
Tiyatro Oyunu Künyesi
Yazan: Yiğit Sertdemir
Yöneten: İbrahim Gürsoy
Oyuncular: Adnan Akyüz, Gülşah Canbakal
Oyunun Süresi – Perde Sayısı: 70 dakika, tek perde
Yer: Denizli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Sahnesi
Sezon: 2018-2019
Oyun bir çağrı merkezinin gece vardiyasında, bir kadın ve bir erkek müşteri temsilcisi arasında geçer. Bu çağrı merkezi bir hatırlatma servisine aittir. Müşteriler kendilerine verilen cihazları ve şifreleri kullanarak hatırlamak istedikleri her şeyi sisteme kaydederler, zamanı gelince de otomatik olarak uyarılırlar. Çağdaş insan öyle unutkan ve belleksiz hale gelmiştir ki, bu servisi sadece doktor randevuları, özel günler vb. şeyleri hatırlamak için değil, tuttuğu takımı hatta oy vereceği partiyi bile unutmamak için kullanmaktadır.
‘‘Yazı Spoiler İçermektedir.’’
Çağrı merkezinde müşterilere hizmet veren kişilerin duygularını, düşüncelerini, iletişim sürecinde yaşadıkları güçleri hiç düşündünüz mü? Onların gözüyle olayları algılayıp yorumladınız mı? Bu sorulara cevabınız ‘hayır’ ise, bu oyun tam da size göre. Çağrı merkezinde 7/24 müşterilerine nitelikli hizmet sunmaya çalışan çalışanların ruh halini yansıtan 444 adlı oyunda, birbirinden farklı iki kişi merkezde yer almaktadır. Bir yandan titiz, yaptığı işi en iyi şekilde yerine getirmek için ‘esnekliğe’ yer vermeyi aklının ucundan bile geçirmeyen erkek müşteri temsilcisi, öte yandan rahat ve kendinden emir tavırları ile dikkat çeken, yaptığı işte kıdemli olan kadın müşteri temsilcisi ve susmak bilmeyen telefonlar. Hatırlatma servisinde çalışan müşteri temsilcilerinin ruh hali ise onları çalışmaya iten nedenlere, işte geçen süreye bağlı olarak değişmektedir. Çağrı merkezinin kuralları ise müşteri temsilcilerini yorabilmektedir. Söz gelimi, anahtarını unutan kişiye çilingir bulmak, filmi yarıda kalan kişiye filmin devamını anlatmak gibi işlerle karşı karşıya kalınabilmektedir. Telefonlara yanıt verip müşterilerle iyi ilişki kurmak zorunda olmak ise çalışanları zorlayabilmektedir. Ancak karşılaştıkları güç durumları başarı ile atlattıkları takdirde şefleri tarafından ödüllendirileceklerini düşünmeleri çalışma motivasyonlarını artırmaktadır. Bu durum akıllara davranışçı yaklaşımdaki ‘değişken aralıklı pekiştirme’ kavramını getirmektedir. Değişken aralıklı pekiştirmede, ödülün kişiye ne zaman verileceği belli olmadığından kişi sürekli bir uyarılma halindedir. Bu durum çalışma performansının yüksek olmasını sağlamaktadır. Çağrı merkezindeki müşteri temsilcilerinin her telefona hassasiyetle yaklaşmalarında bu durumun etkisinin olduğu akıllara gelmektedir. Oyunun görünen yönünde çağrı merkezinde çalışan kişilerin ruh halini yansıtmak olsa da; oyunun örtük mesajında ise toplumun ve toplumu oluşturan bireylerin ‘unutkanlığı’ yer almaktadır. Oyunda, Türkiye’de insanlık tarihi açısından dramatik sonuçlara yol açmış birçok olayın unutulduğu ve yaşanılan her olumsuz olaya karşı ‘duyarsızlaşma’nın başladığına ilişkin de bir eleştiri yer almaktadır. Modern yaşamda bireylerin ‘konfor alanlarında’ kalma uğruna, sorunlar yaşanmamış gibi davranabilmelerine yönelik eleştiriler de görülebilmektedir. Psikolojik ögelerin örtük bir şekilde yer aldığı oyunu izlediğinizde bir yandan çağrı merkezinde hizmet veren kişilerin ruh hallerini anlamaya çalışırken kendinizi bulurken bir yandan da hatırlatma merkezinin insanlara unuttukları ne kadar çok olayın olduğunu gösterirken bulacaksınız kendinizi. İnsanlık acı verici yaşantılarla karşılaştıkça savunma mekanizmalarından ‘bastırma’ya daha çok başvurabilmektedir. Bastırma savunma mekanizması ise özellikle kayıp sonrası yaşantılarda bireyin günlük yaşantısına devam edebilmesini kolaylaştırma adına etkili bir ego koruyucu faktörü olarak görülebilmektedir.
Oyuna ilişkin kişisel izlenimlerim:
Tiyatro sahnelerini özlemiş, zamanınızı farklı bir konuya sahip bir oyunu izleyerek değerlendirmek istiyorsanız 444 adlı oyunu izleyebilirsiniz. Kendi kendinizi sorgulatacak, empati kabiliyetinizi artırabilecek bir oyun, keyifli seyirler dilerim. Tiyatroyla, sanatla kalın.
Mücahit Akkaya
Psikolojik Danışman / Doktorant