Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

GÖZ ARDI EDİLEN BİR ALAN: REHABİLİTASYON PSİKOLOJİK DANIŞMANLIĞI – Psikolektif’ten – Sayı – 3

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakikadır.

Psikolojik danışmanlığın alt uzmanlık dallarından biri olan rehabilitasyon psikolojik danışmanlığı; yetersizliği bulunan bireylere psikososyal destek ve hizmet sunmakta (Chan ve ark, 2015; Akt. Kaya ve Sarı, 2018); güçlü yanlarını ve sınırlılıklarını belirleyerek bireyi her yönden anlamaya, desteklemeye çalışmakta; toplumsal uyumunu ve bağımsız yaşam becerilerini artırmaya çabalamaktadır (Duru ve ark, 2020). Fakat yapılan birçok çalışmada (Batık, 2018; Kıran ve Dengiz, 2019; Sargın ve Hamurcu, 2010; Sönmez ve Koçyiğit-Özyiğit, 2020; Sönmez, Koçyiğit ve Selimoğlu, 2020; Yüksel ve ark., 2012;) psikolojik danışmanlar ve psikolojik danışman adaylarının rehabilitasyon hizmetleri sunma, yetersizliği bulunan bireyler ve onların aileleri ile çalışma noktasında geri planda durdukları sonucuna ulaşılmıştır. Örneğin Alver, Bozgeyikli ve Işıklar’ın (2011) araştırmasında psikolojik danışman adaylarının tamamına yakını, özel eğitim kurumlarında veya rehabilitasyonun herhangi bir alanında çalışmak istemediklerini, çünkü kendilerini yetersiz gördüklerini ifade etmişlerdir.


Psikolojik danışmanlar, çalıştıkları eğitim kurumlarında yetersizliği bulunan bireylerle sıkça karşı karşıya kalmaktadır. Özel eğitim kapsamında kaynaştırma-bütünleştirme uygulamalarından kariyer planlamaya, aile desteğinden konsültasyona uzanan geniş sorumluluklar yelpazesinde, eğitim kurumlarında çalışan psikolojik danışmanların elbette ki rehabilitasyona ilişkin yetkinliklerinin olması beklenmektedir. En temel haliyle genel eğitim okullarında çalışan psikolojik danışmanların; özel gereksinime sahip öğrencinin fark edilmesi, gözlenmesi, gelişimsel takibi, yönlendirme ve izleme çalışmaları, okula uyumu, davranış problemleriyle başa çıkma, bireyselleştirilmiş veya zenginleştirilmiş eğitim programı hazırlama, ilgili birimlerin doğal üyesi olma, veli ve okul çalışanlarına özel eğitim konusunda müşavirlik yapma, aile eğitimleri, rehberlik hizmetleri sunma vb. yükümlülükleri mevcuttur. Ayrıca RAM’larda çalışan psikolojik danışmanlardan eğitsel değerlendirme ve tanılama sürecinde hizmet sunmaları beklenmektedir. Fakat rehabilitasyon psikolojik danışmanlığı, hepsinin çok daha ötesinde bir alandır.


Yetersizliğe veya yetersizliği bulunan çocuğa sahip olma durumu, bireyin kendisi ve çevresi ile olan etkileşimini olumsuz etkileyebilmektedir. Örneğin Bilgin ve Kartal’ın (2002) işitme yetersizliği olan ve olmayan ilkokul öğrencileriyle yaptığı çalışmada, işitme yetersizliği olan öğrencilerin benlik algısının işitme yetersizliği olmayan öğrencilere göre daha düşük olduğu saptanmıştır. Alan deneyimlerinde; fiziksel yetersizlik, görme yetersizliği, özgül öğrenme güçlüğü, dil konuşma bozukluğu ve hafif düzey zihin yetersizliği olan öğrencilerin sosyal-duygusal, kişisel ve akademik birçok konuda farkındalık düzeylerinin ve becerilerinin az olduğu gözlenmiştir. Ayrıca yetersizliği olan bireylerin işgücüne katılımı noktasında da ülkemizde aksaklıklar mevcuttur. Öte yandan ebeveynlerin, yetersizliğe sahip çocuklarının olacağını öğrendiklerinde başlayan sürecin, “kayıp ve yas” evreleriyle yakından ilişkili ve paralel seyrettiği bilinmektedir. Yetersizliği olan bireylerin yanında, gelişim alanlarının her biri akranlarından anlamlı düzeyde ve pozitif yönde farklı olan üstün yetenekli çocuklar ile onların ebeveynleri ise anlaşılamama hissi, sosyal kabul gibi noktalarda zorluklarla karşı karşıyadır.


Rehabilitasyon psikolojik danışmanlarının tüm bu bireysel ve çevresel faktörleri bir bütün olarak ele alması, desteklemesi; bireysel destek sunarken grubun iyileştirici gücünden faydalanması kıymetli olacaktır. Örneğin Bacıoğlu ve Pehlivan’ın (2019) fiziksel yetersizliği olan kadınlarla yürüttüğü grupla psikolojik danışma sürecinin sonunda kadınlar, iyilik hallerinin, empatik düşünme yetenekleri ile iletişim becerilerinin arttığını ifade etmiştir. Peki, psikolojik danışman olarak en sık karşılaşılan yetersizlik gruplarıyla başka neler yapabiliriz?

Özgül öğrenme güçlüğüne sahip bireylerin çalışma belleğinde sınırlılıklar olduğu ve zekâ puanlarının normal aralıkta olduğu bilinmektedir. Kısa süreli ve uzun süreli bellek, öğrenme stilleri, özyeterlik, benlik saygısı, sosyal beceri, iletişim becerileri, problem ve çatışma çözme, kendini yönetme stratejileri, öz farkındalık, öz düzenleme, üstbilişsel beceriler, tükenmişlik, duygusal zekâ, kariyer yolculuğu ve sosyal destek sistemlerine erişebilme noktalarında desteklenmeleri mühim olabilir. Zihin yetersizliği ve otizm spektrum bozukluğu tanılı bireylerle ise ağırlıklı olarak iletişim ve toplumsal-sosyal yaşam becerileri ile duygusal zekâ çalışılabilir.


Hepsinin yanında, bireye uyarlanmış kariyer psikolojik danışmanlığı hizmetleri, mesleki rehabilitasyon çalışmaları ile bireylerin kendilerine ve yetersizliklerine uygun iş kollarında yer almaları önemlidir. Herkes için olduğu gibi onlar için de iş ve meslek, bağımsız yaşamın ve topluma katılımın önkoşuludur. Bu kapsamda özel eğitim meslek liseleri, iş okulları ve iş eğitim merkezleri, özellikle orta-ağır gruptaki özel gereksinimli bireylere beceri kazandırma yönünde yapılacak en iyi yönlendirme olabilir. İşe yerleştirmenin yanında izleme, değerlendirme, işyeri uyarlamaları ve yardımcı teknolojilerin sağlanması gibi faktörler devreye sokulabilir. Kurumun tüm çalışanlarına ve yöneticilere, uyum ve farkındalık temelli eğitimler düzenlenebilir.


Dezavantajlı bireylerin aileleri de tüm süreçten en az onlar kadar etkilenmektedir, yıpranmaktadır. Aileyle temelde gelecek kaygısı, endişe, boşanma arabuluculuğu, problem ve çatışma çözme, baş etme, psikolojik sağlamlık odaklı ilerlenebilir. Eşlerin kendilerini ve birbirlerini suçlama eğiliminde olduğu, kabullenemedikleri o uzun zaman diliminde tüm aile fertlerini kapsayacak eğitimler yapılması, sosyal destek sistemlerinin arttırılması, yeni yaşam döneminde kabullenme ve uyum sağlama temelinde ilerlenmesi yerinde olacaktır. Ayrıca aile katılımı özel eğitimin en kritik yapıtaşlarındandır. Dolayısıyla her ferdin kazanılması, aile desteğinin varlığı tüm hizmetlerin etkililiğini artıracak kilit noktadır.

Gizem Tok

Psikolojik Danışman & Özel Eğitim Öğretmeni