Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

İLİŞKİ Mİ İSTİSMAR MI? – Psikolektif Dergisi – Sayı – 2

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 2 Dakikadır.

İstismar derken genelde çocuklara yapıldığı algılanıyor fakat yetişkinler de birbirlerine istismar uygulayabilir. Hatta bu durum ilişkilerde çok fazla olabiliyor. Ele aldığımız konu romantik ilişkiler olunca işin içine duygular da karışıyor elbet. Lakin bu yoğun yaşanan duygular o dönemde bizim bir ilişki mi yoksa çok da normal olmayan bir durum mu yaşadığımızı anlamamıza engel olabilir. Sağlıklı dediğimiz bir ilişkide kişiler birbirlerine, tercihlerine, duygu ve düşüncelerine saygı gösterirler. Karşısındaki kişinin bir birey olduğunu unutmazlar ve buna göre beklentileri oluşur. Bu çiftlerin durumu tıpkı bir balon ve taşın durumu gibidir. Biri sert ise diğeri daha yumuşak olur. Evet, çatışmalar elbette olacak lakin birbirlerine değdikleri vakit kendi özelliklerini kaybetmeyecekler. Yani ne balon patlayacak ne de taş yontulacak kırılacak. Burada anlatmaya çalıştığımız şey, aslında ne olursa olsun ne yaşanırsa yaşansın kişisel bütünlüğe zarar vermeden sorunları çözmek ve birlikteliği korumak gerektiğidir. 

Sağlıksız ilişki olarak tanımlanan ilişkilerde ise kişiler birbirlerinin duygularına önem vermeme, azarlama, bağırma, şiddet, cinsel birlikteliğe zorlama gibi davranış ve durumlar yaşarlar. Bu ilişkiler de tıpkı 2 taşı birbirine vurmak gibidir. İkisi de zarar görür ve kendi özelliklerini kaybederler. Kişilerin bunun normal olmadığını anlamaları mümkün olmayabilir ya da bu durumu geç fark edebilirler. Bu durum kişinin çocukluk döneminde anne ve babasına bağlanma tarzı ile ilgilidir. Güvensiz bağlanan çocuklarda ileriki yaşantılarında birlikte oldukları kişi ile de aynı sorunları yaşama ihtimali çok yüksektir. Annesine karşı ikircikli dediğimiz bağlanma tarzı oluşan bir çocuk annesine ne yakın olabilir ne de uzak kalabilir. Bir bakıma dengesiz bir hal alır. Bu da duygularında git-gel yaşamasına sebep olur. Haliyle çevresine ve nihayetinde duygusal ilişkisine de yansır bu durum. Hazan ve Shaver (1987), kaçınan bağlanma tarzına sahip bireylerin, romantik ilişkilerinde eşlerine az güven duyduklarını, ilişkileri hakkında olumsuz beklenti içerisinde olduklarını, yakınlık kurmaktan kaçındıklarını ve böylece istismar davranışları sergilediklerini bulmuşlardır (Akt. Kılınçer ve Dost,2014). Tice’e (1991) göre düşük benlik saygısına sahip olan kişiler, yakın ilişkilerinde iddiasız olan, kendilerini ifade etmekte güçlük çeken ve geri çekilme eğiliminde olan kişilerdir. Bu özellikleri çoğu zaman eşlerinin istediği gibi davranmalarına neden olur. Bu durum ise yaşanan ilişkide istismar davranışlarının ortaya çıkması açısından büyük bir risk oluşturur (Akt. Kılınçer ve Dost, 2014). Maalesef çoğu kişi bu durumun farkında olmaz. Uzmanlar özellikle üniversitelerin psikolojik danışma bölümlerine kişilerin duygusal ilişkilerinde yaşadıkları sorunlardan dolayı yardım istediklerini belirtiyorlar. Bu da yaşanan ilişkinin sağlıksız olduğunu ya da bir istismar vakasının olup olmadığını ancak uzmanlar ile görüşünce anlayabildiklerini gösteriyor. Sadece romantik ilişkilerdeki bu durum bile psikolojik danışmanlığın, yardımın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Bu durumlar sadece ülkemizde değil evrensel bir durumdur. Bunun farkındalığını arttırmak ve daha sağlıklı ilişkiler için çift terapileri, eğitim programları daha da önem kazanmaktadır.

Emine Gümüş

Psikolojik Danışman