Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

PRIDE & PREJUDICE – Film İnceleme – Psikolektif + – Sayı – 26

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakikadır.

Film Künyesi

Vizyon Tarihi: 2005

Tür: Dram

Yapım : Birleşik Krallık (İngiltere)

Süre:  127 dk

Imdb Puanı: 7.8

Oyuncular: Keira Knightley, Matthew Macfadyen, Donald Sutherland

Yönetmen: Joe Wright

“Beni, bedenim ve ruhumla büyüledin ve seni seviyorum… Seni seviyorum… Seni seviyorum.”

– Mr. Darcy

Jane Austen’ın aynı adlı romanından beyaz perdeye uyarlanan “Aşk ve Gurur”, bireyin toplumsal roller, aile yapısı ve sınıf temelli önyargılarla mücadelesini psikolojik bir derinlikle ele alan bir dönem filmidir. Eser, başkarakterler Elizabeth Bennet ve Fitzwilliam Darcy’nin karşıt kişilik yapıları ve çalkantılı aşk hayatları üzerinden ilerlemektedir. Özellikle karakterlerin ilk izlenimlere dayalı yargılarından duygusal olgunlaşmaya doğru evrilmeleri, bireyin içsel farkındalık geliştirme sürecini yansıtmaktadır.

Filmi ve filmin merkezindeki karakterleri Transaksiyonel Analiz kuramı ışığında karakter analizi yaparak ve TA’nın temel kavramlarına dayanarak inceleyeceğim.

-Yazı, spoiler içermektedir.-

Transaksiyonel Analiz (TA), Eric Berne tarafından geliştirilmiştir ve bireylerin iletişimde kullandıkları üç ego durumu çerçevesinde insan ilişkilerini analiz etmektedir. Ebeveyn Benlik (Parent Ego State), toplumdan, otorite figürlerinden alınan tutumlar, kurallardır. Yetişkin Benlik (Adult Ego State), gerçekçi ve mantıklı, “şimdi ve burada” karar veren yanımızdır. Çocuk Benlik (Child Ego State) ise duygularımız, içgüdülerimiz, çocukluktan gelen tepkilerimizdir.

TA çerçevesinde karakter analizi yapacak olursak; Elizabeth Bennet için yetişkin ve özgür çocuk dengesinde olduğunu söylemek mümkündür. Elizabeth, genellikle yetişkin benlik içinde hareket etmektedir. İnsanları gözlemleyen, analiz eden ve kendi fikirlerini oluşturan bir karakterdir ancak özgür çocuk benlik özellikleri de baskındır. Mizahi yaklaşımı, danslara olan ilgisi,zaman zaman Darcy’e karşı olan inatçılığı ve duygusal tepkileri bu yanını göstermektedir. Mr. Darcy hakkında ilk izlenimlerine sıkı sıkıya tutunması, çocuk benlikten gelen doğal bir savunma ve gurur tepkisidir.

Mr. Darcy için ise ebeveyn benliği ve bastırılmış çocuk benliği bir arada taşıdığını söylemek mümkündür. Darcy, başlarda katı ve mesafeli bir tutum içindedir. Bu, eleştirel ebeveyn benliğin etkisidir. Toplum sınıflarına sıkı sıkıya bağlıdır ancak Elizabeth ile etkileşimleri arttıkça, bastırılmış olan çocuk benlik tarafı yüzeye çıkmakta ve onu sevmeye başladığında içtenliğini, utangaçlığını ve kırılganlığını seyirciye yansıtmaktadır. Filmin sonlarına doğru ise yetişkin benlik baskınlaşmakta ve geçmiş yargılarını gözden geçirmektedir. Elizabeth’e karşı daha dengeli ve açık sözlü bir yaklaşım geliştirmiştir.

Mr. ve Mrs. Bennet karakterleri ise TA dinamiğinde zıtlığın temsilcisi olarak rol almaktadırlar. Mrs. Bennet, çoğunlukla çocuk benlik içinde tepkiler vermektedir. Şöyle ki; duygusal, kaygılı ve dramatiktir. Aynı zamanda kritik ebeveyn olarak sürekli kızlarına evlilik baskısı yapmaktadır. Mr. Bennet ise daha çok gölge yetişkin gibidir. Durumu gözlemlemekte ama pek müdahale etmemektedir, zaman zaman alaycı yaklaşımıyla uyumlu çocuk benlik rolü sergilemektedir.

Lydia Bennet ise beş kız kardeşin en küçüğüdür ve özgür çocuk benlik rolü sergilemektedir. Dürtüsel, sorumsuz ve dikkat çekmeye çalışmaktadır. Elizabeth’in eski sevgilisi Wickham ile kaçışı, duygularını kontrol edememesi ve başına buyrukluğu çocuk benliğin dengesizliğini göstermektedir.

Karakterler arası transaksiyonlara bakacak olursak ise; Elizabeth-Darcy ilişkisinde en başta çapraz transaksiyon görülmektedir. Elizabeth, özgür çocuk benlikten konuşurken Darcy ona ebeveyn benlikten yanıt vermektedir. Bu durum ikili arasında çatışma yaratmakta ancak filmin son sahnelerinde ikisi de yetişkin benliğe geçmekte ve sağlıklı bir ilişki başlamaktadır. Mrs. Bennet ve kızları arasında da devamlı olarak kritik ebeveyne karşı uyumlu çocuk transaksiyonları kurulmaktadır. Yani anne otorite kurmakta ve itaat beklemektedir.

Son olarak ise filmin açılış ve kapanış sahnelerini değerlendirelim. Bay Bingley’in gelişi ile film başlamakta, sosyal roller aktif hale gelmektedir. Netherfield malikanesinin kiralandığı haberi yayılınca Mrs. Bennet, kızlarını evlendirmek için aday çıktığından dolayı büyük heyecan duymuştur. Mrs. Bennet, kritik ebeveyn benlik rolüyle: “Mutlaka tanışmalısınız, evlenmelisiniz!” derken, Mr. Bennet ise sarkastik uyumlu çocuk ve gölge yetişkin rolüyle: “Biraz abartmıyor musun?” vb. cümleler ile eşine tepki vermektedir. Kızların büyük çoğunluğu bu sahnede uyumlu çocuk benlik içinde davranmakta ve annenin beklentilerini karşılamaya çalışmaktadır. Ana karakter Elizabeth ise annesinin heyecanına rağmen gözlemci bir yetişkin benlik duruşundadır.

Filmin kapanış sahnesinde ise diğer ana karakter Mr. Darcy yeniden Elizabeth’e evlilik teklif etmektedir. Bu kez hem Elizabeth hem Darcy daha olgun ve açık bir noktadadır. Darcy, artık tamamen yetişkin benlikten iletişim kurmakta: “Geçmişteki davranışlarımda kibir vardı ama seni seviyorum ve saygı duyuyorum.” Demektedir. Elizabeth, daha önce yaşadığı duyguları değerlendirerek ve gerçeklik payını göz önüne alarak yetişkin benlik içinde cevap vermekte ve teklifi kabul etmektedir. Bu sahnede gerçekleşen transaksiyonlar artık tamamlayıcı ve uyumludur. İki taraf da kendini ve karşısındakini anlamış, içsel dönüşümünü tamamlamıştır.

Filme İlişkin Kişisel İzlenimlerim

Aşk ve Gurur (Pride & Prejudice), sadece bir aşk hikâyesi değil; insanın kendini tanıma, ön yargılarını fark etme ve değişme cesaretini gösterme yolculuğudur diyebiliriz. Göz alıcı doğa görüntüleri, sade ama derinlikli diyaloglar ve dönemin sosyal kodlarını irdeleyen atmosferiyle, kesinlikle izleyiciyi hem duygusal hem düşünsel olarak içine çeken bir film olmuş. Karakterlerin birbirine yaklaşması, aslında kendilerine yaklaşmaları olarak göze çarpıyor. Bu anlamda film, aşkın iki kişi arasında geçen bir süreçten çok, bireyin kendi içsel çatışmalarıyla yüzleşmesini anlatmakta diye düşünüyorum. Gururun ve önyargının arkasına saklanmış duygular, zamanla yerini anlayış ve aşka bırakarak mutlu bir finali seyirciye izletiyor. Herkese keyifli seyirler diliyorum.

                                                                                              Mine Tekin Ergin

                                                                                              Psikolojik Danışman