett, 2004; akt. Demirci ve ark, 2018). Yapılan farklı çalışmalarda da mükemmeliyetçiliğin üç boyutlu bir yapı olduğu sonucuna varılmıştır. Bunlar; kendine yönelik mükemmeliyetçilik, başkalarına yönelik mükemmeliyetçilik ve sosyal odaklı mükemmeliyetçiliktir. Kendine yönelik mükemmeliyetçi bireyler, herhangi bir başarısızlık durumunda sonuçtan kendilerini sorumlu tutar ve kendilerine fazlaca yükleme yaparlar. Bu başarısızlığın nedeninin kendilerinde ararlar. Bu bireyler kendi belirledikleri amaçlara ulaşmaya çalışırlar. Diğerlerine yönelik mükemmeliyetçi bireyler, başkaları adına kendi belirledikleri amaçlara başkalarının ulaşmalarını isterler. Diğerlerine yönelik mükemmeliyetçi bireyler, herhangi bir başarısızlık durumunda, yüklemlerini dışsal olarak yaparlar. Bir başka deyişle başarısızlığın nedenlerini başkalarında ararlar. Sosyal olarak mükemmeliyetçi bireyler, başkalarının belirlediği amaçlara ulaşmaya çalışırlar. Amaçlara ulaşamadıklarına başarısızlık nedenlerini kendilerine yüklerler (Eryılmaz ve Kara, 2016). 

Mükemmeliyetçi bireylerde görülmesi mümkün duygulardan biri olarak kabul edilen öfke duygusu; genellikle otonom sinir sisteminin aktivasyonuyla veya uyanıklığıyla birlikte yoğunluğa göre değişebilen duygusal bir durumdur (Spielberger ve ark, 1991; akt. Demirci ve ark, 2018). Öfke, basit bir “sinirlilik” ve “kızgınlık” halinden, yoğun “hiddet” durumuna kadar değişen dereceli, gerçek veya varsayılan bir engellenme ve tehdit sonucu ortaya çıkan bir duygu olarak tanımlanmaktadır. Öfke duygusunun temelinde; kişisel mükemmeliyetçilik, kişinin kendisini ispatlama, çevre tarafından onaylanma isteği ve başkalarının gözündeki kişilik değerinin düşmemesi gerektiği gibi bir düşünce biçimine rastlanabilir. Bu düşüncelere bağlı olarak bireyin, “ben en iyisini yapmalıyım” gibi bir düşünceye sahip olması, onun engellenmesine yol açacağından öfke duygusunun yaşanmasına ortam hazırlanmaktadır (Hogg ve Deffenbacher, 1986; akt. Büyükbayraktar, 2011). Özellikle de “her zaman” ve “asla” kelimelerine eşlik eden “mecburum” ve şart kelimelerini yaygın olarak içeren mükemmeliyetçi beklentilerin öfkeye yol açtığı gözlemlenmektedir. Çocukluğundan itibaren böylesi bir mantık çerçevesinde yetiştirilen mükemmeliyetçi anne babalara sahip çocukların öfke duygusunu yaşama olasılıkları da daha fazladır (Antony ve Swinson, 1998; akt. Sapmaz, 2006). Mükemmeliyetçilik ve öfke arasındaki ilişkinin incelendiği çalışmalarda sosyal olarak dayatılan mükemmeliyetçiliği yoğun yaşayan bireylerde ise ilk başarısızlıktan hemen sonra kaygı, depresyon ve öfkenin arttığı, ayrıca tekrarlanan başarısızlıkta da öfke şiddetinin oldukça arttığı bulunmuştur (Eryılmaz ve Kara, 2016). İncelenen araştırmalarda mükemmeliyetçilik ve öfke arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunduğu görülmüştür (Büyükbayraktar, 2011; Demirci ve ark, 2018). 

Öfke duygusunun hem bireysel hem de toplumsal açıdan olumsuz sonuçları düşünüldüğünde bireylerin mükemmele ulaşma arzuları daha dikkatli yönetilmeli, duygusal farkındalık çalışmalarıyla desteklenmelidir. Mükemmeliyetçilik takıntısıyla öfke davranışları gözlemlenen bireyler de öfke kontrolü konusunda bilgilendirici ve destekleyici psiko-eğitim programlarından yararlanılabilir. Şiddetli mükemmellik arzusuyla gelen şiddetli öfke duygusu noktasında profesyonel yardım alınması gerekmektedir.

Hülya Orhan

Psikolojik Danışman