
Kitabın Adı: Yaşlı Adam ve Deniz
Yazar Adı: Ernest Hemingway
Yayınevi: Bilgi
Basım Yeri ve Tarihi: Ankara, 2019
Sayfa Sayısı: 147
…Her gün yeni bir gündür. Şanslı olmak daha iyidir. Ama ben titiz olmayı yeğlerim. O zaman şans yüzüne güldüğünde hazır olursun.
İhtiyar balıkçı Santiago’nun bu sözü, şansa sığınmak ya da şanssızlığı suçlamak yerine özenli ve kararlı olarak çalışmanın başarının anahtarı olduğunu vurgulamaktadır. Yakınmaların olmadığı, durumdan öze atıf yapmak yerine bilişle güçlendirilmiş yalın bir söz, bu hikâyenin verdiği mesaj hakkında da ipucu vermektedir. Bu inceleme yazısı, yazarın ince bir kitaba sığdırdığı bu ilham verici öykü üzerine olacaktır. Ernest Hemingway’i bu denli etkileyen Kübalı bir dostunun anlattığı bu hikayeyi kendi kalemiyle güçlü, yalın diliyle yeniden şekillendirişi ve onu Nobel’e sürükleyişi Yaşlı Adam ve Deniz hikayesinin bu inceleme yazısının konusu oluşturmasının sebeplerinden biridir.
Ernest Hemingway, 21 Temmuz 1899’da ABD’nin Chicago şehrinin batısındaki küçük bir şehirde doğmuştur. Kaynaklara göre annesi onu altı yaşına kadar kız elbisesi giydirerek, saçlarını uzatarak yetiştirmiş ve ona hep Ernistie diye hitap etmiştir. Bütün bunların, Hemingway’in sonraki yıllarda eril kimliğini çok daha fazla ön plana çıkarmasına ve annesine derin öfke beslemesine sebep olduğu söylenmektedir. Gençlik yılları savaşlarda geçmiş, Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarına tanıklık etmiştir. Bu öyküde güçlüklerle savaşan ihtiyar bir balıkçının ruhuna girmiş bir anlatıcı olarak tanınsa da yaşadığı depresyon sonucunda kendini av tüfeğiyle vurarak yaşamını sonlandırdığı rivayet edilmektedir.
Bu inceleme yazısında daha çok, Hemingway’in İhtiyar Adam ve Deniz hikâyesinde yansıttığı ana odaklanan, çözüm üreten, umutlu ihtiyar balıkçı karakteriyle Santiago’ya odaklanılmıştır. Hikâyenin ana karakteri olan Santiago; yıllarını Gulf Stream’de kayığıyla balık tutarak geçirmiş, tam seksen dört günün sonunda denizden eli boş dönmüş ve bununla birlikte yanında kırk günden fazla miçoluk yapan fakat her seferinde eli boş döndüğü için itibarıyla beraber miçosunu da kaybetmiş ihtiyar bir balıkçıdır. Her ne kadar çocuk ailesinin baskısıyla artık Santiago’nun yanında çalışamasa da Santiago’nun gerçek bir balıkçı olduğuna inanmaktadır.
Hikâyede olayın geçtiği bölümde ihtiyar adamın denizde yakaladığı büyük bir balıkla beş gün boyunca denizde nasıl zaman geçirdiği, yaşadığı tüm zorluklarla nasıl baş ettiği anlatılmıştır. Burada ihtiyar adamın kayıkta düşüncelerini sesli biçimde söylemesinin okura, Santiago’nun baş etme sürecinin bilişsel yönden ne denli güçlü olduğunu aktarmak için özellikle yapıldığını düşündürmektedir. İhtiyar balıkçının denizdeki bu zorlu mücadelesinde kurduğu cümleler William Glasser’ın öncülüğünü ettiği Gerçeklik Terapisi’ni, yaşadığı zorluklar karşısındaki tutumları ise son yıllarda üzerine yapılan çalışmaların arttığı Pozitif Psikoloji’nin bazı kavramlarını çağrıştırmaktadır.
Hikâyede dikkat çekici noktalardan biri, seksen dört günlük boş dönüşler her ne kadar balıkçılar arasında dedikodu malzemesi olsa da Santiago için bu durum engelleyici değildir. Hemingway, ihtiyar balıkçıyı farkındalığı düşük bir karakter olarak betimlememiştir. Aksine, ihtiyar balıkçı yaşadığı talihsizliğin ve balıkçıların tutumunun oldukça farkındadır. Pozitif Psikoloji akımına göre psikolojik dayanıklılık; iyimserlik ve öz yeterlik algısıyla desteklenen olumsuz karşılanabilecek koşullar karşısında bile vazgeçmemeyi vurgulayan bir kavramdır. Burada ihtiyar balıkçının öz yeterlik algısının ve psikolojik dayanıklılığının mücadelesinde kararlı oluşunu güçlendiren etkenler olduğu görülmektedir.
Hikâyedeki bir diğer vurgu ise Hemingway’in, birkaç kez Santiago’nun rüyasında tekrar ettiği ögelerdir. İhtiyar balıkçının uykuya daldığında Afrika’daki beyaz aslan sürüsünü gördüğü belirtilmiştir. Ve uyandığında o aslan sürüsüne ulaşmayı arzuladığı söylenmiştir. Aslan figürünün burada Hemingway tarafından özellikle belirtildiği görülmektedir. Hemingway’in burada ihtiyar adamın aslanları görmeyi arzuladığını belirtmesi onun mücadele etme isteğini, güçlü iradesini ve amacına ulaşacağına dair inancını yansıtmak istediği şeklinde yorumlanmaktadır. Pozitif Psikoloji akımında umut önemli kavramlardan biridir. Umut, iyimserlikle yüksek korelasyon içeren bilişsel bir süreçtir. Bireyin hedefine ulaşmak için çabaladığı süreçte umutlu olması onun için güçlü bir motivasyondur. Santiago’nun umutlu yaklaşımı rüyalarına aslan gibi güçlü bir figürü taşımasına ve mücadelesine devam etmesine olanak tanımıştır.
Gerçeklik Terapisi, Seçim Kuramı’na dayanır. Buna göre kontrol edebileceğimiz tek şey kendi seçtiğimiz davranışlarımızdır. Seçim Kuramı’nın önemli bir kavramı da Fotoğraf Albümü’dür. Buna göre insanların davranışlarının farklılaşmasının nedeni dünyayı algılayışlarındaki farklılıklardır. Fotoğraf Albümü, bireyin ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağı ile ilgili çözüm kalıplarıdır. Burada Santiago’nun, rüzgar ters yönde estiğinde, köpek balıklarının saldırısına uğradığında ya da yiyeceksiz kaldığında bunun için çözümler araması onun algısıyla dolayısıyla kendi Fotoğraf Albümü ile ilgilidir.
Glasser’a göre farkındalık ve yaratıcılık kontrol sistemlerimizi değiştirmemizi ve yaşamımızı düzenlenmemizi sağlayan anahtarlardır. Bu süreçte şans Santioga’dan yana gitmemiştir. Çoğunlukla şansının yolunda gitmediği bile söylenebilir. Ancak temkinli öngörüleri onu çok daha büyük şanssızlıklardan korumuştur.
Seren Tuğçe AY
Psikolojik Danışman