Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

Kaçıyorum Öyleyse Yokum – Psikolektif’ten – Sayı – 11

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakikadır.

İnsan yaşam içerisindeki zorluklarla farklı şekillerde baş etmeye çalışır. Kimileri canını yakan zorluğa teslim olurken kimileri ise onunla tam zıttı zıttına savaşmaya çalışır. Kimileri ise acısını yok sayar. Acı yok sayıldığında gerçekten yok olmuş olur mu yoksa orada duran bir gerçeğin yalnızca üstü mü örtülmeye çalışılmaktadır? Bu sanki şu soru ile benzeşmektedir: Uzak bir ormanda bir ağaç devrilirse ve çevrede hiç kimse yoksa ağaç devrilirken ses çıkar mı?

Bu noktada düşüncem hiç kimse duymasa, hiçbir canlı bu ana tanıklık etmese bile o ağaç devrilmiştir ve devrilme sesi çıkmıştır. Hiç kimsenin bu ana şahitlik etmemesinin ağacın devrilmesi ve devrilme sonucu çıkacak sesin gerçek olduğunu, var olduğunu değiştirmez. Sorunlarıyla yüzleşmekten kaçınan birey için de durum aslında benzer olabilmektedir. İnsan, canının yanmaması için var olan bir gerçeği yok sayma çabasıyla kendisinin görmemeye çalışmasının yanı sıra çevresinin de görmemesi için çaba sarf edebilmektedir. Bu durumda tıpkı ağacın devrilmesine ve çıkan sese kimsenin şahit olmaması gibi bireyin içerisindeki acının çıkardığı sese de kimse şahit olmayabilir. Hatta devrilen ağaç kendi devrilişine şahitken birey kendi acısına şahit olmayabilir.

Yani kaçmak, gerçekten olanı yok saymayı başarabilir mi? Bu sorunun cevabı pekâlâ kısa vadede ‘evet’ olabilir. Peki ya uzun vadede? İnsan canı yandığında bu acıyı yok saymak için çabalayabilir veya canının yanacağını önceden tahmin ederek (bu gerçekçi bir tahmin olmasa bile) canının yanmaması için önlemler alabilir. Örneğin bir arkadaş ortamına kabul edilmeyeceğini düşündüğünden davet edildiği bir buluşmaya hiç gitmeyebilir veya bir ilişkiye başladığında zaten önünde sonunda biteceğini düşünerek hiç ilişkiye başlamayabilir. Bir işte ise sonunda beklediği sonucu alamayacağını düşündüğünden o işe hiç başlamayabilir, başlamayı erteleyebilir. Birey canını yakan bir olay veya durum ile karşılaştığında bunu hissetmemek için kendini orada o durumun içinde değilmiş gibi hissetmeye çalışabilir veya telefon, bilgisayar oyunları, fiziksel bir açlık hissi olmamasına rağmen yemek yeme, gerekli olmayan harcamalar yapma gibi aktivitelerle kendini oyalayabilir. Yani aslında avutabilir. Fakat sorunla yüzleşmemek nereye kadar?


Uzun vadede tekrar eden sorunlarla yüzleşmemek, kaçınmak sorunlar karşısında anlamlı bir çözüm bulmayı zorlaştıran bir hale getirebilir. Bu noktada sorundan kaçmak kısa vadede bir rahatlama hissi verse de uzun vadede değişmeyen örüntülerin doğmasına neden olabilir. Böyle bir durumda kısa vadenin rahatlığı uzun vadedeki dezavantajların önüne geçebilir. Bununla birlikte birey gerçekten istenilen, ihtiyaç duyulan ve aslında olması hayal edilen benliğinden uzaklaşabilir. Fakat bireyin aslında kendisinde görmek istediği benliği uzun vadedeki dezavantajlarda saklıdır. Örneğin birey aslında insanlarla iyi bir iletişim kurmak istiyordur fakat insanlardan kaçındığında kısa vadede rahatlama hissi yaşasa da uzun vadede bu iletişimin kurulması sağlanamayacaktır. Bu da bireyin asıl olmak istediği benliğinden kendini alıkoyacak önemli bir dezavantaj olacaktır.

Birey yaşamının önceki dönemlerinde kaçınmasını pekiştirecek öğrenmeler yaşamış bu nedenle yeni denemelerinin başarısız olacağını düşünebilir. Fakat bu geçmiş deneyimlere dair düşünceler gerçekten anlamlı, gerçekçi ve objektif midir? Objektif açıdan bakıldığında önceki deneyimlerin olumsuzluğunun gerçekliği ve daha etkili nasıl yeni deneyimler sağlanabilir üzerinde durulabilir. Bununla birlikte duygusal olarak da kaçınmamaya hazır olmak önemlidir. Bu noktada bireyin duygularını ele alması önemlidir. Bunun için kaçındığı ve kaçınmak istemediği yanları arasında konuşma yapabilir ve böylece kaçınmamaya dair cesaretlenebilir. Kaçınmamak için atacağı adımları, bunu nasıl yapabileceğini ve kendi destek kaynaklarını kendine hatırlatacağı bir not hazırlayabilir. İhtiyacı olduğunda bu nottan faydalanabilir. Aynı zamanda kendinde görmek istediği davranışı rol play yaparak deneyebilir. Böylece kendisini sorunlar karşısında kaçma değil sorunları kendi perspektifinden etkili bir açıdan alma değişimine anlamlı bir şekilde hazırlayabilir.


Kaçmanın karşısında durmak zor bir değişim denemesidir. Fakat gerçekleşmesi mümkündür. Bu süreçte sabırla denemek ve buna inanmak, zaman içerisinde değişimi sağlayacak şekilde davranmak önemlidir. İnsan olmak istediği, kendinde görmek istediği özelliklerden uzaklaşınca hayatı yaşadım diyebilmekten uzaklaşabilir. İnsan hayatta kaçtığında varlığını hissedemeyebilir. Hareket ederek var olur. Hareket etmek de bireyin yaşam doyumunu arttırabilir. Aynı zamanda sorunlarıyla kaçınmadan başa çıkabildiğini gören birey daha özgüvenli ve kendinden emin hissedebilir. James Baldwin’in dediği gibi “Yüzleşilen her şey değiştirelemez ama yüzleşilmezse hiçbir şey değiştirilemez.

Ş. Can ÖZÜAK

Psikolojik Danışman