Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

Aşkın Celladı – Kitap İnceleme – Psikolektif + – Sayı – 11

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 2 Dakikadır.

Yazar Adı: Irwin D. Yalom

Yayınevi: Remzi Kitapevi

Yeri ve Tarihi: İstanbul, 2016

Sayfa Sayısı: 303

Çevirmen: Handan Saraç

Şöyle bir sahne düşünün: birbirlerini tanımayan dört yüz kişiye çift çift ayrılmaları ve eşlerine şu bir tek soruyu tekrar tekrar sormaları söyleniyor. “Ne istiyorsun?”

Çoğu kez birkaç dakika içinde oda yoğun bir heyecanla sarsılır. Erkekler kadınlar derinliklerinde çalkantılar yaşarlar. Sonsuza dek yitirmiş oldukları kişilere, ölmüş ya da yanlarında olmayan eşlere, arkadaşlara, sevgiliye, çocuklara seslenirler. “Seni tekrar görmek istiyorum”. “Sevgini istiyorum”. Benimle gurur duyduğunu bilmek istiyorum”. “Dönmeni istiyorum öyle yalnızım ki”. “Hiç yaşamadığım çocukluğumu istiyorum”. “Sevmek sayılmak istiyorum”. “Sağlıklı olmak, yeniden genç olmak istiyorum”.

Sahi siz hayattan ne istiyorsunuz? Ne zaman ki ulaşılmaz istekler tüm yaşamımıza egemen olur, o zaman yardım almaya yöneliriz.

Bu soru insanın varoluşunu sorgulamasına neden olabilecek en temel sorulardan biridir. Ne çok istek ne çok acı ne çok özlem yatar bu birkaç dakikalık düşünme sürecinde. Yazgı acısı, varoluş acısı. Bu inceleme yazısı, yazarın bu kitaba sığdırdığı varoluşa yönelik olarak çalıştığı psikoterapi öyküleri üzerine olacaktır.

Kitabın yazarı olan Irvin David Yalom,13 Haziran 1931 yılında Washington şehrinde dünyaya gelmiş Amerikalı psikanalist, psikoterapist ve yazardır. Profesör unvanına sahip olan yazar oldukça zengin bir yapıya sahip, bilimsel kitapların ve romanların sahibidir. Yalom, varoluşçu psikoterapinin en önemli temsilcilerinden biridir. Terapilerinde varoluşçu yöntemi kullanmış ve bu yöntemlerin bazılarına “Aşkın Celladı” kitabında yer vermiştir. İnsan olmanın ne demek olduğunu sorgulayan varoluşçu terapi, insanın varoluşunu inceleyen varoluşçu felsefeye dayanmaktadır. Bu terapiye göre bireyler “Ben kimim?” “Ne için yaşıyorum?” gibi sorularla varoluşlarını sorgularlar ve farkında olmaya çalışırlar. Yaşamın anlamı, ölüm, anlamsızlık, farkındalık gibi temalar varoluşçu terapinin konu alanlarıdır. Yazarımızda bu romanında bu temaları ele alıyor.

Bu bölümden sonrası kitap hakkında ipuçları vermektedir.

Kitap ilk olarak ismini de aldığı Aşkın Celladı bölümü ile başlamaktadır. Bu bölüm, Thelma isimli kadının terapistiyle 27 gün boyunca yaşamış olduğu duygusal ilişkiyi ve sonrasında yıllar boyunca haber alamadığı halde sürmeye devam eden derin aşkını konu alıyor. Harry ile evli olmasına rağmen yaşadığı bu 27 günlük süreci atlatamayan danışan, sık sık kendini öldürme isteğinden bahsediyor. Yalom, sürecin sonuna kadar intihar etmemesi için anlaşma yaptığı bu kadını hayata geri döndürmek için birçok yol deniyor. Thelmanın bu süreçte değişime karşı yoğun bir direnci oluyor. Vakanın sonunda danışanın yüksek oranda davranış değişimi yaşamasına rağmen Yalom kendini başarılı kabul etmiyor.

İkinci bölümde yavaş yavaş ölmekte olan Carlos’un hayatını görülmektedir. Yaşamın anlamını sorgulamayan Carlos terapi ile kalan ömrünü hayatına bir anlam getirebilmek üzerine inşa etme mücadelesi yaşıyor. Terapist bölümün sonunda hastaneye ziyarete gittiğinde artık kımıldamakta bile zorluk yaşayan Carlos, terapistinin elini kavrayıp sıkıyor ve “teşekkür ederim” diye fısıldıyor. “Hayatımı kurtardığınız için teşekkür ederim”.

Kitaba ilişkin kişisel izlenimlerim

Kitap ilgi çekici vakalardan oluşuyor ve sürükleyici bir anlatım kullanılmış. Özellikle Aşkın Celladı bölümünde Thelmanın hayatta varoluşunu bir kişi üzerine kurmuş olması bu kısmı benim gözümde farklı ve çekici kılan yanlardan biri oldu. Carlos’un vakasında da ölmek üzere olmasına rağmen terapistinin onun hayatını kurtardığı düşüncesinde olması aslında hayatımızın süresi değil onu ne kadar verimli değerlendirebildiğimizin önemini ortaya koyuyor. Ayrıca terapist bütün öykülerinde başarılı ve başarısız olduğu yönlerini açıkça dile getirmiş.  Kendi iç sesine sık sık yer verirken aynı zamanda yaptığı müdahalelerin nedenlerini açıklamış. Bu yönüyle varoluşçu yöntem hakkında da bilgiler bulmak mevcut.

Hayattaki varlığımızı, yaşamımızın amacını sorguladığımız zaman daha anlamlı ve verimli bir yaşam sürebiliriz. Böylece geri baktığımızda daha fazla iyi kilere sahip oluruz. Anlamlı bir hayat sürmeniz dileğiyle…

İlknur Ecem Baykut

Psikolojik Danışman / Yüksek Lisans Öğrencisi