Kapatmak için ESC'ye basın

PsikolektifPsikolektif Ortak Noktamız: Ruh Sağlığı

Kayıtsız – Tiyatro Oyunu İnceleme – Psikolektif + – Sayı – 17

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 2 Dakikadır.

Tiyatro Oyunu Künyesi

Yazan: Özay ÖZGÜLER

Yöneten: Özay ÖZGÜLER

Oyuncular: Seda OĞUZ, İhsan İLHAN

Oyunun süresi – Perde sayısı: 61 dk.- 1 perde

Yer: Entropi Sahne

Sezon: 2019-2020

Gündelik kaygılar içinde yaşayıp giden bir adam ve içinde yaşadığı toplumda karşılaştıklarına kayıtsız kalamayan bir kadının yolları beklemedikleri bir yerde kesişir. Bundan sonrası bazen öfke, bazen acıma arada da buruk bir gülümsemedir.

Yazı spoiler içermektedir “

Ahsen ve Cenk aynı partiye katılmış iki yetişkindir. Olay mekanın lavabosunda geçmektedir. Ahsen elinde silahıyla intihar girişiminde bulunacakken lavaboda yalnız olmadığını farketmesiyle dikkati dağılır. Her ikisi kendi yaşamlarında zorluklar yaşamaktadır. Oyun başında sarhoş olan Ahsen; elinde silahla Cenk’i konuşmaya zorlamaktadır. Cenk kendi sevgi dolu küçüklüğünü, güvenli ortamını özlemektedir. Bunun tersine Ahsen küçük yaşta babasız kalmış, üvey baba tacizine maruz kalıp annesi tarafından kendisine inanılmamış biridir. Konuşmanın bir noktasında Ahsen; ‘’diyelim ki sen o mutlu, sevgi dolu ailede değil de doğuda iki eşli bir adamın altıncı çocuğu olarak dünyaya gelseydin yine böyle mutlu bir hayatın mı olurdu, belki ihtiyaçlarının karşılanmasına belki de sevilmeye bile zaman bulamazdın’’ der.  Bu nokta kişilik gelişiminde, karakter oluşumunda doğuştan getirilen nitelikler kadar yaşantının belirleyici yanını vurgulamaktadır. Çevresel koşullar bireylerin içlerindeki potansiyelleri çıkarmalarına destek olabileceği gibi engelleyici de olabilmektedir. Bununla birlikte oyun süresince sık sık ‘’kimse sınanmadığı günahın masumu değildir’’ sözünü de anımsatan bölümler bulunmaktadır. Zira hiç aç kalmamış biri, aç kaldığı için hırsızlık yapan bir çocuğu aynı koşulları yaşamadığı için daha pervasızca suçlayabilir.

Oyunda dikkati çeken belirgin nokta; kadına yönelik şiddet, hayvan hakları, taciz, mobbing gibi toplumsal kavramları aynı pota içinde eritebilmiş ve yer vermiş olmasıdır. Oyun bu özelliğinden ötürü Adler’in sosyal ilgi kavramını hatırlatmaktadır. Sosyal ilgi kavramına göre birey içinde bulunduğu toplumdan bağımsız ve alakasız değildir. Dolayısıyla oyun süresince özellikle Ahsen karakterinin sosyal ilgisinin yüksek olduğu söylenebilir.

Küçük yaşta üvey babasının tacizine maruz kalan Ahsen karakteri, annesi vücudundaki morlukları görmesine rağmen kendisine inanmamış. Kendisine inanılmadığını, ‘‘boynumu morartan şeyin kırmızı boğazlı kazağım olduğuna karar verilip, çözüm olarak kazağımı attılar. Aslında atılan kazak değil bendim’’ sözleriyle dile getirmektedir Ahsen. Ahsen’i ukala ve üstten bakan biri olmakla suçlayan Cenk onun yaşamını dinledikten sonra: ‘’Ben ne diyeceğimi bilmiyorum.’’der. Bunun üzerine Ahsen’in; bazen bir şey denilmesine değil sadece dinlenilmeye ihtiyaç duyarız demesi insanın sosyal bir varlık olduğu gerçeğini hatırlatmaktadır. Gerçeklik terapisi; insanların beş temel ihtiyacı olduğu ve bu ihtiyaçlardan en önemlisinin sevme ve ait olma ihtiyacı olduğunu belirtmektedir. Dolayısıyla bireyler fiziksel olarak iyi olmak kadar varlıklarının görülmesine ve onaylanmaya da ihtiyaç duymaktadır.

Başlangıçta Cenk’i vurdumduymazlıkla suçlayan Ahsen ve Ahsen’i ukalalıkla suçlayan Cenk oyunun sonunda, insanların görünenden çok daha derinlerinde kimi zaman dışarıdan asla tahmin edilemeyen acılara şahit olabildiklerini göstermektedir.

 “Oyuna ilişkin izlenimlerim

Oyun toplumsal olaylara değinmesi yönüyle ilgi çekmektedir. İki kişilik bir oyun olması oyuncuları takip etmekte kolaylık sağlamaktadır. Ancak bazı noktalarda senaryosunun daha detaylı işlenmesi gerektiğini düşünmekteyim. Pek çok olaya değinmek yerine birkaç olay üzerinde daha profesyonel bir senaryo yazılabilirdi diye bir beklenti içinde bulunmaktayım. Birden fazla kavramın birer ikişer cümle içinde geçmesi yerine ana bir tema belirlenip işlenmesinin daha uygun olacağını düşünmekteyim.

Ayşe DOĞAN

      Psikolojik Danışman