“Kendimi seviyorum.”, “İyi ki varım.”, “Ben değerliyim.” gibi cümleleri günlük hayatta kullanıyor musunuz? Eğer cevabınız evet ise, bu sözleri içtenlikle ve sizin için anlamlı geldiği için mi söylüyorsunuz? Yoksa elbette herkes gibi ben de kendimi seviyorumdur, tabii ki değerliyim, diye mi düşünüyorsunuz? Bu yazımda kendini sevmek yani öz-sevgi yerine son yıllarda yaygın olarak kullanılan daha kapsamlı ve derin olan öz-şefkat kavramından bahsedeceğim. Sizleri yüzyıllardır Doğu felsefi düşüncesinde var olmasına rağmen, Batı’da nispeten yeni olan bu kavramı yakından tanımaya davet ediyorum.
Şefkat sözcüğü, Latince com (ile) ve pathy (acı çekmek) sözcüklerinden oluşur ve “birlikte acı çekmek” anlamına gelir (Germer, 2019). Öz-şefkat ise kişinin şefkatli tutum ve davranışlarını kendine yönlendirmesidir (Yıldırım ve Sarı, 2018). Öz-şefkat kavramı ilk kez Neff tarafından psikoloji alan yazınına kazandırılan Budist kültürünün bir ürünüdür ve şöyle tanımlanabilir: Kişinin acı, ızdırap, başarısızlık ve yetersizlik duyduğu zor zamanlarında kendine karşı sevecen ve nazik olması, olumsuz duygularının farkında olarak bunları kabul etmesi ve yaşanabilecek her tür zorlayıcı yaşantının insan olmakla ilgili olduğunu bilmesidir (Neff, 2003; Akt., Yıldırım, 2018).
Bir kişiye gerçek anlamda şefkat göstermek demek o kişinin acı çektiğini kabul etmemiz, acıya olan korkumuzu terk etmemiz ve içimizden doğal olarak yükselen sevgi ve iyilik duygusunu acı çeken kişiye akıtmamız demektir. Öz-şefkat de başkalarına akıtabildiğimiz insaniyeti kendimize de göstermemizdir (Germer, 2019). Öz-şefkat, insanın eksik yanlarına, acılarına ve zorlayıcı deneyimlerine bilgece bir gözle bakabilmesi ve kendine karşı sevecen olmasıdır (Neff, Kirkpatrick ve Rude, 2007; akt., Yıldırım, 2018). Bu sadece kişisel bir şey değildir, aksine insanlar ancak kendilerine karşı şefkatli, sevecen ve nazik olabildiği zaman diğerlerine de bu şekilde davranabilir (Yıldırım, 2018).
Öz-şefkat insanda var olan doğal bir şeydir. Örneğin parmağınızı kestiğinizde yarayı temizler, yara bandıyla sarar ve iyileşmesi için elinizden geleni yaparsınız. Bu fiziksel olarak öz-şefkattir. Daha zor olanı duygusal öz-şefkat göstermektir (Germer, 2019). İnsan için acı çekmek kaçınılmazdır. Izdırap çekmek ise tercihe bağlıdır. Duygusal acımız ne kadar yoğun olursa o kadar saplantılı bir şekilde kendimizi suçlar, kusurlu görür ve daha da fazla ızdırap çekeriz. Hayatımızdaki acıların çoğu aslında acı deneyimiyle mücadele etmekten kaynaklanan ızdıraplardır. O yüzden bu konuda fiilen bir şeyler yapmamız mümkündür. Hatta kronik bel ağrısı, uykusuzluk, kalabalık önünde konuşma yapma korkusu ve ilişkisel uyuşmazlıklar gibi yaygın sorunların hafifletilmesi için de ilk adım onlarla mücadele etmek değil onları kabul etmektir (Germer,2019).
Hoşgörü gösterme, istekli olma, izin verme, acıyla dost olma gibi bir dizi deneyim içeren kabul etmek, kötü davranışlara hoşgörü göstermek anlamına gelmez. Duyularımızı, duygularımızı ve düşüncelerimizi bilinçli bir tercihle oldukları gibi, anbean deneyimlemek demektir. Size acı veren bir ilişkideyseniz, kabul etme ile bu ilişkiye bütünüyle evet demiş olmazsınız. Tam tersine şunu onaylarsınız: “Bu ilişki benim canımı yakıyor!” (Germer, 2019).
Öz-şefkat de bir kabul etme şeklidir. Doğrudan acı, öfke, korku gibi olumsuz duyguları yaşayan benliğimizi, kendimizi kabul etmektir. Aslında hepimizin içinde acıya direnç gösterme içgüdüsünden de daha güçlü olan bir öz-şefkat içgüdüsü vardır ama bu genellikle bastırılmış veya unutulmuş olarak karşımıza çıkar. Neyse ki, öz-şefkat herkes tarafından geliştirilebilmesi mümkün bir şeydir (Germer, 2019). Ayrıca şefkat görmek tedavi kadar etkili aynı zamanda da tedavi görmekten çok daha farklıdır. Tedavi kişinin bir sorununu gidermek için yapılırken şefkat tüm tedavi çabaları boş çıksa da o kişi için hala görmeye değerdir. Duygusal olarak kendinize bol şefkat göstermenizi ve psikolojik tedaviye gerek duymadan kendinize çıkan yolda iyi hissetmenizi dilerim.
KAYNAKÇA
Germer, C. K. (2019). Öz Şefkatli Farkındalık (Çev, H. Ü. Haktanır). İstanbul: Diyojen Yayıncılık.
Yıldırım, M. (2018). Ergenlere yönelik öz-şefkat geliştirme programının öz-şefkat, kendine şefkat vermekten korkma ve öznel iyi oluş üzerindeki etkililiğinin incelenmesi ( Yüksek lisans tezi). Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Bolu.
Yıldırım, M. ve Sarı, T. (2018). Öz-Şefkat Ölçeği Kısa Formu’nun Türkçe Uyarlaması: Geçerlik ve güvenirlik çalışması. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 18 (4), 2502-2517.
Gülçin Abacı
Aday Psikolojik Danışman
Ege Üniversitesi