Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

Kültüre Duyarlı Psikolojik Danışma – Psikolektif Dergisi – Sayı – 10

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakikadır.

Psikolojik danışma hizmeti, genel hatlarıyla bireyin güçlü ve sınırlı yönlerini fark etmesine yardımcı olma, onun kendini tanıma yolculuğunda desteklenmesini sağlama, karşılaştığı güçlüklerle başa çıkabilme ve yeni durumlara uyum sağlama kapasitesini arttırma noktasında sunulmaktadır. Psikolojik danışma hizmeti sunulurken zaman zaman bireyin doğduğu yer, yetiştiği ortam ve sahip olduğu kültürel özellikler yeterince önemsenmeyebilmektedir. Batı dünyasının felsefesini daha çok yansıtan psikolojik danışma kuramları/yaklaşımları ise zaman zaman bireyin anlaşılması, desteklenmesi noktasında yetersiz kalabilmektedir. Kültüre duyarlı psikolojik danışma ile bireyin ihmal edildiği düşünülen ‘kültürel’ yönü ile çalışma, kültürel yönünü dikkate alma amaçlanmaktadır. Bu yazıda kültürün tanımı, kültürün psikolojik danışma bağlamında ele alınması, kültüre duyarlı psikolojik danışma çerçevesinde dikkat edilmesi gerekenlere yer verilecektir.

Kültür, bir topluluğun yaşamını anlamlandırmasına katkı sağlayan, ilgili topluluğa yaşam biçimi yollarını sunan karmaşık bir inanç, değer ve kavram kümesi olarak tanımlanmaktadır (Fay, 2001; Akt., Kağnıcı, 2020). Dil, inanç sistemi, değerler, yönetim biçimi, kıyafetler, iletişim kurma biçimi, coğrafya kültürü oluşturan, kültürü etkileyen ögeler arasında sayılabilir. Bireyin kim olduğu, davranış, düşünce biçimi de kültürden etkilenmektedir (Kağıtçıbaşı, 2000). Günümüzde  kültürü tek bir kavramla açıklamak mümkün görünmemektedir, kültür çok boyutlu özellikler bütünü olarak ırk, etnik yapı, dil, cinsel yönelim, inanç, cinsiyet, yaş, engelli olma, sosyal sınıf, eğitim gibi ögelerle çok kültürlü ele alınabilmektedir (APA, 2002, Akt., Kağnıcı, 2020). Kültürel farklılıkları zenginlik olarak gören, farklılıkların kabul edilmesi, toplumda yer bulması esasına dayalı ele alınabilen çok kültürlülüğün psikolojik danışma sürecinde nasıl ele alındığı önem arz etmektedir (Kağnıcı, 2020). Batı değerleri bağlamında hazırlanan psikolojik danışma yaklaşımlarında, bireye odaklanma esaslı olup bireyi etkileyen aile, çevre ve gruplar kimi zaman göz ardı edilmektedir. Bireyin özerk davranışları sergilememesi durumunda bağımlı, sorumluluk bilincinde olmayan etiketlerine maruz kalması söz konusu olabilmektedir. Batı değerleri çerçevesinde oluşturulan yaklaşımlarda duyguların, düşüncelerin sözel yolla rahat bir şekilde ifade edilmesi önemsenmektedir, oysa duyguların, düşüncelerin açığa vurulmasının desteklenmediği toplumlarda bireyin kendini baskı altında hissetmesi, yetersizlik hissini deneyimlemesi muhtemel olabilmektedir. Bir başka önemsenmesi gereken değer olarak açıklık görülebilir. Danışanların kendilerini açmaları başarılı ve verimli psikolojik danışma sürecinin mutlak koşulu olarak görülse de danışanın kendini açmasının desteklenmediği kültürlerde kişinin savunucu role bürünmesi söz konusu olabilmektedir. Bu bağlamda ele alınabilecek son iki kavram olan içgörü ve sorumluluk danışma sürecinde etkisini şöyle hissettirebilmektedir: danışanın davranışlarının nedenlerine ilişkin anlayış kazanması batı değerleri çerçevesinde geliştirilen psikolojik danışma yaklaşımlarında önemli görülebilirken, birçok doğu toplumunda sorunlar üzerine düşünmek önerilmemektedir. Batı değerleri kavramında geliştirilen psikolojik danışma yaklaşımlarında önemi vurgulanan kavramlardan biri de sorumluluktur. Sorumluluğun birey tarafından alınması sorunların çözümünde önemli görülmektedir; oysa birçok doğu kültüründe sorunların kaynağı çoğu zaman bireyin dışındadır. Bireyin sorumluluk almasının beklenmesinin, karşılaştığı sorunların çözümüne yardımcı olmayabileceği gibi sistemden kaynaklı yaşadığı mağduriyetlerin devam etmesine de neden olabilmektedir.

Çok kültürlü psikolojik danışma yaklaşımının varsayımları kısaca şöyle açıklanabilir:

Kuramları iyi-kötü, doğru-yanlış olarak yorumlamak yerine her yaklaşımın farklı dünya görüşlerini yansıttığı esasına dayanır.

Hem psikolojik danışmanın hem danışanın kimliklerinin; birey, aile ve kültürel ortam gibi farklı bağlamlar çerçevesinde şekillendiği kabul edilmektedir.

Danışanın yaşam deneyimleri ile kültürel değerlerine uygun amaçlar ve yöntemlerin kullanılması gerekmektedir.

Psikolojik danışmanların şu üç yeterliliğe sahip olmaları ve işe koşmaları beklenmektedir:

Kendi kabullerinin, değerlerinin ve önyargılarının bilincinde olmaları,

Danışanın dünya görüşünü anlamaya çalışmaları,

Danışanın kültürel özelliklerine uygun müdahalenin planlanması, uygulanması.

(Sue, 2003; Akt., Erkan, 2020).   

Kültüre duyarlı psikolojik danışmada, açıklama, özetleme ve cesaretlendirme becerileri önemli görülmektedir. Açıklama becerisi ile konunun amacına uygun bir şekilde, danışanın kültürüne ait sözcüklerle durumun ifade edilmesi kast edilirken, psikolojik danışmanın özetleme yaparken, danışanın kullandığı ögeleri dikkate alması, bu doğrultuda konuşulan konuların kısaca açıklanması sağlanır, cesaretlendirme becerisi ile ise danışma sürecinin kesintiye uğramadan, baş sallama, hmm, karşı tarafa devam etmesini işaret eden el hareketi ya da anahtar sözcüklerin tekrarı gibi sözel ve sözel olmayan içerikleri kapsamaktadır. Cesaretlendirme becerisi kullanılırken bunun sık yapılmamasına özen gösterilmelidir. Danışma sürecinde önemli görülen bir diğer beceri soru sormadır. Soru sorma becerisinin kültüre duyarlı bir şekilde yorumlanması ise şöyle açıklanabilir:

Özerkliğin değerli görüldüğü toplumlarda başlangıç düzeyinde ‘‘bugünkü danışma oturumumuzda size nasıl yardımcı olabilirim’’ sorusu sorulabilirken; hiyerarşi ve sosyal sınıf ayrımının olduğu toplumlarda ise ‘‘bugünkü danışma oturumumuzda ne konuşmamızı istersiniz’’ şeklinde sorulabilmektedir (Büyükşahin-Çevik, 2014).

Kısaca, kültüre duyarlı psikolojik danışmanın sadece danışanın kültürel özelliklerini göz önünde bulundurmak, buna göre danışma hizmeti sunmak açısından önemli olmadığı; aynı zamanda psikolojik danışmanın kendi değerlerinin, önyargılarının, doğru kabul ettiği, anlam yüklediği yönlerinin bilincinde olup buna göre danışma sürecinde bulunması açısından da değerli olduğu söylenebilir. Psikolojik danışmanların, yakından ilgilenme becerisinin yanında saygı, empati gibi terapötik koşulları danışma oturumlarında işe koşmaları beklenmekle birlikte; bireye ve kültürüne duyarlı olunduğu takdirde danışanın danışma hizmetinden daha fazla yararlanması söz konusu olabilir.

Mücahit Akkaya

Psikolojik Danışman / Doktora Öğrencisi

Dr. Psikolojik Danışman Mücahit Akkaya

Psikolojik Danışman ve bilim doktoru. Psikolektif’in kurucusu, PDR alanında lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamladı. MEB’de okul psikolojik danışmanı olarak çalışıyor. Kabul ve Kararlılık Terapisi, BDT ve Motivasyonel Görüşme, Sporda Psikolojik Performans Danışmanlığı eğitimlerini aldı. 2025’ten itibaren Diyarbakır’daki Aris Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nde danışan görmekte.