
Tiyatro Oyunu Künyesi
Yazan: Oktay Arayıcı
Yöneten: Zafer Algöz
Oyuncular: Dilek Güven, Şebnem Bilgeer, Efe Erkekli
Oyunun süresi – Perde sayısı: 2 Saat – 2 Perde
Yer: İstanbul DT
Sezon: 2022-2023
‘‘Yazı spoiler içermektedir.’’
Türk tiyatrosunun önemli yazarlarından Oktay Arayıcı, Rumuz Goncagül oyunu ile 70’li yılların sonlarında değişen sosyal yapının ve ekonomik hayatın etkisiyle adını, varlığını ve çaresizliğini çözmeye çalışan “Kadınların” sıkışmışlığını çağdaş bir orta oyunu dünyasından anlatır. Timur Selçuk da müzikleri ile bu dünyaya eşlik eder. İstanbul’un tarihi semtlerinden birinde eskimiş olan bir evde kızı (Gülsün) ile yaşayan İnsaf Hanım, kocasından kalma emekli maaşı ile geçinemeyince kendi kiracı olduğu evin bir odasını Sıtkı’ya kiralar. “Rahmetli Ruhi Bey becerip bir ev sahibi edebilseydi bizi, bu hallere düşer miydik?” İçine düştüğü geçim sıkıntısı ve toplumsal baskılara bir de giderek değişip dönüşen kent hayatının zorluğu eklenince İnsaf Hanım, bu sıkışmışlığın içinden kendince bir çıkış yolu bulur ve kızının bir evi, bir güvencesi, bir yuvası olması için “Goncagül” rumuzu ile gazeteye ilan-ı mektup yazar. Ancak ilana talip iki yüz altmış bir adet mektup gelince hepsiyle görüşmeye yetişemeyeceğini anlayan İnsaf Hanım, kiracısından yardım ister. Sıtkı, anne kıza yardımı kabul eder ve talipliler ile o da görüşür. Sonrasında ise olaylar bir anda içinden çıkılmaz bir hale gelir. “Hani sevgi yüce bir duyguydu; beni neden aldattınız?’’ Gizlice sevdiği Sıtkı’nın aşkından habersiz olan Gülsün, beklediği sevgiyi ararken eve gelen taliplilerin tek derdinin çıkar olduğunu ve aldatıldığını anlaması ile umutsuzluğa düşse de güvendiği sevgiye tutunur. Tam mutlu oldukları sırada ise hepsini büyük bir sürpriz beklemektedir… (Tanıtım bülteninden)
Rumuz Goncagül, güldürürken düşündüren bir dönem oyunu olsa da günümüzle bağ kurulabilecek birçok özelliği taşımaktadır. Oyunda, geç evlenen kişiler için toplumda söylenen evde kalmış kız/erkek olgusu kendini göstermektedir. Evliliğin toplum tarafından genç bireylere dayatıldığı, kişilerin istek, beklenti ve hedeflerinin görmezden gelinebildiği toplum yapısı geçmişte olduğu gibi günümüzde de devam etmektedir. Bu bağlamda oyunda ele alınan eş arama / eş bulma süreci biçim değiştirse de varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Annesinin yönlendirmesiyle gazeteye mektup göndererek taliplerini arayan Gülsün’ün, 2010’lu yıllara damgasını vuran evlilik / evlendirme programlarından farklı olduğunu söylemek makul olmayacaktır. Aradan 50 yılı aşkın bir süre geçse de gençlerin kendi kararlarını kendilerinin alamadığı, ebeveynlerine bağımlı bir biçimde hareket edebildiklerini söylemek mümkündür. Bu konuyla ilgili akla ilk gelen yaklaşımların başında ise Murray Bowen tarafından geliştirilen Bowen’in Aile Sistemleri Yaklaşımı gelmektedir. Bu yaklaşımın öne çıkan kavramlarından olan ayrışma kavramı, duygusal açıdan özerk olabilmeyi, kişinin kendi hayatı ile ilgili kararları kendisinin alabilmesini ve bağımlı olmamasını ifade etmektedir. Oyunda Gülsün karakteri, neredeyse her adımını annesiyle birlikte atmakta, annesiyle adeta bir olarak hareket etmektedir. Gülsün’ün Bowen’in kuramı açısından ailesinden, annesinden ayrışamadığını söylemek mümkündür.
Gülsün’ün davranış örüntüleri bir yandan da John Bowlby tarafından geliştirilen bağlanma kuramını akla getirmektedir. Bowlby’nin bağlanma kuramı açısından Gülsün’ün kaygılı bağlandığı söylenebilir. Gülsün, kendi başına karar almakta güçlük çeken, annesine bağımlı bir şekilde hareket eden davranış örüntüsüyle kaygılı bağlanan kişi özelliklerini barındırmaktadır. Gülsün ve annesi İnsaf Hanım’ın yaşantısını sadece aile sistemleri, kişilik ve bağlanma örüntüsü üzerinden açıklamaya çalışmak, eksik bir incelemeye yol açacaktır. Ekonomik açıdan bir geçiş döneminde olan İstanbul ve Türkiye, sosyal güvence kavramının henüz yerleşmemiş olması, kadınların ekonomik sıkıntılarının çözümü konusunda biriyle evlenmenin tek çözüm yolu olarak görülmesi, kadınların iş hayatına çok düşük bir düzeyde katılmış olmaları, eğitim seviyesinin düşük olması gibi faktörler Gülsün ve annesi İnsaf Hanım’ın içinde bulundukları güç koşulların nedenleri arasında sayılabilir. Bireyin davranışlarını sadece psikolojik özellikleri bağlamında ele almak, bireyin biyopsikososyal yönünü ihmal etmek anlamına da gelecektir. Rumuz Goncagül, bütün bu yönleriyle hem bir dönem okuması hem de çevresi içinde birey olgusu ile izlenebilir.
Oyuna İlişkin İzlenimlerim
Rumuz Goncagül, retro seven, kaliteli oyunculukları izlemeyi isteyen izleyiciler için biçilmiş kaftan bir oyun. Oyunu gönül rahatlığıyla izleyebilirsiniz. Tiyatroyla kalın!
Mücahit Akkaya
Psikolojik Danışman / Doktorant