Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

REKABETİN DOĞASINDAKİ CANAVAR: ÖTEKİLEŞTİRME – Psikolektif Dergisi – Sayı – 8

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakikadır.

“Gerçek bir eğitim sana rekabet etmeyi öğretmeyecek; yardımlaşmayı öğretecek. Savaşmanı ve birinci gelmeni öğretmeyecek. Sana kendini kimseyle kıyaslamadan yaratıcı olmayı, sevgi dolu olmayı, saadet içinde olmayı öğretecek (Osho, 2018).”                                                                    İnsanlık varlığını sürdürdüğü ilk günden bu yana değişmektedir. Değişimler genel anlamda fiziksel, duygusal, ruhsal ve zihinsel şeklinde kendini göstermektedir. Bu değişimlerin gerçekleşmesinde kültürel özellikler ve zamanın getiri ve gereklilikleri önemli ölçüde etkili olmaktadır. Bu olası durumlar ise bireylerde değişimi kaçınılmaz kılmaktadır. Değişimlerin başında ise bireylerin ilkel insani özelliklerinin, yeni karmaşıklaşan yapı ile birlikte modern insani bir çizgiye gelmesi ve bunun içeriğinde rekabeti barındırıyor olması oluşturmaktadır. 

Peki, nedir modern insan?

Modern insan üzerine ortak bir tanım yapmak çok güçtür. Çünkü bu konuyu birden fazla alan kendi bakış açılarından ele almaktadır. Bu noktada modern insan üzerine bir tanım yapmak güçleşmektedir. Tüm alanların bakış açılarına bakıldığı zaman, şöyle bir ortak tanım yapılabilir. Modern insan, zamanla hız kazanan, bilimsel gelişmeler ile şekillenen, ülkeler arası ekonomik rekabetin gittikçe artan bir zeminde şekillenmesi ile devam eden ve bireyin sosyal çevresinde duygu, düşünce ve davranışlarında şartlara göre uyum sağlaması ile oluşan yapının içindeki birey olarak ifade edilebilir. Bu genel tanım içerisine bakıldığı zaman bireyin zaman içerisindeki hızlı ilerlemesi, ulusallıktan öte uluslararası bir rekabetin baş göstermesi ve sosyal çevrede farklılaşan değişim durumlarını görmek mümkündür.

Modern insan tanımından yola çıkıldığı zaman 21 yy. ile birlikte ötekileştirme olgusu önem kazanmaktadır. Bireylerde toplum yapısının karmaşıklığı, küresel rekabet ve farklılaşan sosyal çevre ile birlikte öteki olarak dışarıda bırakılmak sıklıkla mümkün olmaktadır. 

Peki, bu noktada öteki ve ötekileştirme kavramları nedir?

İnsanlık tarihi ile eş değer bir geçmişe sahip olan ve modern zamanlarla dönüşüp yeni boyutlar kazanan ötekilik, biz ve onlar ayrımı ekseninde varlık gösteren önemli bir sosyolojik gerçekliği temsil eder. Çok boyutlu yapısıyla insan yaşamındaki her alanın içinde varlık gösterebilen önemli temel dinamiklerden olan bu kavram, her çağda yeniden üretilerek insan hayatının her yönüne dokunmayı başarmıştır (Kocadağ, 2019). Son zamanlarda sosyal bilim disiplinlerinde sıkça kullanılan öteki, aslında sözcük anlamı itibariyle “ben” ve “biz”den farklı olanı ve “ben” ve “biz”in dışında kalanı ifade etmek için kullanılır.

“Bizim gibi değilsin ve olamazsın, biz de seni kendimizden biri olarak görmeyeceğiz” düşüncesinin hâkim olduğu ötekileştirme sürecinde, modern insan kendisinden farklı bakış açılarını elimine etme yoluna gitmektedir. Bu noktada geçmişin geleneksel yapısından farklı olarak daha fazla bireyselleşme ve bireysel güç odağı haline gelme mümkün olabilmektedir. Bu bir yanda da kendinden daha alt düzeydeki veya aynı düzeydeki kişiler ile rekabet halinde bulunan bireyleri elimine etme şeklinde gidebilmektedir. Bu noktada bireyin kendisini destekleyen ve onunla aynı modern insan yapısını gösteren bireylerle birlikte olmakta iken kendisinden farklı düşünce yapılarına sahip bireyleri öteki ilan etme şeklinde tezahür edebilmektedir.

Ötekileştirmede bireylerin karşı taraf hakkında sahip oldukları ön yargıların büyük etkisi vardır. Önyargının hedefi olan kişilerin, herhangi bir haklı dayanak olmaksızın, mensubu oldukları grup nedeniyle, kimi peşin hükümleri ve olumsuz yönde yargılanmaları söz konusudur (Bezirgan Arar, 2009: 12). Bu noktada modern insana bakıldığı zaman küreselleşen insani olgular ve rekabet ötekileştirme sürecini oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Bu durumu şu şekilde örneklendirmek mümkündür. Uluslararası bir araştırma projesi biriminde yer almaktasınız bu birimde yer alan diğer temsilciler ile ilişkileriniz araştırma projesinin sürecini yürütmeniz açısından önem göstermektedir. Ancak kültürel duyarlılıklar ve farklı düşünce yapıları gruplaşmalara ve ardından öteki ekseninde ayrılmalara neden olabilmektedir. Bunun da temelinde modern insanın içerisinde barındırdığı özellikler (rekabet, hırs, yaşam mücadelesi, karmaşık sosyal çevre örüntüsü vb.) sebep olabilmektedir.

Ulusal yapı içerisinde rekabet ve farklı düşünce yapıları ötekileştirmeye neden olabilmektedir. Örneğin bir kurumsal şirket bünyesinde personel olarak çalışmaktasınız. Şirket politikaları içerisinde maaşların bir kısmını belirlenen ücretiniz üzerinde almaktasınız. Geriye kalan kısmını ise prim usulü üzerinde almaktasınız. Bununla beraber kurumunuz çalışan performanslarının takiplerinin üzerinde detaylı incelemelerde bulunmakta ve değerlendirme sonucunda bazı kişiler ile yollar ayrılabilmektedir. Bu nokta rekabet ortamı kaçınılmaz olarak yaşanabilmektedir. Modern insan özelliği içerisinde yer alan bu rekabet ortamı doğası gereği içerisinde öteki olgusunu da taşımaktadır. Bu noktada elimine etme süreçleri ile bireyler öteki durumuna gelebilmektedir. Bu da beraberinde modern insan özellikleri ile ötekileştirme arasında kaçınılmaz olarak bir bağ oluşmasına sebep olmaktadır.

“Benim dünyam rahat ve konforlu bir dünya değil. Savaşçı, düşmanca, rekabetçi bir dünya. Erkeklerin her zaman daha zengin, kadınların her zaman daha güzel olması gerekiyor. Birlikte aynı yatağa giriyorlar, ama aslında birbirlerinden tiksiniyorlar (Grange, 2016 )”.                                                                                                              

                                                                                                              Ferhat Yıldız   

Psikolojik Danışman