
Oyun deyince aklımıza ilk ne geliyor? Sanırım içinde bulunduğumuz duygu ve durumlara göre pek çok yanıt bulunabilir bu soruya. Çocukluk, eğlence, rekabet, bilgisayar, heyecan, dostluklar… Ve daha nicesi… Hayatımızın her döneminde bir şekilde bizimle olan bir kavram oyun. Çocukluk çağında zamanımızın çoğunu verdiğimiz, büyüdükçe yerini arkadaşlarla geçirilen hoş zamanlara bırakan, bazen bizi çocukluğumuza götüren, bizi hala heyecanlandıran bir eylem hali aynı zamanda. Belki de hayatın ta kendisi!
Hayata geldiğimiz ilk andan itibaren oyunlar yaşamı anlama ve yaşamla ilgili pratik edinme sürecinde öncelikli öğrenme alanımızı oluştururlar. Günlük hayattaki rolleri, geliştirmemiz gereken sosyal ve fiziksel becerileri oyunlar sayesinde anlamaya çalışır ve öğreniriz. Başka bir yönüyle ise oyun çocuğun edindiği deneyimleri ve içindeki duyguları dışarıya yansıttığı özel bir alandır. Bugün hala çocuk çalışmalarında oyun temelli öğrenme ve oyun terapileri oldukça önemli bir yer tutmaktadır.
Yetişkinlikte daha çok boş zaman etkinliği ya da hobi olarak oyunun hayatımızda yer bulduğunu görürüz. Ancak bu haliyle bile oyun sosyalleşmemizde, iyi oluşumuzu sağlamada, arkadaşlık ilişkilerimizi güçlendirmede bizim için önemli bir alan yaratmaktadır. Bir anlamıyla da günlük hayatın pratiklerinden uzaklaşmak için bir kaçamak olarak yer bulabilir hayatımızda.
Oyuna daha felsefik bir yerden bakacak olursak kendimizi; “tüm eylemlerimizin içinde birer oyun alanı bulabilir miyiz, kurduğumuz ilişkilerde büründüğümüz roller bir tür oyuncu kimliğini yansıtır mı, ciddiyetin tam zıttında duran oyun aslında tüm ciddi meselelerin içerisinde stratejileri ile yer almaz mı?” gibi sorular sorarken bulabiliriz.
Buradan yola çıktığımızda, hangi perspektiften bakarsak bakalım oyunun yaşam serüveninde mutlaka bir yere sahip olduğunu söylemek mümkün gözüküyor. Biz de bu sayımızda sizleri oyunun başka başka yönleriyle buluşturmak istedik. Oyun ile yaşam diyalektiğinden romantik ilişkilerimizdeki oyun yansımalarına, oyun temelli öğrenmeden oyun terapisine, oyuncak seçimlerinden dijital alan ve oyun ilişkisine uzanan başlıklarımızla oyun temalı 22. sayımız sizlerle! Keyifli okumalar dileriz.
Merve Yüksek
Psikolojik Danışman