Duygu Dünyasına Bir Yolculuk : Duygusal Zeka

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 2 Dakikadır.

 ‘’Duygular insan yaşamını her yönden önemli ölçüde etkileyebilecek güce sahiptir.’’

Duygusal zekâ gelişimi bireyin; başkalarının duygularını anlama ve doğru tepkiler oluşturma, sosyal ilişkilerinde doyum sağlama, olumsuz duygu durumlarıyla başa çıkabilme, sahip olunan potansiyeli üst düzeyde ortaya çıkarma gibi kazanımlar elde etmesiyle doğrudan ilişkilidir (Büyükbiçer, 2019).

Goleman tarafından öğrenilebilir ve geliştirilebilir bir zekâ olarak vurgulanan duygusal zekânın geliştirilebilmesi açısından çocuğun yetiştiği ortamın ve aldığı eğitimin önemi büyüktür. Erken çocukluk dönemi duygusal zekâ gelişimi için kritik bir dönemdir ve bu dönemde öncelikle olarak ailede verilen duygusal dersler, çocuğun tüm yaşamını etkileyecek ve şekil verecektir (Büyükbiçer, 2019).

Duygusal zekâ becerileri kişinin kendi duygularını tanıması ve ifade etmesi, kendisinin ve  başkalarının duygularını anlaması, duygularını yönetmesi ve empati kurması gibi duygusal  zekâ yetilerinden meydana gelmektedir (Büyükbiçer, 2019).

Duyguları ifade etme, anlama, yönetebilme becerilerini geliştiren ebeveynler çocuklarının duygusal zekâlarını nasıl geliştirebilecekleri konusunda bilgi sahibi olarak duygusal bilgi birikimlerini çocuklarına aktarabilirler. Erken çocukluk döneminde önemli sosyal ve bilişsel yetenekler açığa çıkarak gelişim gösterirler. Çocukların hayatlarının ilk yıllarından itibaren yaşadıkları duygusal deneyimler ve bu deneyimlere gösterilen uygulamalar sosyal duygusal gelişimlerinin temelini oluşturmaktadır. Çocuklar bu temeller sayesinde duygu durumları hakkında farkındalık geliştirir, daha karmaşık durumlara hazırlık yaparlar (Büyükbiçer, 2019).

Ailelerin çocuklarının duygularına göstermiş oldukları sosyalleşme tepkileri çocukların duygusal gelişimleri için zemin hazırlamaktadır. Çocuklar doğdukları günden itibaren; duyguların ifadesi, duygu durumu yaratacak deneyimler, başkalarının olumlu veya olumsuz duygularına verilecek olası tepkiler hakkında ebeveynlerinden çok şey öğrenmekte ve bu öğrendiklerini kendi yaşam deneyimlerinde kullanmaktadır (Büyükbiçer, 2019).

Ebeveyn ile çocuk arasındaki duygusal ilişkiyi merkeze alan duygu sosyalleştirme kavramı iki temel tekniğe dayanmaktadır:

  • Model Alma: Yaşamın ilk yıllarında verilen ebeveyn tepkileri bebeklerin duygusal yeterlilik geliştirmesinde merkezi bir rol oynamaktadır. Ebeveyn ifadeleri ve tepkileri çocuk tarafından taklit edilerek çocukların duygusal ifadelerini doğrudan etkileyebilir. Ebeveynlerin kendi olumsuz duygularına karşı verdikleri tepkiler ile çocukların kızdığında veya sinirlendiğinde verdikleri tepkiler arasında ilişki bulunmuştur. Doğrudan etkinin yanında ebeveynlerin duygu ifadesi, çocukların sosyal ve duygusal yeterliliğini etkileyen bir arabulucu rolünde olabilir (Eisenberg vd., 1999; Akt., Büyükbiçer, 2019). Örneğin; olumlu duygularını sıklıkla ifade eden anneler, çocukların ifade gücünü doğrudan destekleyebilir. Geliştirilen ifade gücü ise çocuğun sosyal davranışlarını etkiler, sağlıklı akran ilişkileri kurma konusunda çocuğa destek sağlar.

 

  • Ebeveyn – Çocuk Duygu Tartışmaları: Ebeveynlerin kendi duyguları hakkındaki açıklamaları ve çocuklarıyla başkalarının duygusal göstergelerini anlayıp duyarlı olmaları adına yaptıkları duygu konuşmaları, çocukların deneyimlerinde kendi duygu bilgilerini kullanmaları adına bir kaynaktır (Garner vd., 2008; Akt., Büyükbiçer, 2019). Duyguları tartışmak çocukların kendi duygu durumlarını ifade ederek onlar hakkında yorumlamalar yapmalarını sağlar. Ebeveyn ile birlikte yapılan bu duygu değerlendirmeleri, duyguların neden ve sonuçları hakkında yapılan açıklamalar çocukların duygusal bilgi birikimi oluşturmasına yardımcı olur (Büyükbiçer, 2019).

 

Yapılan duygu konuşmalarıyla çocuk, duygular hakkında daha geniş sözlü iletişime geçer ve genel sözel becerilerden bağımsız olarak duyguları tanıma konusunda başarılı olur. Duygu dili becerisi; çocuklara daha sağlıklı bir sosyal iletişim çevresi sağlarken, kendi duygu deneyimlerini yorumlamayı ve empati becerilerini geliştirmeye fırsat tanır (Büyükbiçer, 2019).

Kaynakça

 

  1. Büyükbiçer, E. (2019) Okul öncesi dönem çocukların duygusal zekâ düzeyleri ile annelerinin duygu sosyalleştirme davranışları arasındaki ilişkinin incelenmesi (Yayımlanmamış Doktora Tezi). Gazi Üniversitesi, Ankara.

Büşra YILMAZ

PSİKOLOJİK DANIŞMAN