
Günümüzün en büyük ve en kapsamlı sosyalleşme aracı şüphesiz ki sosyal medya. Artık insanlar bireysel bir şekilde sosyalleşiyorlar. Önceden sosyalleşmek için kişiler birbirleri ile görüşüp ortak faaliyetlerde bulunurlardı, şimdi ise yaşamımızın temel bir parçası olmaya yüz tutmuş sosyal medya üzerinden farklı yerlerde olsalar da mesajlar, yorumlar ve çeşitli görseller ile bu iletişim ve etkileşimi sağlıyorlar. Bu etkileşim ve iletişim sayesinde günümüzün birçok romantik ilişkisinin artık sosyal medyada başladığını görmekteyiz. Bireylerin birbirlerini takip etmesinin ardından fotoğraf vb. gönderilerine yaptıkları beğeni ve yorumların mesajlaşmalara dönüşmesi ile başlayan bu bağlamdaki ilişki sürecine sosyal medyanın olumlu yanları olduğu kadar olumsuzluk yarattığı durumlar da bulunmaktadır. Nişantaşı Psikiyatri Merkezi’nden Psikiyatrist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney sosyal medyanın romantik ilişkileri başlatma konusundaki olumluluğunu şu şekilde dile getiriyor:
Birçok yüz yüze ilişki kurma sorunu yaşayan insan, sosyal medya kanalıyla ilişki kurma şansı buluyor. Bununla birlikte ülkenin başka bir köşesindeki hatta dünyanın başka bir yerindeki birisiyle tanışıp ilişki geliştirme olasılığı olabiliyor. Ayrıca aynı şehirde, aynı semtte hatta aynı binada yaşayan ya da çalışan insanlar bu şekilde birbirlerine ilgilerini belli etme olanağı buluyor. Aynı sosyal ortamda bulunmayan insanlar bu mecra sayesinde tanışıp aynı ortamı paylaşabiliyor. Günümüzde sosyal medya aracılığı ile kurulan ilişkilerin bir kısmının evlilikle sonuçlandığını görüyoruz.
Çekingen, iletişim kurmada sıkıntı yaşayan bireyler için sosyal medya ilişkiyi başlatmak adına iyi bir yol olmasının yanı sıra bazı olumsuz yanları da var. Bu bireylerin kendi sosyal çevrelerindeki bağlanma stillerindeki problemler, sanal sosyalleşmeden ziyade gerçek sosyalleşmeyi gerçekleştirememek, gerçek sosyal çevrelerinde göremedikleri birtakım ilgi ve değeri sosyal medyadaki alınan beğeni ve yorumlardan beklemek bu olumsuzluklardan bazıları… Sosyal medya onlar adına bembeyaz bir kağıt ve kendilerini görmek istedikleri şekilde buraya resmediyorlar. Ardından gelen arkadaşlık istekleri ile başlayan sürecin sonunda kurulan aşkların sonu da bazen hüsrana uğrayabiliyor. Çünkü birey oraya hissetmek, olmak istediği profili veriyor ve ona aşık olan kadın/erkek de o kişiye değil, o kişinin yansıttığı profile aşık oluyor, aslında resmedilen kişinin hissettirdiklerini sevmiş oluyor. Gerçek kişi ile bu sanal profildeki kişinin bazı davranış ve tutumları örtüşmeyince ilişki de zedelenmeye ve yıpranmaya başlıyor tabii.
Gelelim bir başka duruma,
Bir aşk hikayesi…
Öyle siyah-beyaz değil, tamamen renkli.
Anlatamadıkları bir ben’i
Dile getirmişler başta gizleyerek kendilerini.
Daha sonra kız ve erkek görmüş sosyal medyada birbirini.
Tanışmışlar ve çok da sevmişler birbirlerini.
Sonuna ne olmuş peki?
Görüşmeye ve ciddi aşka dönen bu ilişkide kız ve erkek kendilerini birbirlerine şeffaflık ile aktarabilse de zamanla kız erkeğe, erkek de kıza sosyal medyayı veya sosyal medyada paylaşım yapmayı yasaklamış. Baştan hoşlarına giden bu kıskanılma, sahiplenilme duyguları yerini zamanla kıskançlıkların artması ile yavaş yavaş flört şiddetine bırakmış. Sosyal medyanın romantik ilişkileri başlatmadaki etkisi olumlu olsa da zamanla bireylere psikolojik olarak zarar vermekte ve daha da kötüsü aldatılmalara ve bazı evliliklerde boşanmalara da yol açtığı tehlikeli yanları bulunmaktadır.
Kadın/Erkek bireyler önce kendilerini iyi tanımalı, ne istediğini ve gerçekten kim olduğunu anladıktan sonra bir romantik ilişkiden ne beklediklerinin, karşı cinste neyi görmek istediklerinin ya da istemediklerinin kararına varabileceklerdir. Böyle olduğu zaman sosyal medya bir amaç olmaktan çıkıp aşk ilişkisine yelken açan bir araç olduktan sonra sağlıklı ilişkilere rotamızı çevirebiliriz.
Miray Gizerler
Psikolojik Danışman